Sen olduğunu bilmiyordum tradutor Russo
63 parallel translation
Gelen misafirin sen olduğunu bilmiyordum. Evet.
- Не ждала увидеть вас.
O odada Burroughs'un yanındakinin sen olduğunu bilmiyordum.
Я не знал, что это ты была в кабинете Барроуза
Üzgünüm, sen olduğunu bilmiyordum.
Прости, я не знал, что это ты.
Sen olduğunu bilmiyordum.
- Я не знал, что это ты.
Sen olduğunu bilmiyordum.
Я не знал, что это ты.
Daha önce sen olduğunu bilmiyordum.
Просто я не знал, что это была ты.
- Sen olduğunu bilmiyordum.
Я не знал, что это ты.
Ama ben sen olduğunu bilmiyordum.
- А ты хотела? Нет, нет! Я не знала, что это ты.
Yani Ryan olduğunu biliyordum ama Ryan'ın sen olduğunu bilmiyordum.
Я знала, что это Райан, но не думала, что это ты.
Tanrım, Lana, sen olduğunu bilmiyordum.
Боже, Лана, я понятия не имел, что это ты.
Sen olduğunu bilmiyordum!
Я не знал, что это ты!
Yemin ederim Richie, sen olduğunu bilmiyordum.
Клянусь Бoгoм, Ричи. Я не знaл, чтo этo ты.
Sen olduğunu bilmiyordum...
Я не знал, что ты...
Ama onun sen olduğunu bilmiyordum.
Но я не знал, что это ты.
Sen olduğunu bilmiyordum!
Я не знал, что это была ты!
Kapıdakinin sen olduğunu bilmiyordum, üzgünüm.
Я не знал что это ты, и я... я извиняюсь.
Sen olduğunu bilmiyordum.
Не знала, что это вы.
Sen olduğunu bilmiyordum.
Ну я не знал, что это был ты.
- Sen olduğunu bilmiyordum.
А я что, знала, что это ты? Пипец.
Onun sen olduğunu bilmiyordum.
Я не знаю, ты ли это была.
Sen olduğunu bilmiyordum.
Я не знала, что ты будешь выступать.
Yemin ederim, sen olduğunu bilmiyordum.
Клянусь, я и понятия не имел, что это ты.
Sen olduğunu bilmiyordum.
Я не знал, что это была ты.
- Sen olduğunu bilmiyordum.
- Я не знала, что это вы.
Teksas'ta yılan oynatıcıları olduğunu bilmiyordum. - Sen kazandın dedim.
Я не знал, что в Техасе есть заклинатели змей.
Sen olduğunu bilmiyordum.
Я не знала, что это ты.
- Sen olduğunu kesinlikle bilmiyordum.
Ну а я то уж точно не знал, что это будешь ты.
- Orada arka oda olduğunu bilmiyordum.Sen, Tuck?
- Не знал, что она там есть. Ты, Так?
- Sen olduğunu bilmiyordum Harry.
- Я не знал, что это ты.
Sen olduğunu bilmiyordum!
- Я не знал, что это ты!
Bunca zaman boyunca sen olduğunu bilmiyordum.
Тридцать лет – это долгое время.
Hani sen bana şunları ye demiştin, ama ben ne olduğunu bilmiyordum sende ozaman dudağını yaladın, karnını ovaladın "Mmm, gerçekten güzeller, Kelso" der gibi ve bende yedim keşke ben bitirmiş olsaydım bunları dedim.
Как в тот раз, когда ты сказал мне съесть эту фигню, а я не знал что это такое, и когда ты облизал свои губы, и погладил свой живот, и такой типа : "Ммм, это было вкусно Келсо"
Bunu sen daha kırmızı ve mavi giyerken çizmiştim. Senin nasıl biri olduğunu bilmiyordum.
Я написал это, когда ты еще был красно-синим пятном и я не знал, как ты на самом деле выглядишь, так что, мм...
Yalnız kalmanın nasıl olduğunu bilmiyorsun sen yaşıyor musun, ölü müsün, hiçbir şey bilmiyordum.
