Silah yok tradutor Russo
1,212 parallel translation
Silah yok.
Никаких пушек...
Artık silah yok.
Больше никаких пистолетов.
Silah yok edilmeli.
ќружие должно быть уничтожено.
Silah yok.
Никакого оружия.
Silah yok!
- А чего нам делать?
Silah yok.
Без оружия.
Kuralları biliyorsun, silah yok.
Ты знаешь правила, я безоружен.
Hapı yutmuş durumdasınız. Silah yok, sığınak yok.
Вы проиграли, у вас нет оружия, безопасного убежища...
Şunlara bakın. Ellerinde bir tek silah yok.
Гляньте на них, парни, ни одного ствола.
Silah yok, gerçekten. Ne silahı?
Нет у меня оружия!
Ve hala elimizde işe yarar bir silah yok.
И у нас до сих пор нет оружия.
Katil binaya yürüyerek giriyor ve çıkıyor silah yok, parmak izi yok, hiç bir şey yok.
Ну, что мы имеем : убийца входит и выходит из квратиры. Ни оружия, ни следов - ничего.
Silah yok.
Никаких пушек.
- Silahım yok.
- У меня нет оружия.
Bir çocuğa silah satmaya izniniz yok.
Нам запрещают продавать оружие детям.
Buna gerek yok ama, işin içine bir silah girdiğinde bunu göz önünde bulundurmamız gerekiyor.
Ну, не то чтобы обвинение, но раз дошло до пистолета, то как-то надо отреагировать.
Ama silahın yok, savunman yok, planın yok!
Но у тебя нет оружия, нет защиты, нет плана!
Silah falan yok.
В небе нет никакого оружия.
Nükleer silah kullanamayız. Savunma kodları elimizde yok.
Ядерную бомбу мы не получим, у нас нет кодов.
Bu galakside beni yok edebilecek tek silah orada.
Там единственное оружие в этой галактике, способное меня уничтожить.
Konsey, Jaffa'ların Goa'uld'a karşı birlikte olma azmini zayıflatacağı endişesiyle silahın yok edilmesi konusunda isteksiz.
— овет не желает разрушать оружие из-за опасени €, что это ослабит решение ƒжаффа обьедин € тс € против оставшихс € √ оаулдов.
Dakara'daki silah ne pahasına olursa olsun yok edilmeliydi.
" стройство на ƒакаре должно было быть разрушено любой ценой!
Sonuçta, Wraithlerin fizyolojisi hakkında ne kadar çok şey öğrenirsek, insanlara zarar vermeyen ama Wraithleri yok edebilen bir biyolojik silah yapmaya o kadar çok yaklaşırız.
В конце концов, чем больше мы знаем о физиологии Рейфов, тем ближе мы подходим к биологическому оружию, которое сможет атаковать Рейфов и не затронуть людей.
Söyleyebildiğim kadarıyla, kovan gemisini yok etmek için kullandığımız uydu silahının yere inşa edilmiş hâli.
Насколько мы можем сказать, это наземный вариант спутникового оружия, которым мы уничтожили тот корабль-улей.
Bütün bu Wraith gemilerini yok edenin bu silah olduğundan emin misin?
И вы уверены, что именно это оружие уничтожило все те корабли Рейфов?
Sorun şu ki, onun ve ana güç kontrol sistemleri arasında hiçbir bağ yok başka şeylerle birlikte bu da bize silah sistemlerini çalıştırmak için bir ekipman olduğunu gösteriyor.
Проблема в том, что нет никакой прямой связи между этим и основными системами регулирования мощности, что, между прочим, и провело нас к теории, что это инструмент включения систем вооружения.
Wraith tehditini yok edebilecek bir silah bana ve çalıştığım insanlara çok etkileyici geliyor.
Оружие, которое может эффективно устранить угрозу Рейфов, было бы очень привлекательно для меня и людей, на которых я работаю.
Silahımız yok.
У нас нет оружия.
Kimsenin yanıtı yok, o zaman silahımı çıkarırım!
Никто не знает ответ, и я достану свою пушку!
Üzgünüm, bu silah koca delikler açıyor, bu yüzden fazla zamanın yok.
Извини, мой ствол большого калибра, долго тебе не протянуть.
Anti-tank silahı olarak da kullanılıp, yerdeki ve havadaki tüm hedefleri yok edebilir.
Им можно пользоваться как противотанковым ружьём, уничтожая цели на земле и в воздухе.
Diz çök! - Silahım yok.
- Встань на колени, живо!
Burada silahımız yok.
- Что происходит? - Ищем оружие.
Burada silahımız yok.
Здесь нет никакого оружия.
Ya CRM 1 14 mayınımıza ne demeli? Müfreze yok edici silahımız.
А как вам нравится наша противопехотная мина CRM-114?
Silahınız yok, değil mi?
У вас есть оружие?
- Silahınız yok, değil mi?
- У вас есть оружие?
- Silahım yok.
У меня нет пушки.
Elinde başka hiçbir silahın yok.
Больше никакого оружия у тебя не имеется.
Silahınız bile yok.
У вас даже оружия нет.
Merlin bir icat üzerinde çalışıyordu. Yükselmiş varlıkları yok edebilecek bir silah.
Мерлин работал над каким-то новым изобретением, оружием, способным уничтожить вознесшихся существ...
Yükselmiş varlıkları yok edebilecek bir silah.
Оружия, способного уничтожить вознесшихся существ.
Wraithlerde herhangi zararlı bir madde veya silah bulunursa bunu bir saldırganlık hareketi olarak düşünüp geminizi derhal yok edeceğiz.
Если какое-то оружие или опасные материалы будут найдены у ваших мм... у ваших товарищей-Рейфов, мы будем считать это актом агрессии и немедленно уничтожим ваш корабль.
- Artık elimizde silah da yok.
- Значит, оружия больше нет.
Noel günü, Sycorax'ı yok eden silahı hatırladınız mı?
Затем мы его разобрали. То оружие, что уничтожило сикораксов на Рождество?
Etrafta silah sesi duyduğunu söyleyen kimse yok.
При опросе никто даже не заикнулся, что слышал выстрел.
Sadece birkaç gün önce boğazları kesilmiş, parmak izi, cinayet silahı yok.
Пару дней назад были найдены мертвыми в своём доме. перерезаны горла, никаких отпечатков, никакого оружия, всё...
Dean, parmak izi, cinayet silahı yok, bütün kapılar ve pencereler içerden kilitliymiş.
- Дин? никаких отпечатков, никакого орудия преступления, все двери и окна были закрыты изнутри.
Hayır benim bile silahım yok.
Нет. Я не ношу оружия.
Başka cinayet silahı yok.
Муж прячет нож внутри и грузовик всего лишь груда металла прежде чем мы успеем его найти. И все, никакого орудия убийства.
Silah deposunu açmamıza imkan yok.
Нам никак не добраться до оружейной.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65