Yok tradutor Russo
301,989 parallel translation
Korkmana gerek de yok.
У тебя нет причин бояться.
Yeteri kadar bilgin yok Ivar.
Ты знаешь недостаточно, Ивар.
Sana ihtiyacımız yok.
Мы и сами справимся.
Buna hiç şüphem yok.
Я в этом абсолютно уверен.
Gördüğün gibi oyun oynamaya vaktim yok.
Как видишь, у меня нет времени на игры.
Repton'a önce biz varıp, gemilerini yok edersek o zaman savaşta avantaj bize geçer!
И если мы первыми доберемся до Рептона и уничтожим их корабли, тогда в этой битве мы победим!
Yok. Deneyelim.
— Нет, нет. можно.
Burada bana hiç kız yok.
Я тут без девчонок.
Evet. Kız yok ama yiyecekler şahane.
Ага, без девчонок, зато с офигительной нямкой.
Sende ne var ne yok?
Чувак, ну а сам-то как?
Yok, buradan sola dönmemizi söylüyor.
Нет, пишет, тут нужно повернуть налево.
Ne var ne yok?
Что происходит?
Gönderecek kimsem yok.
Мне и отправить-то некому.
Tatilim yok!
У меня не бывает отпусков!
- Güvenlik yok. Yürüdük geldik.
А тут нет охраны, зашли и всё.
İtalya'da böyle bir program yok.
— Пожалуйста! В Италии нет таких передач.
- Benim yemeğimi denemek yok.
Не проси потом попробовать.
Onu götür. Kız güzel ve senin başka kimsen yok.
Бери и не думай, она красивая.
Yok, yoruldum.
Не, я устала.
İtalyanım, şirketim yok.
Итальянка. Не в бизнесе.
Hayır, öyle bir şey yok.
Нет, нет, всё не так.
Yemek dünyasında kültürel çeşitlilik yok.
В кулинарных шоу нет этнического разнообразия.
Yok artık. Ne?
Ладно вам.
Bu şarkılarla işiniz yok.
Не дело вам слушать такие песни.
Öyle bir şey yok.
Не бывает такого.
- Eş cinsellikle alakası yok.
— Но гомосексуальность — тут ни при чём.
- Yok.
— Не-а.
Bu fotoğrafların çoğunda üstünde pek bir şey yok.
Ведь одевается она очень легко, Дениз.
Güzel ama şöminem yok.
Да. — Это здорово. Но у меня и камина-то нет.
Burada Pino emojisi yok.
Не вижу эмодзи с Пино!
- Biliyorum ama filmlik yiyeceğimiz yok.
Да, но теперь нужна еда для кино.
Gerek yok.
Всё в порядке.
O anlamda bir kelime yok mu?
Разве для этого нет слова?
Bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok.
И ничего не могу с этим поделать.
Haberin bile yok!
Ты не представляешь.
Bu ramen'de hiç et suyu yok.
И эта лапша отличается полным отсутствием бульона.
Benim de sorunlarım yok mu?
У меня тоже проблемы!
- Evet, hikâyeyle alakası yok gibiydi.
Мне тоже показалось, не в тему.
Sende sorun yok.
Пока отбрехался.
- Yok.
— Да.
- Kimseye paella yok. - Görüyor musunuz?
— Паэльи сегодня не будет.
Bundan haberim yok.
Я ничего об этом не знаю.
- Bir bilgim yok.
Я не знаю, что происходит.
Ragnar'ın oğullarının bu kıyılara döneceklerine hiç şüphe yok.
Сыновья РагнАра несомненно вернутся к этим берегам
Ve bir ordu toplayıp, savunmamız için gerekli her hazırlığı yapmaya senden uygun adam yok oğlum.
И нет человека лучше, чем ты сын мой, кто возглавит армию и подготовит её к обороне.
Ne de olsa, senin de bir sebebin yok mu?
Разве у тебя нет причин?
- Sorun yok.
— Всё хорошо.
Sorun yok.
Всё в порядке.
- Ara yok.
— Да.
Sizinle ilgisi yok.
Вас это не коснется
Sorun yok.
Все хорошо
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65