Hosçakal перевод на английский
17,220 параллельный перевод
Hoşçakal deme şansım bile olmadı.
I never got the chance to say good-bye to her.
- Şimdi hoşçakal zamanı
- Well, now it's time to say goodbye
İyi o zaman, hoşçakal!
Oh, good. Bye!
Hoşçakal!
Bye!
Hoşçakal.
Bye-bye.
Evden çıktığında hoşçakal deme şansım olmadı.
When she left the house, I didn't get a chance to say goodbye.
Herkes Izzy'e hoşçakal desin.
Everyone say bye-bye to Izzy.
Tamam, hoşçakal.
Good, I'll see you there. Okay, bye.
Hoşçakal.
Goodbye.
Hoşcakal. "
Good-bye. "
- Hoşçakal.
- Bye.
Hoşçakal.
Bye.
- Hoşçakal - güle!
- Bye - Bye!
Hoşçakal Thérèse.
Goodbye, Thérèse.
Sonra ayrılma ve hoşçakal deme zamanı geldi.
Then we had to leave and say goodbye.
- Hoşçakal.
Bye.
- Tamamdır, hoşçakal, görüşürüz!
Okay, bye.
- Hoşçakal, seni seviyorum.
- Bye! Love you, see you later.
Önce bir yemek, sonra iki sonra hoşçakal Gabi, ve Jilly ona her zaman yemek yapıyor olacak!
First it's one dinner, then it's two, then it's bye-bye Gabi, and she's cooking for him all the time!
Hoşçakal, Josh.
Goodbye, Josh.
Hoşçakal, Gabi.
Goodbye, Gabi.
- Arayacağım, hoşçakal.
- I will. Bye.
- Hoşçakal bebeğim.
Bye.
Hoşçakal Abby.
Bye, Abby.
Hoşçakalın!
Adios!
Peki. Hoşçakalın.
Okay, bye.
- Sadece sana hoşçakal demeye geldim.
- Look, I, uh, just came to say goodbye.
Hoşçakalın.
Goodbye.
- Hoşçakal, Leo.
♪ I saw her today at the reception ♪ Bye, Leo.
Hoşçakal demeye geldim.
I came to say good-bye.
Hoşçakal.
Good-bye, then.
Hoşçakalın Prens Conde.
Good-bye, Prince Condé.
Hoşçakal.
Ciao.
- Hoşçakal.
Cheers,
Evet, yoksa dünyaya hoşçakal diyeceğim.
Yes, or I'll say bye bye to the world.
Hoşçakal.
Bye
S'e hoşçakal de.
Okay. Say bye to S, yeah?
Hoşçakalın.
Bye.
Hoşçakal, Ernie Nevers.
Goodbye, Ernie Nevers.
Bütün yol boyunca tek kelime bile etmediniz, "hoşçakal" bile demediniz.
You didn't say a word to me the whole way, not even goodbye when I got out.
- Hoşçakal.
- Goodbye.
Hoşçakal, hırsız.
Goodbye, thief.
Hoşçakal Abby.
Goodbye, Abby.
Bana hoşçakal demek için biraz daha zaman tanıdı anne ancak artık bitti ve ben gidiyorum.
She gave me some more time to say good-bye, Mom, but it's over now, and I'm going.
Hoşçakalın!
Cheers, then.
Hoşçakal demek ister misin?
Do you want to say good-bye?
Annene hoşçakal demeyecek misin?
You don't want to say good-bye to your mom?
Hoşçakal kucaklaşması istedin.
You wanted a good-bye hug.
Hoşçakal kucaklaşması olmadan uykularının kaçtığını, itiraf etmen sorun değil.
Hey, it's okay to admit that you're losing sleep without a good-bye hug.
Tamam, hoşçakal.
- Nick : Yeah, 11 : 00 a.m.
- Tamam. - Hoşçakal.
- You sure everything's okay?
hoşçakalın 1200
hoşcakalın 19
hoşçakal 2955
hoşcakal 56
hoşçakal sevgilim 20
hoşçakal canım 17
hoşçakal tatlım 40
hoşçakalın çocuklar 21
hoşçakal hayatım 19
hoşçakal anne 51
hoşcakalın 19
hoşçakal 2955
hoşcakal 56
hoşçakal sevgilim 20
hoşçakal canım 17
hoşçakal tatlım 40
hoşçakalın çocuklar 21
hoşçakal hayatım 19
hoşçakal anne 51
hoşçakalın efendim 19
hoşçakal baba 45
hoşça kal 3796
hosça kal 19
hoşça kalın 1893
hoşça kal canım 27
hoşça kal sevgilim 19
hoşça kal baba 44
hoşça kal de 21
hoşça kal tatlım 43
hoşçakal baba 45
hoşça kal 3796
hosça kal 19
hoşça kalın 1893
hoşça kal canım 27
hoşça kal sevgilim 19
hoşça kal baba 44
hoşça kal de 21
hoşça kal tatlım 43