Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ C ] / Come on down here

Come on down here перевод на турецкий

471 параллельный перевод
Come on down here!
Buraya gel!
Come on down here and give us a hand.
Aşağı in de bize yardım et.
Come on down here.
Buraya gelin.
Come on down here in front.
Hemen öne çıkın.
Mrs. Lacey, come on down here.
Bayan Lacey, aşağıya inin.
Come on down here.
Buraya gelsene!
- Hey, come on down here!
- Hey, bu tarafa gelin.
Come on down here.
Bu tarafa.
- Come on down here.
- Aşağı gel.
Come on down here!
Haydi aşağı gel!
Sandra, come on down here with us, you beautiful creature.
Sandra aşağı yanımıza gel, seni güzel yaratık.
come on down here.
Zeb, buraya gel.
Jimmy, Sylvus, Elder, come on down here.
Jimmy, Sylvus, Elder, buraya gelin.
Hey, Miss Azir, come on down here and I'll scrub your back.
Bayan Azir, buraya gelin de sırtınızı ovayım.
Well, come on down here, boy.
Asagi in evlat.
Come on down here.
Aşağı gel.
All right, you folks, come on down here and sit down.
Pekala, ahali, buraya gelin ve oturun.
Come on down here.
Aşağıya gelin.
Come on down here and get them.
Haydi buradan onları al.
Come on down here.
Hadi gel yanıma.
Come on down here.
Hadi aşağıya gel.
Come on, come on, sit down here.
Hadi, hadi otursana.
- Down here. Come on.
- Biraz aşağıda.Gel benimle!
- Come in here. We just stopped in town to take a look at the new factory, and then we're gonna drive on down to Florida.
Bailey ailesi çok uzun zamandır bana engel oldu.
Come on, you can't lay down here.
Hadi, burada yatamazsın böyle.
If he doesn't show up by tomorrow, you come down here and make a report in person and we'll go to work on it.
Yarına kadar gelmezse buraya gelip şahsen bir rapor verin. Biz de işe koyuluruz.
Come on over here and turn it down yourself!
Buraya gel de kendin kıs!
Now, you come on and sit down here.
Gel de otur bakalım.
Come on, sit down here.
Hadi, otur buraya.
Come on, get down in here and keep quiet.
Hadi, buraya gel ve sessiz ol.
Why would he ask me to come down here if he didn't want me to know what was going on?
Neler olduğunu öğrenmemi istemediyse... neden beni buraya çağırsın?
- Come on, get that dynamite down here.
- Hadi, dinamitleri buraya getir.
Do you want to come on in here, sit down and rest a minute?
Biraz içeri gelip oturmak, dinlenmek ister misin?
Come on, Sidney, over here, and sit down in the big chair.
Hadi Sidney büyük koltuğa otur.
Come on, boy, sit down here.
Hadi evlat. Otur şuraya.
Come on, baby, just get down here.
Otur!
You come down here on business trips, and we steal lunch hours.
İş gezilerinde buraya gelişlerinin ve öğlen molalarında buluşmalarımızın.
All right dear, come on, sit down here.
Tamam sevgilim, hadi, buraya otur.
MAN : Come on, bring more line down to here!
Daha fazla hortum getirin.
All right, then, Stanley, come on, let's get down here and take it from the top.
Peki Stanley, buraya gel, baştan alalım.
Come on, get down off here, before you fall and break your neck.
Haydi, buradan yerine gidemeden düşüp boynunu kıracaksın.
Come on women, by the time you finish old Adam be down here eat the bait, trap, fox, you and me.
Gel kadın, yaşlı Adam onu bitirdiğinde, tuzak, tilki, sen ve ben.
Grab your medical kit, and come down here on the double.
Tıbbi yardım çantanı getir.
You think you can come in here, write down a name and put on that fancy hat and just go?
Buraya gelip, bir isim yazıp o süslü şapkayı giyip çıkıp gidebileceğini mi sanıyorsun?
You buzzards, you come down here lookin to get fat on the misfortune of others.
- Sizler insanların zayıflıklarından yararlanmak isteyen leş yiyici akbabalarsınız.
But if you really want to get to know some of the kids around here... why don't you come down to the park on a Saturday afternoon... when we play touch football?
Ama aslında buradaki çocuklardan bazılarıyla tanışmak istiyorsanız, neden Cumartesi öğleden sonra parka gelmiyorsunuz?
And I'm gonna come to you with a knife freshly sharpened on a stone and I'm gonna cut you a grin down here on your neck.
Bıçağımla birlikte gelirim. İyice bilenmiş bıçağımla... Ve boynunun tam şurasına bir gülücük oyarım.
You let some two-bit cop cut you down, and now you're gonna come in here... and figure on cutting'me and Shack down at the same time?
Beş paralık bir polisin seni devirmesine izin veriyorsun, sonra... buraya gelip beni ve Shack'i aynı zamanda devireceğini mi zannediyorsun?
Come on in here and you just sit right down here, you little cutie.
İçeri gel. Otur bakalım şuraya seni küçük, sevimli şey.
What on earth made you come down here?
- Nasıl oldu da geldin buraya?
Then how come they ain't down here on the road proving'it?
Öyleyse neden sevgilerini yola çıkıp göstermiyorlar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]