Konusuyoruz перевод на английский
4,228 параллельный перевод
Onunla bir saat yirmi dakikadır konuşuyoruz ve onunla ilk görüşen bizmişiz. Neden olduğunu bilmiyor.
We've been interviewing him for about an hour and 20 minutes and we're the first ones who've spoken to him, though he doesn't know why we are.
Konuşuyoruz, eğleniyoruz...
We're talking, we're having fun...
Şurda önemli bir şey konuşuyoruz.
We're doing something important here.
Şuanda böyle şeyler konuşuyoruz ve ben acayip eğleniyorum.
I'm having a fucking moment and I'm enjoying it.
Ne çeşit bir tıbbi acil durum hakkında konuşuyoruz?
What kind of medical emergency are we talking about?
İkimizde Çince konuşuyoruz, biraz indirim fena olmaz.
We both speak Chinese, just give me a discount.
İlk olarak Ajan Tuturro ile konuşuyoruz. Başlayalım.
Speaking first with agent Tuturro... let's begin.
Konuşuyoruz işte.
[Groans] Come on. It's just us talking.
Hadi ama, konuşuyoruz sadece.
Come on. We're just talking, huh?
Saç hakkında konuşuyoruz bakıyorum.
Oh we want to talk about hair? Let's talk about hair for a second, shall we?
Evet biliyorum, bu yüzden konuşuyoruz ya.
I know I did, that's why we're talking.
Çocukların önünde bu şekilde mi konuşuyoruz?
This is the language we're using, is it, In front of the kids?
- Biz telefonla konuşuyoruz.
- We talk on phones.
Kimle konuşuyoruz?
Who are we talking to?
- Şimdi konuşuyoruz.
Now we're talking.
- Aynı dili konuşuyoruz.
We speak the same language.
O zaman neden bu konuyu konuşuyoruz?
So why are we talking about this?
Seninle konuşuyoruz çünkü senin Boyd'u öldürmek istemediğini biliyorum.
We're talking to you because I know that you didn't want to kill Boyd.
- Pardon, şu an çocuklardan mı konuşuyoruz?
Sorry, are we talking about the children now? Yes!
Karşılıklı konuşuyoruz sanıyordum.
Hey! I thought we were having a conversation.
Sadece genellikle yaptığımız gibi papağanlar hakkında konuşuyoruz.
Just talking about parrots like we usually do.
Bir dakika, hala gerçek kitaplardan mı konuşuyoruz?
Wait, are we still talking about actual books?
Ne hakkında konuşuyoruz anlatacak mısın?
I'm totally in the dark here. You want to fill me in?
Konuşuyoruz, tabii konuşuyoruz.
Oh, we talk. Yeah, of course we talk.
Madem her şeyi konuşuyoruz...
And, in the interest of full disclosure,
Cidden bunu mu konuşuyoruz?
Are we really having this conversation?
Konuşuyoruz.
Just talking...
- Evet, Zarek ve ben konuşuyoruz, bunun üzerinde birlikte çalışıyoruz.
- Yeah, Zarek and I, we've been talking, working on this together.
Aynı şeyleri yine konuşuyoruz.
here we are again.
- Neden onun hakkında konuşuyoruz?
- Why are you telling me this?
Hayır, sadece konuşuyoruz, ve bu ev Aydınlık tarafa ait olduğundan, Evony şehir içinde bir yer bulmama yardım ediyor.
No, we're just talking, and since this place belongs to the Light, Evony helped me find a great new loft in the city.
Neyi konuşuyoruz?
So, what are we saying here?
Ki burada hepimiz sarhoşuz ve sahneler hakkında çok açıkça konuşuyoruz.
Where we all get drunk and dish about what happened behind the scenes.
Ki bu yorumları yaparken hepimiz sarhoşuz ve sahneler hakkında konuşuyoruz.
Where we all get really drunk and dish about stuff that happened on the shoot.
Sanki hep Sean'dan konuşuyoruz.
It's like all we ever talk about anymore is Sean.
- Bunu hep konuşuyoruz.
You are.
Bunu her zaman konuşuyoruz.
- Um. What? We talk about this all the time.
Herkesle konuşuyoruz.
So we're rallying the troops.
İlişkilerimizi boks ile birlikte konuşuyoruz. Peki.
Talking about our relationship with boxing.
Ama şu anda Kelly hakkında konuşuyoruz...
But we're talking about Kelly now, so...
Burada kadim tarihten konuşuyoruz, Joe.
We're talking ancient history here, Joe.
Madem gerçekleri konuşuyoruz, "harikulade" kelimesini çok kullanıyorsun.
Well, since we're coming clean, you overuse the word "divine."
Pediyatri ameliyatı hakkında konuşuyoruz, değil mi?
We're talking about Pediatric Surgery, no?
Senin hakkında konuşuyoruz.
We're talking about you.
Seninle konuşuyoruz.
Speaking to you.
Noel Baba'ya inanan biriyle konuşuyoruz.
Now we talk to somebody who believes in Santa.
Hâlâ dava hakkında mı konuşuyoruz?
Are we still talking about the case?
Bunu konuşuyoruz.
We talk about that.
Sadece konuşuyoruz, o kadar.
We just talk, that's all.
- O zaman niye konuşuyoruz?
- Then why we talking?
Şimdi aynı dilden konuşuyoruz.
Now we're talkin'.
konuşuyoruz 54
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşmak istemiyor musun 16
konuşsana 113
konuş benimle 497
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşmak istemiyor musun 16
konuşsana 113
konuş benimle 497
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16