Ты даже не знаешь, каково это, быть одной, не зная, жив ты или мертв.
Bu kadar uzun bacakların olduğunu bilmiyordum. etrafı gözetlesene sen!
что у тебя такие длинные ноги... не идёт ли кто?
Jules'un "belki bir gün erkeğinin" sen olduğunu bile bilmiyordum.
Что я и не знала, что ты для Джулс "возможный" парень.
Dr. Karev'in kardeşi olduğunu bilmiyordum, Sen biliyor muydun?
И у него, похоже, пупочная грыжа Я не знала, что у др-а Карева есть младший брат. А ты знал?
Sen olduğunu bile bilmiyordum.
Я не знал, что это ты. Мне очень жаль.
Sen kapımı çalana kadar başkalarının olduğunu bilmiyordum.
Я не знала, что был еще кто-то, пока вы не постучали в мою дверь.
O işi bir kuzuyla yapmanın yasak olduğunu bilmiyordum, sen biliyor musun?
Я даже не знал, что делать это с ягнятами незаконно, а вы?
- Babamın ikizi olduğunu bilmiyordum, ya sen?
Я не знал, что у отца есть близнец, а ты? Нет.
Evde birinin olduğunu bilmiyordum. Sorumlu falan değilsin sen.
Я не знал, что кто-то дома
Bagajın bu kadar geniş olduğunu bilmiyordum, sen biliyor muydun Jane?
Я даже представить не могла, что в это багажнике столько места. А ты, Джейн?
Sen söyleyene kadar var olduğunu bile bilmiyordum ki.
Да я даже понятия об этом не имела, пока ты не сказал.
Burada olduğunu bilmiyordum. - Sen bana onu görmek istemiyorum- -
ты сказала, что ты не хочешь чтобы я... но, я хочу.
Sadece onları sen olduğunu büyük olduğunu bilmiyordum.
Ага. Только не знала что самый большой риск это ты.
Çünkü o kameralardan seni her gün ve her gece izledim, ve sen hiç durmadın... çünkü senin Başkan'ın kız arkadaşı olduğunu bilmiyordum.
Потому что я наблюдал за тобой через камеры день за днем, и ты никогда не прекращала... потому что я не знал, что ты девушка Президента.
Seni New York'ta bulup da babasının sen olduğunu anlayana kadar bu çocuğun öz torunum olacağını bilmiyordum.
Я не знал, что он окажется моим внуком, до того, как разыскал тебя в Нью-Йорке и узнал, что ты его отец.
Sen söyleyene kadar Tom'un benim olduğunu bilmiyordum.
Нет! Я не... Я не знал, что Том был моим, пока вы мне не сказали!
- Sen olduğunu bilmiyordum.
- Я-я не знала, что это ты.
Sen şu bedava "Arrow İpucu Hattı" kurana dek şehirdeki manyakların bu kadar çok olduğunu bilmiyordum.
Я и не подозревала, какое количество чокнутых в этом городе, пока ты не запустил телефонную линию для наводок по Стреле.
sen olduğunu biliyorum 29
sen olduğunu biliyordum 24
bilmiyordum 699
sen öyle san 131
sen osun 16
sen oku 28
sen öyle diyorsan 53
sen olmasaydın 39
sen öldürdün 24
sen orada kal 30
sen olduğunu biliyordum 24
bilmiyordum 699
sen öyle san 131
sen osun 16
sen oku 28
sen öyle diyorsan 53
sen olmasaydın 39
sen öldürdün 24
sen orada kal 30
sen o 37
sen olamazsın 19
sen otur 63
sen öleceksin 19
sen ölüsün 79
sen öyle zannet 20
sen ona bakma 16
sen öldün 179
sen öyle diyorsun 17
sen o değilsin 21
sen olamazsın 19
sen otur 63
sen öleceksin 19
sen ölüsün 79
sen öyle zannet 20
sen ona bakma 16
sen öldün 179
sen öyle diyorsun 17
sen o değilsin 21