Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ T ] / They did not

They did not перевод на турецкий

1,998 параллельный перевод
At six o clock in the morning 1500 euro of drinks they did not eat.
Sabahın 6'sında. Alkol için 1500 euro, Yemek yememişler.
- No, they did not. So now, you are going to tell me what the hell's going on.
Lafın kısası bana hemen şimdi neler olup bittiğini anlatacaksın.
They did not meet.
Buluşmadılar.
They did not attack us before.
Daha önce bize saldırmamışlardı.
They did not share our point of view.
Bizim bakış açımızı paylaşmadılar.
They did not.
Yayınlanmadılar.
ZIVA : They did not catch his attacker.
- Saldırganı yakalamadılar.
The CPC gave up their turf, but they did not get the peace they wanted.
CPC de pes etti ama aradıkları huzuru bulamadılar
They spent money when they did not have it, so now that they have it, they spend it even more.
Yokken de para harcıyorlardı. Şlmdlyse paraları olunca, daha da fazla harcıyorlardı.
They did not say because that has not happened.
Böyle söylemiş olamaz çünkü öyle bir şey olmadı.
They did not know what, if anything, lay beyond the Pillars.
Ayakların ötesinde ne olduğunu bilmemekteydiler.
They did not.
Götürmediler.
They did not like to ask us before for they were anxious to first acquire a screen for the fire so that Father might be at ease.
Bize daha önceden sormak istememişler çünkü babam rahat etsin diye önce bir şömine almak istemişler.
back when they found her, the detectives said that they did not find his dna.
Onu bulduklarında dedektifler DNA'sının olmadığını söylemişlerdi.
- Do not answer me, what they did!
- Cevap verin. Ne yaptılar size?
I did not know what they are, so I've left.
Onların ne olduklarını bilmiyordum ondan oraya attım.
I wanted it to be about what I said and what I did, not about my parents and their money, their influence. They have nothing to do with this.
Ailemin parası ve gücüyle değil kendi yaptıklarımla ilgili olsun isterdim.
The Vikingr had long ago come in wolf-packs from every crevice of their coast, and they had wreaked a whirlwind of destruction that did not bode well for the unready men of our shires.
Vikingler, uzun zamandır kıyılarındaki oyuklarda yaşayan kurt sürüsü gibiydiler ve yıkıcı bir kasırga gibi intikam hırsıyla doluydular. Bu durum, hazırlıksız erkeklerimiz için hiç de hayra alamet değildi.
Then the bank decided that they do not want, because they brought money would not give them money, they had no guarantees, and finally decided to load the campaign and get rid of it but meanwhile, what they did with the campaign was
Sonunda banka Amerikalıların parası olmadığı gibi ipotek altına alınacak bir şeyleri de olmadığına ve onlara para vermek istemediğine karar verdi. Ve nihayetinde kampanyayı bitirdiler.
I did not come up with this one. They did.
Bu sefer ben yazmadım, onlar yazdı.
Why, man, they did make love to this employment, they are not near my conscience.
Ee, ne yapalım, kendileri istedi bunu! İçim rahat doğrusu onlardan yana. - Hey yarabbi!
Neither did I. But then I realized that they're not saying that we're cat people.
Ama bizlerin kedi insan olduğumuzun farkına vardım.
And they had to find him before he did, not much.
-... bulmak zorunda olduklarını söyledik.
Now, I'm not admitting that someone has taken my wife. But if someone ever did... I'd look them in the eye, ask them what they wanted, then make the best damn deal that I could.
Şu an birinin karımı kaçırdığını itiraf etmeyeceğim ama eğer bu olursa kaçıranların gözlerinin içine bakıp ne istediklerini sorarım sonra yapabileceğim en iyi teklifi yaparım.
I wish I was, but I'm not. They did it.
- Keşke, ama şaka değil gerçekten yapmışlar.
See, the delegates intended just to tweak the old system, not come up with a new one, but that's exactly what they did.
Temsilciler eski sisteme ince ayar çekmeyi planladılar, yeni biriyle çıkıp gelmeyi değil, ama bu tam olarak yaptıkları şey oldu.
I did not want to cause her pain, but how else could they stop?
Onu incitmek istememiştim, ama nasıl durdurulabilirim?
Why did they not simply marry?
Niçin evlenmediler?
Miss Ross... both Alberta Moffat and Gloria Ambercrombie stayed here at one time, did they not?
