Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ G ] / Good enough

Good enough перевод на турецкий

8,094 параллельный перевод
Not good enough.
- Yeterince iyi değil.
She was talking to a little boy in a sailor suit and she was telling him he's not good enough.
Denizci kıyafeti içinde ufak bir çocukla konuşuyordu....... ve one çocuğun yeteri kadar iyi olmadığını söylüyordu.
Hey, you think you're gonna lose Ryan'cause you're not good enough for his stupid family?
Aptal ailesi için yeterli olmadigindan Ryan'i kaybedecegini mi düsünüyorsun?
A disguise good enough to fool these nursery guards.
Kreş korumalarını kandırmak için yeterince iyi bir kılık değişikliği.
I want to see if I'm good enough.
Yeterince iyi olup olmadığımı görmek istiyorum.
My money not good enough?
Benim param yeterli değil mi?
Seem like you're having a good enough time, dude.
İyi vakit geçiriyorsun gibi geldi dostum.
Soon is not good enough.
- Yakında demek yeterli değil.
- Well, that's not good enough, sir.
- Bu yetmez efendim.
- That's not good enough, sir.
- Bu yetmez efendim.
They aren't good enough.
Yeterince iyi değiller.
After all, there are only so many homes and so many people with good enough jobs to buy them, right?
Ne de olsa belli sayıda konut ve onları alabilecek kadar iyi işleri olan belli sayıda insan var, değil mi?
- That's good enough.
- Yeterince.
But we weren't good enough.
Ama yeterince iyi değildik.
Your arteries are not good enough for you now?
Damarlarınız yeterli değil miydi?
This reminds me that that is not good enough.
Bu yeterince iyi olmadığını hatırlatıyor.
No, not good enough, people.
İşinizi iyi yapın beyler.
But we're not good enough to play it.
Ama o kadar hızlı çalamıyoruz.
Good enough for a solo record, you know, like old times.
Solo kayıt için yeterli. Bilirsin... Eski zamanlarda gibi.
They weren't good enough for you!
Onlar senin için yeterli değildi.
# ª What we take with us is love, love, love # ª We take the good and that's good enough # ª
â ™ ª Yanımda getirdiğimiz şey aşk, aşk, aşk â ™ ª İyiyi aldı ve yeterince iyi â ™ ª
Good enough to fool that idiot Krabs.
O salak Yengeç'i kandırmaya yeter.
Is no one good enough?
Hiç kimse mi yeterince iyi değil?
There is nothing wrong with soap. Soap was good enough for our Lord.
Sabunda yanlış bir şey yok, ki peygamberimiz için de yeterliydi sanırım.
So I'm not good enough for your shitty trailer, is that it?
Boktan karavanın için yeterli değilim, öyle mi?
Believed he was good enough to marry my niece.
Yeğenimle evlenebilecek kadar iyi olduğunu düşündü.
Good enough.
Kâfi gelir.
The plastic tree's good enough.
Evde ağaç vardı zaten.
We've been looking for a year, nothing's ever good enough.
Bir yıldır arıyoruz, hiçbiri ahım şahım değil.
Because you're not good enough to be one of us.
Çünkü bizden biri olmaya layık değilsin.
Sorry, it's just now I'm freaking out, because it turns out, like, I'm totally not good enough to be a music producer.
Pardon, şu an çıldırıyorum. Çünkü meğer müzik yapımcısı olmak için hiç yeterli değilmişim.
He's not good enough for you.
Sizin için yeterince iyi değil.
Good enough for you?
- Senin için yeterince iyi mi?
Except... I mean, they're not good enough.
Yeterince... iyi olmadıklarını saymazsak.
Jail is not good enough for that animal.
O hayvan için hapis az bile.
You cull the good stuff. I decide if it's good enough.
Sen iyilerini çekip çıkarırsın ben de yeterli olup olmadıklarına karar veririm.
That's what they say about anyone who's not good enough.
Yeterince iyi olmayanlar için bunu derler.
That's not good enough, Harry.
Bu yeterince iyi değil, Harry.
Well, clearly what you're doing isn't good enough!
Açıkçası çalışmalarınız yeterince iyi değil!
What? I'm not good enough for you?
Sizin için yeterince iyi değil miyim?
It's not good enough.
Bu yeterli değil.
I'm not a good enough Ma.
Ben yeterince iyi bir anne değilim.
He's not good enough!
Yeteri kadar iyi değilsin!
When I'm sure he had enough to make him good and dangerous,
Eminim yeterince iyi ve tehlikeli yapacaktır.
Oh, I'm not good enough to recieve an answer from you?
Senden bir cevap alacak kadar iyi değil miyim?
♫ That's good, ♫ ♫ that's enough. ♫
Güzel, bu kadar yeter.
Oh, don't worry, you'll be in good company soon enough, honey.
Endişelenme yakında iyi bir ortamın olacak tatlım.
First, I'm gonna win enough cash to get out of this place for good.
İlk önce buradan kaçacak kadar para kazanmalıyım.
So, that's a good thing about being a hunter, Andy, is that even when the gatherers are up a creek because they realize they haven't put away enough nuts and seeds to lat a winter, a hunter,
İşte. Avcı olmanın iyi yanı budur Andy. Toplayıcılar kışa..
I've done enough good for Jesus that... the Lord just might cut me some slack in other aspects.
İsa için yeterince çalıştım... Tanrı bana başka işlerde biraz tolerans gösterebilir.
Good boy, you've learnt enough.
İyi çocuk, çabuk öğrendin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]