Birinin перевод на английский
39,252 параллельный перевод
Benim gibi birinin yaşamaya hakkı olmadığını!
Someone like me should just die, and doesn't even have the right to live, huh?
Her birinin ölümü hafızama kazındı.
I have never forgotten... anyone's passing.
Hayır, masum birinin...
No, I'm not gonna let an innocent person...
Bu et torbalarından birinin Dönüşen olmasından şüpheleniyoruz.
We suspect one of these fleshbags may be a changeling.
Bu başka birinin sanatı.
This is someone else's artistry.
Kadınsı cilveleri olan birinin.
Someone with feminine wiles.
Birinin bunu çekmesi gerekmez mi?
Shouldn't someone be taking a picture of this or something?
Birinin, hayatından babasının çıkması yeterince sarsıcı bir deneyim. Ama bu genç yaşta...
Having a father walk out on one's life is a traumatic experience enough, but at his tender age...
Demek birinin yüzüğü haberi olmadan böyle alınıyormuş.
So, that's how you get a ring off someone without them knowing.
Krubera Trolleri kabilemizden birinin ışığı sönmeye başlayınca hisseder.
The Krubera trolls can sense when the light dims in one of our tribe.
Birinin mesleğini küçük görmektir bu!
Don't look down on my occupation!
Yeri gelmişken, birinin koruyucu meleği olmaya karar vermede bazı kriterlerin var mı?
By the way, when you decide to be someone's guardian, do you have some kind of a criteria?
Basitçe söylemek gerekirse, birinin kalbini kazanmak diyebiliriz.
To say it simply, it's like getting a person's heart?
Ya da birinin hatasını anlamasını sağlamak.
To let a person realize his or her own fault.
Ya masum birinin bacağına gelse ne olur düşünmediniz mi?
Don't you think that it might hit an innocent person's leg?
Birinin onu gördüğüne dair ihbar etmesi üzerine geldik.
We came after getting a tip from someone who supposedly saw him.
Sence olgun birinin sevgisi böyle mi olur?
Don't you think that, mature person's love would be something like that?
Kancaya takılıp takılmadığımı ve birinin benimle flört edip etmediğini.
How to be on the hook or how to find out if someone's just flirting with you. That kind of stuff.
Gangnam'daki her üç binadan en az birinin sahibi.
He's a real estate chaebol. Out of say 3 or 4 worthwhile buildings in Gangnam, at least one is that household's.
Birinin hayatınıza kastetmesi size önceliklerinizi gözden geçirtiyor.
There's nothing quite like an attempt on one's life to make one examine one's priorities.
Alıp götürdüğüm onca kişinin her birinin yüzünü nereden hatırlıyım?
Do you know how many people I've taken? How could I remember all their faces?
Başka birinin işyerinde...
In someone else's workplace...
19 yaşındaki birinin sürebileceği maksimum ömür süresi.
That is the maximum years a 19 year old can live to be.
Bugün kurtardığım birinin 20'leri ve 30'larını simgeliyor.
The 20s and 30s of someone who I managed to save today.
O gün, Bayan Özel Durum birinin gözyaşları içinde uzunca müddet yürüdü.
That day, the missing soul... walked in someone's tears... for a long time.
Yalnızca birinin bunu görmesini istemiştim.
I just... wanted someone to see it.
Beklendiği gibi ölüm meleği bayım birinin hayatını kurtarmış.
- Yes. You should thank him. He saved your life.
Fakat Tanrı'nın birinin bağırsak hareketlerine karışması haksızlık değil mi?
Why would the deity get involved in a human's defecation?
Ne olursa olsun birinin yaş günü olduğundan buna karşı gelmek yanlış olur.
It's someone's birthday. It's wrong to infringe upon it.
Malum birinin aksine.
Unlike someone else's.
Geçmiş hayatına dair hiçbir anısı olmayan birinin karşısında fazla gevezelik ettim.
Looks like I chatted on for way too long in front of someone who doesn't remember his past life.
Birinin kafasına falan saplandık herhalde.
Yeah, we were just on somebody's head or something.
Sen dünyanın sonunda birinin sahip olabileceği en iyi arkadaş olmak üzeresin.
You know, you're about the best friend anybody could ever have at the end of the world.
Eğer sadece bir laboratuvarda kadar pişmiş kimyasallar birinin bir avuç.
You're just a bunch of chemicals somebody cooked up in a lab.
Herhangi ters bir şey bulursak dünyanın inanacağı birinin açıklamasına ihtiyacım var.
If we find anything amiss, then I need someone to tell the world that they'll believe.
Bilirsin, ortaklar arasındaki ufak tefek şakalar bana uyar ama bunu başka birinin önünde yaptığında diğer kişiye tuhaf hissettiriyor.
You know, I'm up for good natured ribbing between partners and everything, but when you do it in front of someone, it makes the other person feel weird.
Başka birinin ölmemesinin en iyi yolu bize bildiklerini anlatman olur.
The best way for nobody else to get killed is for you to tell us what you know.
Seni bir daha asla aramayacağımı söylediğimi biliyorum ama şu anda birinin bana arkadaşlık etmesi çok işime yarayabilir.
I know I said that I'd never call you again but I just could use a little company right now.
Tanrım, sakın birinin eşi olduğunu söyleme.
Oh, God, you're not somebody's date in there, are you?
Daha bugün tanıştığım birinin ismini kızıma vereceğimi mi sandın?
I met you today and you think I'm gonna name my daughter after you?
Şuradaki adam, Denny sorduğun isimde birinin olmadığını söyledi.
Denny, who's that man there, he said that there's no one registered under the name you asked about.
Seni hemen buradan götürecek birinin numarasını ver bana.
I need you to give me the phone number of somebody that I can call to get you out of here right now.
Peki, evde sizden başka birinin olup olmadığını biliyor musunuz, hanımefendi?
And do you know if there's anyone else in the house with you, ma'am?
Tanıdığın birinin, Kaptan Salazar'ın sana bir mesajı var.
A message from someone you know, named Captain Salazar.
" Tanrım, biliyor musun, torunlardan birinin kaçırıldı mı?
" My God, you know, did one of the grandchildren get kidnapped?
Ve bir sürü büyük yatırımcı var Madoff adında birinin nasıl bir merak ettiğini merak ediyorum. Paraları ile kapalı
And there's a bunch of big-time investors wondering how a guy named Madoff made off with their money.
Sana saçma gibi mi geldi Sadece lise eğitimine sahip birinin Bu kadar paraya sahip olmalı mıyız?
Did it strike you as absurd that someone with just a high school education should have that kind of money?
Sorumlu olurlardı. Bu iki şeyden birinin doğru olduğu anlamına gelir.
They would've been held responsible, which means one of two things is true.
Efendim, işine her şeyden çok değer veren ve çalışkan birinin sizinle çalışması çok mu zor?
Sir, any chance a hard working guy who's ready to put the job first could catch a break and come work for you?
Sevdiğin birinin kanını bu suya döktüğünde... Bir anlaşmamız vardı.
We had a deal.
İngiltere'nin en köklü ailelerinden birinin soyundan geliyor.
She's from one of the oldest families in England.
birini 32
birinci gün 16
birine 18
birinci 55
birinci katta 19
birincisi 390
birinci kat 30
birinci dünya savaşı 32
birini bekliyorum 30
birini arıyorum 33
birinci gün 16
birine 18
birinci 55
birinci katta 19
birincisi 390
birinci kat 30
birinci dünya savaşı 32
birini bekliyorum 30
birini arıyorum 33