Tembel çocuk перевод на английский
43 параллельный перевод
Tembel çocuk, kalk artık.
Hands off cocks ; on socks.
Bu yüzden benim kanımca tembel çocuk hatalı çocuk, suçlu çocuk yoktur.
That's why, in my opinion, there is no lazy, wrong, or guilty child.
Bir çift tembel çocuk.
A pairof layabouts.
Daha hızlı çalış, Ming, seni tembel çocuk!
Work faster, Ming, you lazy boy!
10 eyaletteki en tembel çocuk sensin, yemin ederim.
You are the laziest child in 10 counties, I swear it.
Tembel Çocuk.
Frere Jacques.
Tembel çocuk, tembel çocuk
Frere Jacques, frere Jacques
Tembel çocuk, tembel çocuk...
Frere Jacques, frere Jacques...
Haydi tembel çocuk. Kalk bakalım.
Come on, wake up, lazybones.
Tembel çocuk, uyan lütfen.
Lazy boy, please wake up.
Tembel çocuk.
Lazy boy.
Evet, Tembel Çocuk ve Kılıbık.
Yeah, Lazy Boy and the recliner.
Tembel çocuk nerede?
Where's Lazy Boy?
Biliyorsun Tembel çocuk sana güvenmiştim.
You know, Lazy Boy, I trusted you.
Dostuz Tembel Çocuk.Oldu mu?
We cool, Lazy Boy. Okay?
SEn ve Tembel Çocuk bu silahı birisinden aldınız!
You and Lazy Boy got this gun from somebody!
Tembel çocuk, tembel Sam.
Lay-Z-Boy, lazy Sam.
"Ne tembel çocuk yetiştirmiş, tam bir kayıp." diye düşünürdüm.
"Lousy upbringing. Such a waste."
Sefalet tahtı tüm umutları sönmüş, tüm tatil planlarından vazgeçmiş tembel çocuk koltuğuydu.
Now, the Throne of Misery was a lazyboy chair that had given up all hope and the springs were all indented.
Tembel çocuk.
Pillock.
Tembel, tembel çocuk.
Lazy, lazy boy.
O tembel, hayalci... maskara ve geveze bir çocuk.
She is a twiddler, a dreamer... a silly heart and she is a jabberbox.
Tembel çocuk ve, ve...
Lazy Boy and the- - the- -
Tembel-çocuk koltuğunu bilir misin?
You are familiar with the La-Z-Boy, no?
Böyle tembel bir çocuk daha görmedim.
I've never known such an idle boy.
Tembel gözlü bir çocuk ve geveze.
The guy with the lazy eye and the boils on his chin.
Vay, bunlar yeni dostlarım değillerse. Kızgın Çocuk ve Tembel Amca.
Well, if it isn't my new friends, Angry Boy and Uncle Lazy.
Aramızda kalsın ama tembel bir çocuk.
But, uh, between you and me, he's a lazy kid.
En ufak bir şeyden bile tasarruf yapıp para biriktiren biri olmama rağmen yine de şimdiye dek hiç yaz işinde çalışmamış tembel bir çocuk yetiştirmişim.
Here I've been this coupon-cutting saver, and yet I've raised a lazy son who's never even had a summer job.
Çok tembel bu çocuk ya.
God, he's so lazy.
Direksiyondaki tembel bir çocuk gibiyim.
It's like a la-z-boy with a steering wheel in front of it.
Bir köyde tembel, haylaz, okula gitmek istemeyen bir çocuk varmış.
There was a lazy, good-for-nothing boy who didn't want to go to school.
Yeryüzündeki en tembel insan ve macun makyajlı hortlak çocuk.
The laziest person alive and the pasty-faced ghost boy.
Sevimli çocuk ama yalnız bir tip ama oyunu bir türlü öğrenemiyor ama eğer bana sorarsan, tembel bir dönemden geçiyor derim.
Sweet enough kid, but he's a loner and can't learn to play for his life, and if you ask me, I say he's got a lazy streak.
Çocuk çok tembel.
That boy is really lazy.
Hep tembel ve uzak duran bir çocuk oldun!
It doesn't matter what everyone says...!
Ama yeni çocuk da tembel değil.
But, um, well, the new guy's no slouch.
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocuklara 23
çocukları severim 21
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocuklara 23
çocukları severim 21
çocukken 158
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59
çocuklar nerede 87
çocuklar iyi mi 22
çocuklarım var 24
çocuk yok 22
çocuklarla evde 16
çocuk oyuncağıydı 17
çocuklar mı 47
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59
çocuklar nerede 87
çocuklar iyi mi 22
çocuklarım var 24
çocuk yok 22
çocuklarla evde 16
çocuk oyuncağıydı 17
çocuklar mı 47