Söyle tradutor Russo
63,935 parallel translation
Lois'e benden selam söyle.
Передай от меня привет Лоис.
Sen söyle. Muhtemelen değmiştir.
Наверное, стоило.
Kırmızı ayakkabılara ne olduğunu söyle işte.
Скажи, что случилось с красными кроссовками.
Söyle işte.
Просто скажи.
Gerçeği söyle yoksa canlı canlı derini yüzerim
Говори, иначе шкуру спущу заживо.
Doğruyu söyle.
Скажи правду.
İllium'un ölümüyle ikinizin bir ilgisi olmadığını söyle lütfen.
Скажи, что вы с Леонардом с смерти Иллиума ни при чём.
Nerede olduğunu söyle. Söyleyenin sen olduğunu bilmeyecek.
Скажи, где он, он не узнает, что мы от тебя.
Senin için yapabileceğim bir şey varsa, söyle yeter.
Всё же, если я могу что-то для тебя сделать, скажи.
Onları gördüğün an hamile olduğunu söyle.
И сразу же сказала им, что ты беременна.
Onu sevdiğimi söyle.
Передай ему, что я его люблю.
Siktiğimin havuzunun yerini sen söyle.
Расскажи ему где ебаный бассейн.
Bir şey söyle!
Скажи что-нибудь!
- Bir şey söyle adi herif.
- Скажи что-нибудь, мать твою.
Snyder'a, bunu yapanların 3 kişilik bir ekip olduğunu söyle.
Скажи Снайдеру, есть банда из трёх человек.
Nerede olduğunu biliyorsan, Lütfen söyle bana.
Если вы знаете, где она, пожалуйста, скажите.
Nerede olduğunu söyle.
Скажи, где ты.
Bram uyandığında ona burada kalmasını söyle, tamam mı?
Когда Брэм проснётся, пусть остаётся здесь, ладно?
Birisinin belirli bir kanalda dinlediğini söyle Bir vinson seti ile.
Допустим, кто-то прослушивал конкретный канал с протоколом.
Ne yapmak istiyorsun söyle.
Скажи, что мне делать.
Sen. Sarı Teksas Gülü'nü söyle.
А ты... пой "Желтая роза Техаса".
Piskoposa söyle bir daha kilise etkinliği olmaz.
Передайте епископу, что больше никаких церковных праздников не будет...
- Ne demek istiyorsan söyle.
Говори прямо.
Söyle yeter.
Просто скажи, что это ты.
- Olabilir ama ne yaptığını söyle. - Hiçbir şey.
— Нет, но ты скажи. — Да ничего.
Susan'la konuşunca ona başsağlığı dilediğimi söyle lütfen.
Когда будете говорить с Сьюзан, пожалуйста, передайте ей мои соболезнования.
Nedenini ona söyle.
Скажите ему, зачем.
Söyle ona.
Скажите ему.
Söyle ona!
Скажите ему!
Sen söyle.
Говорю тебе.
Oğlunu öldürdüğünü izle Ve bana yanıldığımı söyle.
Увидите смерть вашего сына, тогда и говорите, что я не прав.
Oh, lütfen bana bunun için "Teslim" yapmayacağımızı söyle.
Умоляю, скажи, что это не фильм "Избавление".
Tamam, bu bitki ahbapını bulduğumuzu söyle.
Допустим, мы нашли это растение.
Şimdi, bana tünelin nerede olduğunu söyle.
Теперь расскажи, где находится туннель.
- O zaman sen söyle.
– Тогда расскажите.
Tamam, söyle bakalım, diğer tarafa geçtiğinde ya bir daha geri dönemezsen?
Допустим, ты перейдёшь на другую сторону. Что если ты не сможешь вернуться?
Babama onun için dua edeceğimi söyle.
Скажи отцу, что я помолюсь за него.
- George, onlara beni indirmelerini söyle!
- Джордж, вели им поставить меня обратно!
Onlara kulaklarını açık tutmalarını söyle tüm dedikodular, tüm yorumlar.
Пусть держат уши востро, любые слухи, любая оброненная фраза...
Karıma gecikeceğimi söyle.
Передайте моей жене, что я задержусь.
Şöyle de bir şey var, bu zorlu dava kimin başının altından çıktıysa bu zorlu davayı kazanması gerekecek.
Другая точка зрения... тот, кто найдет безнадежное дело, обязан будет его выиграть.
Şöyle diyeyim o zaman yaşadıklarımız benim için çok anlamıydı.
Ладно, просто скажу... я рад за то, что у нас было.
Gerçeği söyle.
Мне нужна правда.
Bacaklarıyla yaptığı şöyle bir şey vardı ya...
Вытворяла такие штуки ногами, и... Чёрт.
Ama şöyle bir düşünürsem...
Но вот что тебе скажу.
Akşam şöyle sulu bir biftek yemeyi iple çekiyorum.
Не могу дождаться чтобы съесть большой сочный стейк.
Netflix'te şöyle bir şey izlemştim.
Я видела ту штуку по Нетфликсу.
Gel şöyle Bill.
Иди сюда, Билл.
Kelimeleri tam hatırlamıyorum ama, şöyle birşey, yediği şey sandığından daha büyükmüş.
Я не помню точных слов, но что-то типа того, что то, что он съел было больше, чем он думал.
- Evet. Yani Mayalar ve Sümerler arasında, şöyle böyle 3,000 yıl var. Belki artı eksi 1-2 asır olabilir.
Майянцев и шумеров разделяет 3 тысячи лет, плюс минус пара веков.
Düşünce tarzımız şöyle, eğer bu bir yızdız haritasıysa, tamam mı?
Мы считаем, что это карта звёзд, так?
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söyleyeceğim 241
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söyleyeceğim 241
söylemem 123
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemedin 49
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemedin 49
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyleyin bana 123
söylemem gerek 33
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söyleyeyim mi 49
söylediler 23
söyleyin bana 123
söylemem gerek 33
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söyleyeyim mi 49