Anladığım kadarıyla demiryollarıyla ilgili pek çok tatsız hadise yaşanmış.
some say, my lord Crownwell, they are not hundreds but thousands religion rebelions against the King's Church reforms why did you know, you are suposed to know everything that goes on here
Bazılarına göre, Lord Crownwell, sayıları yüzlerle ölçülemiyor, kralın kilise reformlarına karşı binlerce dini isyancı var. Neden bilmiyordun? Senin burada olan her şeyi bilmen gerekiyor.
Then when I called them on it, they not only didn't pay me, they did their damnedest to throw me in jail.
Bunun için onları aradığımda, ödeme yapmamakla kalmayıp beni hapse atmak için ellerinden geleni yaptılar.
But now Sheldon's not talking to me, and Pete, he pushed, he wanted to come to an ultrasound, and now he's just indifferent. They did.
- Alakadar oluyorlar mı?
They did not appear to know nothing.
Onların hiçbir şeyden haberi yok.
The point is, they are not comfortable with him working on new projects until we know he's not gonna sue us for whatever did or probably did not happen.
Mesele şu ki, ona yaptığımız veya muhtemelen yapmadığımız her ne ise, bundan dolayı bizi dava etmeyeceğini bilene dek Phil'in yeni projelerde yer alması konusunda rahatsızlar.
"Oh, there are not extraterrestrials, or they never did it."
"Oh orada hiç uzaylı yoktur, ya da hiç olmamıştır" demiyorlar.
If I did not know better, I would think... they do not... even...
Daha iyi bilmiyor olsaydım şey sanırdım... Onlar bile...
I do not know, but they did.
Bilmiyorum.Ama gömmüşler.
In the end, what she chose to do she did as Ashley, not what they turned her into.
Sonunda, yapmayı seçtiği şeyi Ashley olarak yaptı, onu dönüştürdükleri şey olarak değil. Evet.
Why, man, they did make love to this employment, they are not near my conscience.
Ee, ne yapalım, kendileri istedi bunu! İçim rahat doğrusu onlardan yana.
I've come to zhoukoudian, near Beijing, where the Chinese say they have evidence that Homo erectus in Asia did not die out, but is in fact their ancestor.
Çinlilerin, Asya'da Homo erectus'un ölmeyip bilakis aslında onların atası olduğu yönünde kanıta sahip olduklarını söylediklere yere, Pekin yakınlarındaki zhoukoudian'a geldim.
But the company did not care. They had what they called priorities... And the chief encouraged by Carl
Koruyucu melek parçası, ölüm ilanını mahvetmelerine nasıl izin verdin?
He said that if they could meet Dalais Because of the r? Rules on driving time This did not bother to return to work.
Santa Fe'deydi, ve ertesi gün bizi görebileceğini söylemek için aramıştı.
Yeah, and they didn't affect him, not like the way this one did.
Ve onu bu seferki gibi hiç etkilememişlerdi.
After what they did to my friends, I'm not sorry they're dead.
Arkadaşlarıma yaptıklarını düşününce ölmelerine hiç üzülmedim.
- That was not. Ask what they are in Sarah's backyard did instead of questioning me.
Beni sorguya çekeceğinize dün Sarah'ların arka bahçesinde niye gittiğini sorsana ona!
They all wanted to hug me, but I did not want that ; They would have felt my hard-on.
Herkes bana sarılmak istiyordu, ama sikim değecek diye sarılmalarını istemiyordum.
When people did something wrong they would have to be very careful that Zeus did not smite them with a thunderbolt.
İnsanlar yanlış bir şey yapmış ve hâlâ Zeus tarafından cezalandırılmamışlarsa çok dikkatli olmaları gerekiyordu.
In ancient Greece, the attitude towards death was not so different to our feelings today towards death, so people would not worship Hades as much as they did Poseidon and Zeus.
Eski Yunanistan'da, ölüme karşı takınılan tutumla bizim bugünkü tutumumuz arasında çok fark yoktur, bu yüzden insanlar Poseidon ve Zeus'a taptıkları kadar Hades'e tapmamışlardır.
Because even if tyler did take the drugs, They're designed to work on computer systems, Not on other human beings.
Tyler ilacı almış olsa bile ilaç insanlar için değil bilgisayar sistemleri için tasarlandı.
I did not commit a crime... and they sentenced me to eight years imprisonment.
Ben bir suç işlememiştim fakat onlar bana 7 yıl hapis cezası verdiler.
Well, not that part, but they did help me with test answers.
Öyle değil, ama bana sınavlarda yardım ederlerdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]