Düşünelim перевод на английский
2,148 параллельный перевод
Ozaman hadi düşünelim.
So let's think.
- Bir düşünelim bakalım.
Let me think.
Biz ne düşünürsek düşünelim Scotland Yard davayı kapanmış olarak değerlendiriyor.
But the victim was shot once and we only found one casing.
Peki, düşünelim... 5 ay önce Ethan seni öpmek istedi.
Okay, well... five months ago, Ethan wanted to kiss you.
Morgan, bu operasyonun beyin takımı biziz o yüzden haydi bir şeyler düşünelim.
Morgan, we are the brains of this operation. So let's come up with something.
Pekâlâ, hadi biraz... Hadi biraz düşünelim.
All right, let's just, uh... let's think about this for a second.
Bir düşünelim.
Let's see.
Başka bir şey düşünelim.
let's try something else.
Dur biraz. Bir kere daha düşünelim.
Let's just think about this for a second.
Üzerinde düşünelim.
We'll think about it.
Oh, o zaman pastayı düşünelim.
Oh, then there is the cake to think about.
Daha üstün adamları düşünelim.
Let us think of superior men.
Favori filmin hangisi? Düşünelim...
Thank you very much for riding with East Japan Railway.
Ajanlarımızı öldüren adamı bize ver... ve bizde senin geleceğin hakkında düşünelim.
Give us the man who killed our operatives... and you and I can have a little chat about your future.
Biz de bu arada erkekleri gruptan nasıl kopardığını düşünelim.
In the meantime, we need to figure out how he's separating his male victims from the pack.
Olumlu düşünelim, Shannon.
We can be positive, Shannon.
Hepimiz sadece biraz durup düşünelim.
- let's all just... Stop and think about this a second.
Bir düşünelim...
Earlier...
Olasılıkları düşünelim.
Think of the possibilities
Olasılıkları düşünelim. Jackie ve Eddie, Eddie ve Jackie...
Think of the possibilities, Jackie and Eddie, Eddie and Jackie
Hadi bunu biraz daha mantıklı düşünelim.
Let's - Let's think about this rationally.
İşte aynen öyle düşünelim istiyorlar.
That's what they want us to think.
- Biraz pratik düşünelim şimdi.
Think practical now.
Daha düşünelim üstünde, beceremeyeceksek yanlış bir tutum yüzünden, foyamız meydana çıkacaksa, hiç girişmemek daha iyi bu işe.
Hm. Let's further think on this. If this should fail and that our drift look through our bad performance,'twere better not assay'd.
Bir de şöyle düşünelim.
Let's think it that way.
Sesli düşünelim.
Brace yourself, guys.
Pekala doğru dürüst düşünelim.
Well, let's all just think this through.
Okay, Polo takımındaki Tom'a ne yapacağımızı düşünelim?
Okay, what do we think about Tom from the water polo team?
Pekala, biraz mantıklı düşünelim.
Okay, let's be rational here.
Biraz Asyayı düşünelim Batıya 6500 km... Diğeri, Amerika, Doğuya 8000 km.
Some speculate Asia, 4, OOO miles to the west... others, the Americas, 5, OOO miles to the east.
Bir şeyi aramak için 100 ayrı yer olduğunu düşünelim.
Well, let's say there's a hundred places to look for a thing.
Şöyle bir düşünelim.
Couple of thoughts on that.
Bir düşünelim...
Let's see...
Rom ve limonlu kokteyl sahili hakkında düşünelim
Think about daiquiri beach.
Düşünelim bu konuyu.
Let me think on that.
Peki, bir de şunu düşünelim.
All right. Let's think about this.
-... bir düşünelim. - Birlik buna bir isim vermiştir.
SEALs have a word for that.
- Mesela Susan'ı düşünelim.
- Take Susan, for example. I think...
- Başka bir yaratıcı yönünü düşünelim.
Well, think of it as another creative outlet.
Onu çoklu bıçak yarası kurbanı gibi düşünelim.
We treat her like a multiple stab-wound victim.
Bu konuyu sakin bir şekilde dokuz bira içtikten sonra düşünelim.
We need to calmly discuss this over nine beers.
Biraz sakin olup düşünelim.
Look, let's all just have a little faith.
Tamam, tamam, ne yapacağımızı düşünelim.
Okay, okay, let's just think what we gotta do.
Elinde 100 bin dolar nakit ve bir de tablo ile yürüdüğünü düşünelim, ne yaparsın?
Assuming you just walked with 100 grand in cash and the painting, what do you do?
Bir düşünelim...
Just a sec...
Mantıklı olup biraz düşünelim.
Let us try to be sensible, give it some thought.
Daha üstün erkekleri düşünelim.
Let us think of superior men.
Yolda detektörü 500 partikül için nasıl geliştirebiliriz, bunu düşünelim.
We can start thinking about methods of optimizing the detector... -... for 500 GeV particles.
Beş bin doları reddediyorum bunu bir düşünelim, dedi.
"So I'm returning five grand and we're gonna decide this."
Bir düşünelim şimdi, bir dakika.
Wait a minute.
Biraz durup bütün bunların mantıklı olduğunu düşünelim.
Ok, just pretend for a moment that any of this makes sense.
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35