Biliyor musun baba перевод на английский
299 параллельный перевод
Neden gittiklerini biliyor musun baba?
Do you know what they're up to, Father?
Ne düşünüyorum biliyor musun baba?
Go ahead. I don't know, Pop. Please.
Biliyor musun baba? Beni dövmek istediğinde bir daha karşı gelmeyeceğim sana.
You know, dad, you can beat me any time you wish, I'll never complain.
- Biliyor musun baba?
You know something, Daddy?
Biliyor musun baba, ben bu beyzbol kartı işine pek şans tanımıyorum. Arkadaşım Teddy'yi çağırıp, bakmasını isteyeceğim ondan.
Dad, you know, I haven't given this baseball card thing a fair chance, so I'll have my friend Teddy come over and check it out.
Senin neyini seviyoruz biliyor musun baba?
Dad, do you know what we love about you?
Biliyor musun baba?
You know, Dad.
Biliyor musun baba, Bill bu geceye katılamayacağı için benden özür dilerken yüz ifademi düzgün tutmak için ne çok çaba sarf ettim.
You know, I could hardly keep a straight face when Bill apologized to me about not being able to make it tonight.
Biliyor musun baba, annem ve sen birbirinize çok benziyorsunuz.
You know, Pop, you and Mom were a lot alike.
Biliyor musun baba, gördüğümüz bir elbisenin aynını annem bana dikecek.
You know what, Daddy? Mom is going to make me a dress copied from a CHULISIMA we have seen, and I love it.
Biliyor musun baba? Taşındığından beri ortak bir noktamızı arıyordum.
We've been trying to find something we have in common.
Biliyor musun baba? Mükemmel olmanı hiç istemedim. Çünkü ben de değilim.
You know, Dad, I never expect you to be perfect,'cause I know I'm not.
Biliyor musun baba, benim düzene ihtiyacım yok. Çünkü ben bu halimden memnunum.
You know, Dad, I don't need any stability because I'm happy right where I am.
Biliyor musun baba bunu aslında Renee için yapıyorum.
You know what, Dad? I'm really doing this for Renee.
Biliyor musun baba...
- This is fantastic.
Bir keresinde bana ne demişti, biliyor musun baba?
Did I ever tell you what she told me, Da?
Biliyor musun baba, belki de ben...
You know, Dad, maybe I should...
- Biliyor musun baba ben de orduya girebilirim aslında.
Dad, maybe I should join the Army.
Biliyor musun baba, uzaylı görmememiz hiç önemli değil.
You know, Dad, it doesn't matter that we didn't see the alien.
Biliyor musun baba sen harika bir insansın.
- You know, you're a great person.
- Biliyor musun baba?
- You know what, Daddy?
Biliyor musun, baba?
You know?
Baba, biliyor musun?
Hey, Pa. Hey, what do you say?
- Hey, hey, vaftiz baba. Ne oluyor? Bu gevezenin başımıza ne iş açtığını biliyor musun?
Do you know what this windbag's got us into?
Baba biliyor musun, yalan dünya herşey bomboş.
Dad, seems to me that the life is worth of nothing.
Baba kendini neye soktuğunu biliyor musun?
Father, you know what you're letting yourselff in ffor?
Biliyor musun, Baba, Bahse varım ki o birşeyler yaptı.
You know, Daddy, I'll bet he did something.
O baba olacak, bunu biliyor musun?
Do you know he's to be a father? .
Baba, ne gördüğümü biliyor musun?
Daddy, do you know what I saw?
Biliyor musun, baba?
You know, Dad...
Biliyor musun, baba. Eminim kızın olduğunda başına bu kadar dert olacağını tahmin etmemiştin.
You know, Dad, I bet when you had your daughter, you didn't expect she'd be so much trouble.
Baba biliyor musun?
I'll never forget.
Biliyor musun, baba, bu benim en güzel doğum günüm.
You know, Daddy, this is my very best birthday.
Biliyor musun Kelly, uzun zamandır baba-kız oturup konuşmadık.
You know, Kelly, it's been a long time since we've had a father-daughter talk.
Baba biliyor musun, dün akşam ki fikrin harikaydı :
You know, Daddy, that was a great idea last night :
Bana ne dedi biliyor musun, baba?
How was your swim? Well, the water's a little polluted.
Baba, Pandava'lar nasıl yok edilir gerçekten biliyor musun?
Father, you really know how to destroy the Pandavas?
Baba, onunla çıktığımız ilk akşam ne yaptı biliyor musun?
Dad, do you know what he did the first night I went out with him?
Baba, "schadenfreude" nin ne demek olduğunu biliyor musun?
Dad, do you know what "schadenfreude" is?
- Baba kimi gördüm biliyor musun? - Bilmiyorum, hadi gidiyoruz.
- Dad, you know whom I have seen?
Biliyor musun baba bu bana eski bir deyişi hatırlattı :
You know, Dad, this reminds me of the old saying :
Hey baba, sen bir şey biliyor musun?
Hey, Daddy, do you know anything?
- Baba, retorik kelimesinin anlamını biliyor musun?
- Dad, do you even know what "rhetorical" means?
Ne yaptın biliyor musun, baba?
You know what you did, Dad?
Biliyor musun, yoluna onlarla devam et baba.
And you know what? You can go on the road with them, Dad.
Biliyor musun, baba?
You know what, Dad?
Kızın Baba Yaga'dan nasıl kaçtığını biliyor musun?
Do you know how escapes Baba Yaga the girl?
Elbette Ama Uzun Bölümü Yapabilir Mi? Baba, nerede olduğunu biliyor musun?
Dad, any idea where you are?
Baba, biliyor musun Microsoft ve IBM gibi markalarla yarışmak nelere mal olur?
Dad, do you know what it takes to compete with Microsoft and IBM?
Baba seni seviyor, biliyor musun?
Daddy loves you, you know that?
Bİliyor musun, baba, bu oyunlara gelmek... veya benimle konuşmak zorunda değilsin.
You know, Dad, you're not obligated to come to these games... or talk to me.
biliyor musun 6673
biliyor musunuz 1377
biliyor musun al 19
biliyor musun peg 18
baba 14978
babam 1009
babacım 78
baban 353
babana 27
babama 39
biliyor musunuz 1377
biliyor musun al 19
biliyor musun peg 18
baba 14978
babam 1009
babacım 78
baban 353
babana 27
babama 39
babam gibi 16
babacığım 512
babalar 23
babası 140
babamın 68
babamı 46
babam nerede 162
babam geldi 53
babacık 57
baban geldi 26
babacığım 512
babalar 23
babası 140
babamın 68
babamı 46
babam nerede 162
babam geldi 53
babacık 57
baban geldi 26
babamla 21
babam dedi ki 23
babalık 276
babamız 55
baba bak 37
baban ne iş yapıyor 27
babanız 58
babamı istiyorum 35
babam da 18
baban nasıl 84
babam dedi ki 23
babalık 276
babamız 55
baba bak 37
baban ne iş yapıyor 27
babanız 58
babamı istiyorum 35
babam da 18
baban nasıl 84