Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ Ç ] / Çok yanılıyorsun

Çok yanılıyorsun перевод на английский

227 параллельный перевод
Çok yanılıyorsun.
You're way off.
Çok yanılıyorsun.
You're quite wrong.
Çok yanılıyorsun Fran tatlım.
You're so wrong, Fran dear.
Eğer onu burada, adını dikkate almayan bir anneyle tek başına bırakacağımı sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
You're mistaken if you think I'm leaving her here... with a mother who doesn't consider her reputation.
Çok yanılıyorsun.
Well, you're wrong
Benden kısıp, servetine bir kaç frank eklemeye çalışıyorsan, çok yanılıyorsun.
If you think you're going to add a few francs to your fortune at my expense, you're very much mistaken.
Hakkında her şeyi duydum John. Ama yanılıyorsun. Çok yanılıyorsun.
I've heard all about you, John, and you're wrong, so wrong.
Sana gelince, bu işle ne alakan var bilemiyorum ancak Crystal'a zarar verebileceğini sanıyorsan çok yanılıyorsun.
And as for you, I don't know what you're doing in this... but if you think you're going to harm Chrystal, you're very much mistaken.
Ucuz bir dedektife razı olacağımı sanıyorsan çok yanılıyorsun.
If you think I'm gonna settle for a cheap detective, you're sadly mistaken.
Harry'nin Afrika'ya sadece kahve yetiştirmeye gittiğini sanıyorsan çok yanılıyorsun.
If you imagine that Harry's simply going to Africa to plant coffee, you're very much mistaken.
Çok yanılıyorsun.
You're dead wrong.
Çok yanılıyorsun.
You couldn't be more wrong.
Benim de işimin bittiğini sanıyorsan çok yanılıyorsun.
And you think I'm cobwebbed too. But you're wrong.
Bütün teşkilatını ben kurdum ve Tiki Adası için Lewis'e ihtiyacım var sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
I built his entire organization, and if you think... I need Lewis to sew up Tiki Island, you're dead wrong, so forget it.
Hayır, yanılıyorsun, çok yanılıyorsun
No, you're wrong You're very wrong
Çok yanılıyorsun!
You're quite mistaken!
Çok yanılıyorsun!
Completely wrong!
"Buraya uşaklık etmeye geldiğimi sanıyorsan, çok yanılıyorsun!"
"lf you think that I was put on this earth to be your slave, you've got another think coming."
Ama çok yanılıyorsun.
Well, you got it all wrong.
Çok yanılıyorsun.
You're very wrong.
Çok yanılıyorsun.
You shouldn't be. You're wrong.
Eğer annenin yaşadıklarından dolayı acı çekmediğini düşünüyorsan çok yanılıyorsun.
And you're wrong if you think your mother didn't suffer terribly over that whole affair.
- Çok yanılıyorsun.
You're so wrong.
Çok yanılıyorsun.
You're so damn wrong.
Bana çok iyi davranan bir erkekle kavga etmek istemem. Ancak bir konuda çok yanılıyorsun.
You know, honey, I hate to argue with a man after he's been so nice to me but you were wrong about one thing.
Yanıldığın zaman, çok yanılıyorsun, bu korkunç!
When you are wrong you're so wrong, it's scary!
Bak, bu konuda çok yanılıyorsun.
Well, you see, that's where you're wrong already.
Eğer George için fazla iyi olduğunu düşünüyorsan çok yanılıyorsun.
If you think she's too good for George you are dead wrong.
Çok yanılıyorsun.
So wrong.
- Çok yanılıyorsun.
- You are so wrong.
Hem de çok yanılıyorsun.
- Wrong. You're wrong.
- Çok yanılıyorsun. - Gerçekten mi?
You're so wrong.
Kimin kime ne yaptığının hesabını yapacağımı sanıyorsan çok yanılıyorsun!
If you think I'm gonna keep score on who's done what to who, you're very fucking wrong!
- Çok yanılıyorsun!
- You are so wrong! So wrong.
Herhalde anlayışım ve yüzücü yapımdan dolayı sevdiğim kişi için savaşmayacağımı sandın ama çok yanılıyorsun, çünkü erkek adamın bir onuru vardır.
You probably thought, because of my swimmer's build, I wouldn't fight for her, but you're wrong, because real men have a thing called honour.
Benim mahkeme salonumu intikam için kullanabileceğini ve eski işlerini halletmek için kullanabileceğini mi sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
You think you can use my courtroom to wage vendettas and settle old scores, you are sorely mistaken.
Çok yanılıyorsun, Raja.
You think a lot.
Evimden kaçtığım için pişman olduğumu sanıyorsundur. Yanılıyorsun, Joss bana çok iyi bir koca oldu.
You think I regret Having fled.
Yanılıyorsun, Jeb'in babasını çok sevdim.
No. I loved his father.
Öncelikle yanılıyorsun, kralını çok seviyordum.
First of all, you're wrong, I did love your king, very much.
Çok ama çok yanılıyorsun.
You are way, way off.
Yanılıyorsun, Jan. Annen çok özel bir kadındı.
You're wrong, Jan. Your mother was an exceptional woman.
Yanılıyorsun, Paulot dünya çok küçük.
You're wrong, Paulot. It's a very small world. Good night.
Ayrıca, eve arkadaşlarımı getirsem... ve ailem onları görse muhtemelen bana çok kızarlar. Yanılıyorsun.
Besides, if I brought my friends home and... a-and my parents saw them, they would probably freak out on me.
Ama yanılıyorsun, seni çok iyi tanıyorum, sen iki yüzlüsün.
But you are wrong, I know you very well, you are a hypocrite.
Çok mutsuzum. Midem kaynıyor, ellerim terliyor ve bu olaydan sonra üstüne çıkacağımı sanıyorsan maalesef yanılıyorsun.
My stomach is boiling, my palms are sweating, and if you think you're getting a jump after this, you're sadly mistaken.
Endişelenmen çok hoş ama onun hakkında yanılıyorsun.
It's sweet of you to be concerned, but you're wrong about Vincent.
Ben işimi bitirirken siz en sevdiğiniz filmi seyredin. - Değil. Bundan paçanı sıyıracağını sanıyorson çok yanılıyorsun Bayan.
- He isn't.
Yanılıyorsun, çok severim.
It's not true. I like them!
Yanılıyorsun, Juventus çok daha iyi, onlarda Schillaci var.
You wrong, Juventus much, much better, they have Schillaci.
Çiçeklerin hasarı onarabileceğini sanıyorsan çok yanılıyorsun.
These just came for you.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]