Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ A ] / And another thing

And another thing перевод на турецкий

1,319 параллельный перевод
And another thing.
Ve başka bir şey.
And another thing.
Ve başka bir şey daha var.
And another thing : It's only 5 : 15.
Ve diğer şey, saat daha 5 : 15
And another thing.
Ve bir şey daha.
And another thing.
Bir şey daha.
- And another thing.
- Ve bir şey daha.
And another thing.
Ve birşey daha.
And another thing. Every time you salute the captain, you make him a target for the Germans.
Ve bir şey daha, Yüzbaşı'ya her selam verişinde, onu Almanlar için bir hedef haline getiriyorsun.
And another thing :
Bir şey daha var.
And another thing :
Bir şey daha :
And another thing, Inspector.
Bir şey daha var, Dedektif Bey.
And another thing. I'm not buying any of that women-having-sex-like-men crap.
Ve bir şey daha.Şu erkekler gibi seks yapan kadınlar saçmalığı da umurumda değil
And another thing -
Ve ayrıca...
Kick ass. - And another thing. It also says Mr. Hankey is also appearing at the Crossroads mall.
— Bir şey daha var, karşıdaki alıveriş merkezinde de Bay Hankey var.
And another thing.
Ve bir başka şey daha.
And another thing. Who the hell do you think we can trust here?
Diğer bir şey burada kime güvenebiliriz sence?
- And another thing.
- Bir şey daha.
- And another thing is...
- Bir de...
Listen, there is one thing I do not need around here right now and that's another Joan of Arc.
Bak, şu an istemediğim tek bir şey var o da bir başka Jeanne D'arc.
Well, I, I didn't say I was special, but it's one thing, you know, and it's another thing to actually communicate it to people.
- Ne? Yorum yapıyorum, bir şeyler söylüyorum. Düşünüyorum.
You won't care because the thing that's really you will be in another galaxy, and Sally will be...
Bütün ayakkabılarına? Umursamayacaksın, çünkü seni sen yapan şey başka bir galakside olacak.
Of course, you realize by dethroning Dad, you're next in line to be dethroned by Frederick, and then the only thing left after that is death, but that's another day and another cup of coffee.
Sonra geriye kalan tek şey ölüm. Ama bunu başka bir gün başka bir kahveyle konuşuruz.
- Yeah. And another great thing : You get your own bed.
Evet ve diğer bir şey kendi yatağının olması
I Love it but it's one thing to wear it and another to have it on your walls.
Ama üzerine giymek ve duvarında kullanmak farklıdır.
And here's another thing.
Ve burada başka bir şey daha var.
And there comes another unbelievable thing...
Ve oradan inanılmaz başka bir şey geliyor.
Another thing, if you wish to see him alive, then take him and, not only leave this town but go away from this country forever
Diğer düşüncelerin Onu canlı görmeyi istiyorsan onu al ve, Sadece bu şehirden değil sonsuza kadar bu ülkeden git
He said it was one thing to get a lawyer, another to send a man-hater and still yet another to hire a Jew-hater and to wrap all three up in a waify package.
Birinci olarak, başına bir avukatı sardığımı söyledi. Bu yetmezmiş gibi, kendisine erkekleri sevmeyen birini gönderdiğimi ve bu da yetmezmiş gibi, Yahudilerden nefret eden bir avukat tuttuğumu söyledi.
If we date, you and I both know one thing's gonna lead to another.
Eğer çıkarsak, ikimiz de olayların birbirini kovalayacağını biliyoruz.
I said, "The last thing I wanna hear is a bunch of clichés about how we're all put on this Earth to love one another, and how it's certainly possible for the heart to love more than one person."
"Anne'duymak istediğim son şey bu dünyaya birbirimizi sevmek için geldiğimiz, insanın birden fazla kişiyi sevebileceği gibi klişeler" dedim.
When you were late last night, Kathy and I got to talking and one thing led to another, and...
Sen dün geç kaldığında, Kathy'le ikimiz konuşuyorduk ve muhabbet muhabbeti açtı ve...
If you think you can drug me and play, you've got another thing coming.
Beni oyuncaklarımla oynamak için bile uyuşturuyorsan, bakalım arkasından ne gelecek!
- Yeah, and that's another thing.
- Evet ve diğer şey.
He dropped by my apartment one day, and one thing sort of led to another.
Hayır. Hayır. Bir gün kapıma geldi ve her şey bir diğerini takip etti.
A nobleman just says one thing and thinks another.
Bir beyefendi bir şey söylerken başka türlü düşünebilir.
Good, I take to house and I prepare another thing to you.
İyi, Seni eve götürüp başka birşeyler hazırlayabilirim.
And that's another thing.
Ve bu da başka bir şey.
And the last thing in the world President Truman wanted to do was see our country get into another great war.
Başkan Truman'ın dünyada isteyeceği en son şey ülkemizi başka bir büyük savaşa girerken görmekti.
So Cathy tells me one thing, and then Liz says another... and then, of course, Jenny's got her own story, so which one do you want me to print?
Sonra Cathy bana bir şey anlatıyor. Sonra Liz başka bir şey anlatıyor. Ve sonunda tabi ki Jenny kendine göre bir şeyler anlatıyor.
And there's another thing.
Ve başka bir şey daha.
Liam tells me one thing and then does another.
Liam bana söz verip tersini yapıyor.
And for another thing, it's the end of the world.
Ve diğeri de, bugün dünyanın sonu.
Everything is connected, one thing to another. The living and the dead, the animate and the inanimate.
Her şey birbiriyle bağlantılıdır.
You mean movie's only movie and the real life is another thing?
Yani film yalnızca filmdir, gerçek yaşamda başkadır diyorsun?
And then, one night, we were painting another room.... I think painting was the closest thing to permissible foreplay.
O gece başka bir odayı boyuyorduk, ki bence bu en hoş görülen ön sevişme şeklidir.
Then one thing led to another, and...
Olaylar birbirini izledi ve...
And another thing : when people come up to me and say, "Hey, little buddy."
Ve bir şey daha :
- I know. And I'll tell you another thing, Cosmo Kramer.
Sana birşey daha söyleyeceğim, Cosmo Kramer.
One thing led to another... and the next thing I knew, I woke up out of town.
Biri diğerini izledi ve sonra hatırladığım tek şey şehir dışında uyanmam oldu.
One thing leads to another and we fuck.
Her şey birbirini izledi ve yattık.
Often, Sarris will say one thing and do another.
Çoğu zaman, Sarris bir şey söylüyor ama başka şey yapıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]