Çok yaklaştık перевод на английский
643 параллельный перевод
Başkan Joo Joong Won'un kaçırılmasındaki suç ortağını bulmaya çok yaklaştık.
We have a lead on who Hee Joo's co-conspirator.
Bitiş çizgisine çok yaklaştık.
We're on the last lap.
Çok yaklaştık.
We're so close.
Ünlü olmaya çok yaklaştık.
We're liable to become famous.
Çok yaklaştık.
We're close.
Çok yaklaştık.
Oh, we're close to it.
Yanardağa gelince, çok yaklaştık.
As for the volcano, we got in as close as we could.
Bunun ne olduğunu öğrenmeye yaklaştık Eleanor, çok yaklaştık.
We're getting close, Eleanor, very close to finding out what it is.
Kaleye çok yaklaştık.
We're getting too close to the castle.
Kusura bakmayın ama Yugoslav sınırına çok yaklaştık ve köpeğinizin havalamasını duyabilecek bazı beyler beni tanırlarsa vuracaklardır.
I am sorry, but the Yugoslav frontier is quite near and your dog's yapping can be heard clearly by certain gentlemen who, if they recognize me, will probably shoot me.
Çok yaklaştık.
We're so close to it now.
- Çok yaklaştık.
- We're almost there.
Temmuz'un ilk sadık gününe çok yaklaştık.
We were nearing that fateful day of the June calends.
Kampa çok yaklaştık... eğer iki kişi olursak... başarmak için iki kat fazla şansımız olur.
We hit that clearing on the edge of that camp... if there are two of us... we're gonna have twice as much a chance of getting through.
Çok yaklaştık.
We're damn close.
Davanın sonuna çok yaklaştık, dosyayı kapatmam lazım.
We're on the home stretch, I've got to close the deal.
Çok yaklaştık sayılır.
It's not far away from our base.
Söylediğin gibiyse çok yaklaştık demektir.
If what you say is right, then... It means we are getting close.
Çok yaklaştık.
We're getting very close.
Onlardan ayrılmamız lâzım. Uçağa çok yaklaştık.
We have to stay separate we are getting close to the plane.
Tang Kalesine çok yaklaştık
We're very close to Tangs'base
Çok yaklaştık.
Come on, baby. Not much farther.
Ama çok yaklaştık.
Well, we come close.
Hedefe çok yaklaştık artık.
We are approaching target.
Çok yaklaştık!
We're so close!
hala onu bulamadık çok yaklaştık saatllerdir aynı şeyi diyon?
We still haven't seen her She's right at front How many times have you said that?
- Çok yaklaştık!
We're so close!
Sonuca çok yaklaştık.
We're so close.
- Çok yaklaştık, ucuna geldik.
We're this close.
Çok yaklaştık ve sonunda çok büyük bir ödül var.
We're so near and so much at stake.
Her şey yolunda, bitirmeye çok yaklaştık.
By the way, I would like you to take a look at some plan-drawings
"Teşekkür Ederiz" Bu vakayı çözmeye çok yaklaştık... ama biz ne yapıyoruz?
We're getting close to cracking this case... and here we are, cruising around in a patrol car.
Başarıya çok yaklaştık, risk almamalıyız.
We are so close to success that we must take no chances.
Çok yaklaştık...
We're close...
Durun bakalım. Bill'le bu işin sonuna çok yaklaştık ve...
Bill and I are close to breaking this thing...
O kıza ve Uzun Adam'a çok yaklaştık.
We're close to her and the Tall Man.
İnan bana onlara çok yaklaştık.
And soon, I'm gonna find her. And him.
Çok yaklaştık patron.
We're getting pretty close, boss.
- Çok yaklaştık.
- We're so close.
Çok yaklaştık.
We're too close.
Galiba çok zengin, kendini beğenmiş bir toprak ağasının bir dakikalık duyuru için yaklaştığını görüyorum.
I believe I see a very rich and pompous land owner approaching with another one minute proclamation.
Mürettebatın moralini yükseltmek istedim, efendim ve olaya pratik yönden yaklaştım. Bu kadınlar uzun süre adada kaldılar ve kıyafetleri çok kirli.
I thought I was boosting the men's morale, sir... after all there's a practical side ;... these women have been on an island for quite a while... their clothes are all messed up.
- Evet, çok yaklaştık.
Yeah, close to it.
Çok yaklaştık.
We are very close.
Adet günlerim çok yaklaştı. Bu yüzden çığlık atabilirim.
I'm just so close to my menstrual cycle that I could scream.
Şu çok açık : yukarılarda birisi bize çok yaklaştı ve bırakmanın zamanı bence.
It's unraveling. Somebody from a very high level is breathing down our necks. Now, it's time to get out.
Gece yarısı artık çok yaklaştı.
The midnight hour is close at hand.
Kızdığınızı biliyorum. Hakkınız da var ama çok yaklaştım.
I know you're getting upset and you have reason to be, but I am close.
Sessizce yaklaştı, artık çok yakındı.
" SHE TURNED WITHOUT A SOUND AND FACED HIM.
Bu bizi Tarafsız Bölge'nin Romulanlara ait kısmına çok yaklaştıracaktır.
Sir. That would put us close to the Romulan side of the Neutral Zone.
Dört yıl önce Long Beach'de narkotik bölümündeydin bize çok yaklaştın. Seninle ilgili bir kontrat yaptık.
Four years ago when you was a narc at Long Beach you were getting too close, so we put a contract out on you.
yaklaştık 32
çok yazık 499
çok yorgunum 419
çok yakışıklısın 42
çok yoruldum 142
çok yaşa 236
çok yakında 217
çok yakışıklı 83
çok yalnızım 50
çok yakıştı 22
çok yazık 499
çok yorgunum 419
çok yakışıklısın 42
çok yoruldum 142
çok yaşa 236
çok yakında 217
çok yakışıklı 83
çok yalnızım 50
çok yakıştı 22
çok yaşlı 53
çok yakın 78
çok yorgun 38
çok yavaş 62
çok yorgunsun 23
çok yardımcı oldunuz 75
çok yeteneklisin 36
çok yorucu 19
çok yardımcı oldun 67
çok yakınız 26
çok yakın 78
çok yorgun 38
çok yavaş 62
çok yorgunsun 23
çok yardımcı oldunuz 75
çok yeteneklisin 36
çok yorucu 19
çok yardımcı oldun 67
çok yakınız 26