She перевод на английский
1,054,509 параллельный перевод
Ama Ymir sanki... epeydir Titan olduğunun farkındaymış.
But Ymir is like... she is aware of being a Titan all along.
İnsanlığın düşmanı olabilir mi diyorsun yani?
Are you saying she might be an enemy of humanity?
Kim bilir onun aklından neler geçtiğini?
Who knows what she might have been thinking.
Bakın!
She's...
Kulenin düşmesi onu endişelendiriyor mu?
Is she worried about the tower falling?
Öyle olsa gerek.
She has to be. If she wanted to,
Ama öyle yapmıyor işte.
And yet, she's not doing that.
Bizim için... hayatını tehlikeye atıyor.
It's us... She's risking her life to protect us.
Gerçekten yıkıyor kuleyi!
H-Hey! She's really tearing it down!
Şunun hali nedir Allah aşkına?
What sort of shape is she in?
çoktan ölmüştü bile.
If she was normal, she'd be dead for sure.
Sırada biri değil ama.
If she was normal, huh?
Bunu yaparken kendine ne olacağını hiç düşünmedi. Bu da bize olan bağlılığını kanıtlamaz mı?
She did so with no regard for her own life, which proves her loyalty to us, her comrades!
insanlığa faydalı olabilecek şeyler bildiği halde sustu!
After all, she may know things useful to humanity and yet she kept quiet about it!
Bence kendini korumak için ağzını açmadı.
I imagine she didn't say anything in order to protect herself.
Ama... şimdi o farklı biri!
But... now she's a changed person!
O göründüğünden daha basit biridir!
She's a much simpler person than she looks!
sakladığı bilgi insanlığın kaderini değiştirebilir.
Her judgement aside, the information she holds is a treasure for humanity.
Ama sen de şunu bil ki...... bu dünya her geçen gün daha da güvenilmez oluyor.
But you know even if she is a simple person, this world becomes more of a confusing mess with every passing day.
Hala komada.
She's still in a coma.
Şimdilik onu Trost'a götürüp ona tıbbi müdahalede bulun.
For now, take her back to Trost so she can get some proper medical care.
O sana emanet.
She's in your hands.
şekere düşkün olduğunu duydum!
I heard a rumor she liked sweets, even though she looks so grouchy!
Kesti!
She cut him!
Marsel'i yiyen o değil miydi?
Isn't she the one who ate Marcel?
Ymir'in tavırları çok net ama.... muhtemelen etrafta başıboş dolanıp sadece kendi için yaşamış olmalı.
Ymir's motive is clear. Once she turned human again, she probably roamed around and lived only caring about herself.
Krista ile tanışana dek... onu yanımızda tutmak için başka nedenlerimiz var.
Until she met Christa... And as cute as Christa is, we have other reasons to bring her to our side.
Kilise efradının önemli bir üyesi o.
She's an important person in a family of the Church.
O... o!
She's... No, she is!
O kadar iyi huylu biri ki kesin gelmiştir!
She's such a good-natured person, it's stupid!
Kalıbımı basarım beni kurtarmaya geldi!
I guarantee she came to save me! I know it!
Bizi o kandırdı!
She's the one who did it!
Kralın kanını taşıdığını söyledi!
She told us she has the blood of the king!
Kıza Krista Lenz adını verip acemi birliğine göndermişler.
She was given the name Christa Lenz and sent off to become a cadet.
Hiç doğmasa bundan iyiymiş.
She would have been better off not being born.
O benim ne mal olduğumu biliyor. Yine de bana gülümsemekten geri durmuyor.
She knows how awful I am, and yet she still smiles at me... that girl.
Götürdükleri oydu!
She's the one they took!
Titan'a dönüşüp Reiner ile mi dövüştü?
Did she turn into a Titan and fight with Reiner?
Reiner'i mi arıyor?
Is she keeping an eye out for Reiner?
Neden... herkesi tek tek süzüyor?
Why... is she looking at everybody one by one?
Onu...
She...
Krista'yı yedi!
She ate Christa!
Çok hızlı!
She's fast!
O artık bizim düşmanımız!
She's clearly hostile to us now!
Belli ki Reiner ile işbirliği yapıyor!
Looks like she's cooperating with Reiner!
Bizi buraya çekti!
She lured us right in!
Reiner.
Here she comes, Reiner.
onu da ortadan kaldıracağım.
And if Ymir gets in my way, she's asking for it, too.
Ymir'i öldürecekler!
Ymir will be killed unless she does what Reiner and Bertholdt say!
Onun seçeneği yok!
She doesn't have a choice!
O nerede biliyor musunuz?
You know where she's at?