Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ N ] / Ne diyeceğim

Ne diyeceğim перевод на английский

10,575 параллельный перевод
- Bak ne diyeceğim?
- Do you know what?
Oğlum sana ne diyeceğim.
I'll tell you what, boy.
Bak ne diyeceğim.
I'll tell you what.
Pekala, bak ne diyeceğim?
All right, I'll tell you what.
Bak sana ne diyeceğim.
I'll tell you what.
Tamam, sana söyleyeyim ne diyeceğim
Okay, I tell you what.
Ne diyeceğim.
I'll tell you what.
Sana ne diyeceğim, sana en kötü ikamet hikayemi söylüyorum. Sen söyle bana seninkini.
I tell you what, I tell you my worst resident story, you tell me yours.
Kahretsin, ne diyeceğim, kovboy?
Fuck, what about that, the cowboy?
Biliyor musun ne diyeceğim?
You know what?
Ama biliyor musun ne diyeceğim Ya karışımı tekrar yapsaydık?
But you know what? What if we made that mix-up happen again?
RAJAI ne diyeceğim.
RAJAI I'll tell you what.
Sana ne diyeceğim bak.
I'll tell you what.
Ama biliyor musun ne diyeceğim
But you know what?
Bak ne diyeceğim artık uzlaşmacı tavrımı takınmayacağım.
A matter of fact, you've lost all your conversation privileges.
Bakın ne diyeceğim.
You know what?
Bak ne diyeceğim.
You know what?
Bak ne diyeceğim.
Oh, you know what?
Bakın, ne diyeceğim.
OK, you know what?
Bakın size ne diyeceğim.
I'll tell you what.
Bak sana ne diyeceğim.
Well, I tell you what.
Bak ne diyeceğim, önce ben çeviririm.
I'll tell you what, I'll flip you for it.
Evet, ne diyeceğim?
Yeah, what's she supposed to say?
- Sikeyim böyle işi. - Bak ne diyeceğim...
Fuck this.
Bak sana ne diyeceğim, bir takas yapalım.
Yeah, I'll tell you what, let's make a trade.
Başka ne diyeceğim bilmiyorum.
I don't know what else to say.
- Bak ne diyeceğim.
- You know what?
Bakın ne diyeceğim Bay Cumpston.
I'll tell you what, Mr. Cumpston.
Bak sana ne diyeceğim.
Tell you what.
Bak ne diyeceğim. Bu kalanları da getir ve şefim bize güzel bir akşam yemeği hazırlasın.
Why don't you bring the rest of these over, and I'll have my chef cook us a nice dinner.
Bak ne diyeceğim, çok iyi bir örümcek ağı temizleme yöntemiymiş bu.
Well, I'll tell you what, that rather blows the cobwebs away.
Bak ne diyeceğim, neden kalkıp bana yardım etmiyorsun?
Tell you what, why don't you get up and help?
Bak ne diyeceğim, bu ışığı açık bırakacağım.
I know we all are. Tell you what, I'm gonna leave that light on.
♪ ne diyeceğim bilmiyorum ♪
♪ I don't know what to say ♪
Bak ne diyeceğim, sen şimdi git akşamki vardiyaya hazırlan. Tamam mı? - Tamam.
Tell you what, go get ready for tonight's dinner shift, okay?
Bak ne diyeceğim?
You know what?
Bak ne diyeceğim, benim bel bağladığım şey açgözlülük. Parayı bulursak, Hubert'ı da buluruz, umarım elimde bir de tutuklama emri olur.
Tell you what, greed is what I'm counting on, we find the money we find Hubert hopefully with a warrant in hand.
İşte geliyor. Bakın ne diyeceğim.
There you go.
Nasıl olurdu onu bilemem ama ne diyeceğim Caitlin'le karşılaşma konusunu annene söylemesek iyi olur.
I don't know what I would have made, but you know, I think it's best that we don't tell Mom about meeting Caitlin.
- Bak sana ne diyeceğim.
- I tell you what.
Bak ne diyeceğim, gizli servis adamı.
You know what, Mr. Secret Service Man?
Bakın ne diyeceğim.
I'll tell you what.
Annene ne diyeceğim şimdi?
You wanna make me tell you mother?
Bak ne diyeceğim?
Tell you what?
Kim ne diyebilir. Bak ne diyeceğim, bir ara kahve içelim bari.
Well, we should at least try to get some coffee some time.
Senin gibi cılız beyaz bir karıya başka ne diyeceğim?
What else do you call a skinny white bitch?
Ama bak ne diyeceğim.
But you know what?
Bak ne diyeceğim, belki de başkasına sorsam iyi olacak.
You know what? Maybe I'll ask someone else to come along.
Bak ne diyeceğim, hatta kal.
You know what? Stay on the line.
Bak ne diyeceğim, içki alsam iyi olacak sanırım.
Well... you know what? Actually, I could do with a drink.
Bak ne diyeceğim.Senin Gibson L6 ile takas yapabiliriz.
I tell you what though. I'll trade you for the L6.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]