Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ S ] / Senin için iyi

Senin için iyi перевод на английский

4,902 параллельный перевод
Senin için iyi para ödedim.
I paid good money for you.
Ateş hattından çekilmen senin için iyi.
Good for you to get out of the line of fire for a beat.
Bütün bu "Romantikler" senin için iyi değil biliyorsun değil mi?
All these Romantics aren't good for you, you know?
Senin için iyi.
Good for you.
Bu senin için iyi olmayacak.
It's not going to be good for you.
- Senin için iyi olabilir.
- It might be good for you.
Onunla ve diğer şeylerle zaman geçirmek senin için iyi olabilir.
It might be nice for you to spend time with him and stuff.
Çünkü senin için iyi bir haberim var.
'Cause I got news for you.
Senin için iyi değilim.
For you, I'm not.
Yakalanmazsan senin için iyi olur.
If it doesn't catch you, good for you.
Üstteysen, o zaman senin için iyi.
If you're on top, well, then good for you.
Eğer, kendin gibi kalırsan, bu senin için iyi.
If you do stay as you are, well, good for you.
Eğer yapraklı bir ağaca, dönüşmüşsen bu senin için iyi.
If you turn into a leaf tree, well, then good for you.
Eğer büyür ve güzel bir tahta parçası olursan bu senin için iyi.
If you grow and turn into a piece of wood, good for you.
Kendini testere fabrikasında bulursan bu senin için iyi,
If you find you're in a saw mill, then good for you.
Eğer yazı kağıdı olursan bu senin için iyi.
If you become writing paper, good for you.
- Senin için iyi olabilir.
- Maybe for you.
Demek istediğim, şu sert tavrını biraz olsun yumuşatmak için çaba sarf edebilirdin. Senin için iyi olurdu.
Hey, I'm just saying, you could afford to take the edge off a little bit.
Kulağa çok zor gelidiğini biliyorum, ama sana söz veriyorum, senin için iyi olacak.
It may sound like a lot, but I promise you it will be okay.
Bu senin için iyi.
Good for you.
Senin için iyi olan şu aciz elemanlara sert konuşuyorsun.
You're talking pretty tough to a guy who's incapacitated, which is good for you. Is it?
Benimle olduğunu bilmemeleri senin için daha iyi.
In this city, it's gonna be better off for you if people don't realize we're together.
Yani, vücudun paniklemeyi unutursa, senin için çok daha iyi.
So if your body forgets to panic, you'll hit a lot better.
İyi haber, şimdi senin için emekli maaşı ödemek zorunda değilim.
Good news for me is now I don't have to pay your pension.
Bu senin için yapacaklarımdan daha iyi.
It's better for you that I do.
Bence seninle ilgilenmek için hoş birisi gelse gelse iyi olur aslında... özellikle senin yaşında.
Well, you should have someone nice coming to take care of you... at your age.
İyi haber şu, senin için umut var, asker.
Good news is there'hope for you, private.
İyi haber şu, senin için umut var, asker.
The good news is there'hope for you, private.
İyi haber şu, senin için umut var, asker.
The good news is there's hope for you, private.
Senin için en iyisi Elaine Howser gibi yapmak ya da zavallı annem gibi, iyi bir adam bulup evlenmek, Bu zor hayattan seni çekip çıkaracak bir adam.
Your best bet is to do like Elaine Howser did or my pitiful mama for that matter, found a nice man, take her away from a hardscrabble life.
Yani, daha senin yöntemlerin için daha iyi bir deneme düşünemiyorum, sen düşünebiliyor musun?
Well, I can't think of a better plug for your methods than that, can you?
Senin için çok iyi haberlerim var.
I have some very good news for you.
lyi bir ilk izlenim yapmak icin cok iyi bir yol. ... senin komitende.
Hell of a way to make a first impression on your committee, yo.
Bence sen sadece... kötü günler olduğunu kabul etmelisin böylece iyi günler senin için daha da kıymetlenir.
I think that you just... got to have the bad days so you can love the good days even more.
Eğer, kendin bulsaydın Christine senin için pek de iyi olmayacaktı.
There are some things it wouldn't be good for you to stumble on when you're by yourself, Christine.
Senin Chelsea için yeterince iyi olmadığını biliyoruz hepimiz.
We know you're not too good for Chelsea.
- iyi, senin için sevindim.
- Good, I'm real happy for you.
Senin için en iyi tavuğu pişireceğim.
Ha, ha, oh, I am gonna make the best chicken for you.
Çünkü o psikopat hayatindan ne kadar erken çikarsa senin için o kadar iyi.
Cause the sooner that psycho is out of your life the better.
Bizim için senin için o şeyi alabilmek uğruna iyi adamlar hayatını kaybetti.
Good men have died trying to get that thing for us. For you.
O... O senin için yeterince iyi değil, değil mi?
He... he is not good enough for you. right?
Çocukla ilgilenmek için senin iyi olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden seni seçtik.
I think you would be more useful to care for a child who made the move choose you. you.
Senin o sapık filmin için, ben çok iyi rol kesiyorum, öyle değil mi?
I bet this looking real good for your perverted little film, isn't it?
Senin için normal insanlarla vakit geçirmek iyi olacak
Be good for you to hang out with some normal people for a change.
Kampüsün okul başkanlığı için senin gibi birini seçebileceğini göstermek iyi olacaktır.
It would be good to show that the campus... is capable of electing someone like you... as school president.
- Senin için daha iyi bir şeyim var.
- I've something better for you.
Ne, artık senin için yeterince iyi bir tavsiye değil mi yoksa?
What, is good advice not good enough for you anymore?
Ama geldikten sonra, senin için geleceğim ve Nina'nın yerini söylesen iyi olur.
But after I come, I'm coming for you, and you better tell me where Nina is.
Senin için yeterince iyi olmadığımı biliyorum.
I know I'm not good enough for you.
iyi yapıyorum Senin için bitmeyen mutlu.
I'm doing good happy ending for you.
Seni işe alacaklarla görüşüp, tek bir iyi kelime bile etmeyeceğim senin için.
I will even put in a good word for you. We'll see who hires you.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]