Sadece soruyorum перевод на английский
943 параллельный перевод
Sadece soruyorum.
I'm just asking him. Well?
Hayır, sadece soruyorum.
No, I'm just asking.
Sadece soruyorum, Johnny.
I'm just askin', Johnny.
Sadece soruyorum. Neden?
Just asking.
Ben sadece soruyorum.
I'm just asking.
Sadece soruyorum.
Just asking.
Sadece soruyorum hepsi bu!
That is all that I'm asking!
Sadece soruyorum.
I'm just asking.
Sadece soruyorum.
I was just asking.
Sadece soruyorum.
I'm just asking you.
- Sadece soruyorum, hepsi bu.
- I'm just asking, that's all
- Sadece soruyorum.
- I'm just asking.
- Sadece soruyorum.
- I'm only asking.
Sana sadece soruyorum.
I'm just askin'you.
Şey, tamam, üzgünüm, sadece soruyorum.
Well, OK, sorry, I'm just asking.
- Sadece soruyorum.
- I'm asking
Hayır, sadece soruyorum.
No, it's just a question.
neden bilmek istiyorum sadece soruyorum hepsi bu.
I'd Like to know why, that's all I ask.
Sadece soruyorum!
I'm only askin'!
Sadece soruyorum.
I'm just askin'.
Yapabiliyor musun? Sana sadece soruyorum... sorumluluklarını kabul etmen için.
I'm just asking you... to acknowledge your responsibilities.
Sadece Paul'un bu suçlamadan nasıl kurtulacağını soruyorum.
See? All I'm asking is how is Paul going to beat the rap?
Öyle demedim, sadece nerede olduklarını soruyorum.
- I didn't say there weren't any. I just said, "Where are they?"
Sadece soruyorum.
I only ask.
Sadece önemli olup olmadığını soruyorum.
I only ask if it's important.
Afedersiniz, sadece olayı açıklığa kavuşturmak adına soruyorum, istemedim dediğinizde beni görmek istediğinizi söylemediğinizi mi kastettiniz yoksa beni gerçekten görmek istemediniz mi?
I'm sorry... but merely for the purposes of clarification... when you said you didn't... did you mean you didn't say you wanted to see me... or that you didn't, in fact, want to see me?
- Ben sadece sorular soruyorum.
- I'm simply asking questions.
Sadece bilgim olsun diye soruyorum Bay Holden..... bir fikir adamı, bir otelde ne yapar?
Just for my information... What does an idea man do in a hotel?
- Sadece, nasıl olduklarını soruyorum.
- Just asking how they were.
Kusura bakmayın, sadece kitap yazmak için ta buralara kadar gelmeniz çok tuhafıma gitti de, o yüzden soruyorum.
Sorry, I only ask because I find it strange... that you came to this specific place to write your books.
General Tanz, bağışlayın ama sadece merakımdan soruyorum. Bu uygulamanın size göre amacı nedir?
General Tanz, forgive me, but just as a matter of curiosity, what do you feel is the exact purpose of this exercise?
Sadece öğrenmek için soruyorum.
I just wanted to know.
Evet, önceden de dediğim gibi, size sadece şunu soruyorum.
Yeah, well, then... I mean, as I said before, I could ask you one thing is this.
Sadece meraktan soruyorum, aynı adamdan mı?
Uh, just out of curiosity, was it the same guy?
Seni gereksiz yere meraklı olmaya yönlendirmiyorum. Sadece kendi başının çaresine bakmak için çok genç olduğundan soruyorum.
I'm not asking out of unhealthy curiosity it's just that she's still too young to look after herself
Ben sadece yapabilir mi diye soruyorum.
I'm only asking if it could.
Sana sadece onun iyiliği için ne yaptığını soruyorum.
I only asked what you held in his favor.
Ben sadece soru soruyorum, madam.
I'm just asking the question, ma'am.
Sadece bir araştırma var mı diye soruyorum.
I'm simply asking if there is an inquiry.
Sadece demirciyi soruyorum!
I've been asking for the blacksmith.
Sadece sana böyle bir dedikodu çıkaracak mısın diye soruyorum.
I only ask if you do not spread abroad the report that I have some?
Sadece kendim için soruyorum : Şimdiye kadar bir hayvanla... -... ilişkiye girdiniz mi hiç?
For my own records, tell me, have you ever had intercourse with any type of animal?
Ona sadece kimin tarafında olduğunu soruyorum.
I'm just asking him whose side he's on.
Hayır, sadece bir şey soruyorum. 200 yaşına kadar yaşamak ister miydin?
No, I'm just asking you one single thing... would you like to live till age 200?
Ben sadece, Nixon afını soruyorum.
I'm just asking for a Nixon-like pardon.
- Sadece bir soru soruyorum.
- I'm asking a question.
Sadece merakımı gidermek için soruyorum.
Tell me just to satisfy my curiosity.
Sadece meraktan soruyorum, Wes, diğer kurbanları tanıyor muydun?
Just out of curiosity, Wes, did you happen to know any of the other victims?
Soruyorum sadece.
I'm just asking.
- Sadece nereye gitmek istediğini soruyorum.
- I'm just asking where do you want to go.
Sadece meraktan soruyorum, bu iş ne zaman olacak?
Just out of curiosity, when would this have to happen?
soruyorum 35
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece 2704
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
sadece merak ettim 133
sadece benim 48
sadece sen varsın 16
sadece bir adam 18
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece 2704
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
sadece merak ettim 133
sadece benim 48
sadece sen varsın 16
sadece bir adam 18
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece beni 16
sadece seni 36
sadece bir gece 27
sadece ben 126
sadece biraz 87
sadece ikimiz 113
sadece bekle 58
sadece bir kere 62
sadece senin 16
sadece beni 16
sadece seni 36
sadece bir gece 27
sadece ben 126
sadece biraz 87
sadece ikimiz 113
sadece bekle 58
sadece bir kere 62