Bildiğin gibi yap перевод на французский
74 параллельный перевод
Bildiğin gibi yap.
Fais comme tu voudras.
Kendi bildiğin gibi yap.
Fais ce que bon te semble.
Bildiğin gibi yap.
À votre façon.
Sen bildiğin gibi yap.
Allez-y.
Bildiğin gibi yap. Sadece senin sorumlulukları devralman için, beni beklediğini unutma. Bu yüzden benim fikrimi dinleyip razı olacağını tahmin ediyorum.
À toi de juger, mais puisque tu veux que je te remplace, j'imagine que tu tiendras compte de mon avis.
- Israr ediyorsan bildiğin gibi yap o halde.
Allez-y, si vous insistez.
Bildiğin gibi yap.
Comme tu veux.
Tamam, bildiğin gibi yap, aptal!
Bien! Fais comme tu veux, idiot!
Tamam, bildiğin gibi yap.
D'accord, fais à ta tête.
Ey sihir bildiğin gibi yap!
Magie, magie, fais comme bon te semble.
Bildiğin gibi yap.
Comme tu voudras.
Bir iş için tutdu, bildiğin gibi yap.
Quand il t'engagera, tu agiras à ta façon.
Bildiğin gibi yap evlat.
Fais comme tu le sens, fiston.
Bak, sen kendi bildiğin gibi yap, biz de bildiğimiz gibi, tamam mı?
- Chacun ses méthodes.
Peki, bildiğin gibi yap.
D'accord, si c'est ce que tu veux.
Alışık değilsen, bildiğin gibi yap şimdilik.
Si c'est difficile, fais comme d'habitude.
Bildiğin gibi yap.
Fait comme tu le sens.
Her zaman bildiğin gibi yapıyorsun.
Tu l'as toujours ton chemin.
Bildiğin gibi yap.
Fais comme tu le sens.
Bildiğin gibi yap.
Fais ce que tu as à faire.
Bildiğin gibi yap.
Comme tu veux. C'est ta fête.
Bildiğin gibi yap ve evlerini inşa et Denny. - O gitti.
Vas-y, construis tes bicoques.
Tamam, bildiğin gibi yap.
- Bon, comme tu veux.
Bildiğin gibi yap.
Fais comme tu veux.
- Merak etme sen bildiğin gibi yap, seyirciler beğenecektir.
- Le public va rire. Tu feras comme d'habitude.
Fakat yine de bildiğin gibi yap.
Mais faites comme vous voulez.
Ari, her şeyi bildiğin gibi yapıyorsun ve ne düşündüğümüzü umursamıyorsun.
Tu fais les choses à ta manière et tu te fous de ce qu'on en pense.
Sen bildiğin gibi yap, bizi boş ver.
Chacun son truc.
Bana beyaz sos yapmayı öğretmek istemişti, ama çocuklarım bunu istemedi. Dediler ki : "Sen bildiğin gibi yap, biz beyaz sos sevmiyoruz."
Et maintenant, je n'aime pas la sauce blanche.
Tamam.Bildiğin gibi yap.Ona teklifini ver.
On est la prochaine génération d'Ojai. Eh bien...
Tamam.Bildiğin gibi yap.Ona teklifini ver.
Fais comme tu veux. Offre-lui une indemnité de départ.
Biliyor musun? Bildiğin gibi yap, tamam mı?
D'accord, fais comme tu le sens.
Bildiğin gibi yap. Seni durduran yok.
- Eh ben, vas-y, la voie est libre.
Neyse boşver. Kendi bildiğin gibi yap.
Peu importe, on fait à ta façon.
Sen bildiğin gibi yap, karışıklık olursa olsun.
Appelle qui tu veux.
- Bildiğin gibi yap.
- Faites comme vous le sentez!
Bildiğin gibi yap zenci.
C'est ça, nègre!
Veri tabanında, rutin bir temizlik yapıyordum... bildiğin gibi, eski programları silerek bellekte boş yer kazandırıyor... ve bu sanal hikayeyi buldum.
- Neelix s'occupe des nouveaux venus? - Il est en salle 2. - Janeway à Neelix.
"ORADA OL YAP ŞUNU" Şey, bildiğin gibi Zeyna, biz savaşçılar her zaman ikinci görüşe sahibiz.
Ma foi, nous autres guerriers, on a le don de double vue.
Bildiğin gibi yap.
Très bien.
Bildiğin gibi şef doktorluk, acil servis tıbbi programını tamamladıktan sonra ekstra bir yıl daha çalışmayı gerektirir. Bazı nadir durumlarda, istisna yapıp tecrübeli bir doktoru o mevkiye getiriyoruz.
Pour être chef des internes, il faut passer une autre année de formation aux urgences afin de respecter le programme, mais on peut faire une exception pour un élève de dernière année.
Yani bildiğin gibi davran ve o aptal parselde istediğin inşaatı yap Denny. Gerçi istediğin nedir tam bilmiyorum.
Vas-y, tu peux construire ton foutu lotissement.
Bildiğin gibi vergi dairesi şüpheli gördüğü para hareketlerini takip eder. Yani, 10 bin dolarlık limitin altında ve devamlı yapılan işlemler.
Comme vous le savez, le fisc surveille les transactions financières suspectes, les retraits répétés et uniformes sous la barre des $ 10,000.
Libby'nin senin için bir sürprizi var dolayısıyla, bildiğin gibi şaşırmış gibi yap.
Oh, Libby a une surprise pour toi, alors, tu sais, - joue le jeu.
İnternetten bir araştırma yapıyorum ve görünüşe göre, dişi primatlar bildiğin gibi, maymunlar, şempanzeler, sizler.
J'ai recherché sur Internet, et apparemment, les primates femelles comme les singes, les chimpanzés, toi...
Bildiğin gibi Birkenbrunn'un papazlığını da yapıyorum.
Tu sais que je suis aussi pasteur à Birkenbrunn.
Bense, bildiğin gibi, hepsini yapıyorum.
Et moi, comme tu le sais, je fais de tout. Et Maman...
Senin de bildiğin gibi Avustralya yapılan işler burada bir boka yaramaz.
Mais ce qu'elles font en Australie ne vaut rien.
Senin de bildiğin gibi, bu yap-boz'un çok önemli bir parçasısın.
Ca veut dire, comme tu le sais, que tu es une pièce maitresse du puzzle.
Bildiğin gibi yap.
Je faisais que ça quand mes frères naviguaient.
Aslında bildiğin kızarmış tavuk. Ama daha harlı ateşte yapıyorlar. Kamp ateşi gibi.
Dans de beaux costumes d'époque.
bildiğin gibi 161
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yapıyor 33
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yapıyor 33
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapacağız 90
yaparsın 77
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmış 19
yapamıyorum 389
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yaparsın 77
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmış 19
yapamıyorum 389
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yaptılar 29
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yaptık 46
yapamaz 108
yapacak 54
yapacak bir şey yok 96
yapmak istemiyorum 51
yaptılar 29
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yaptık 46
yapamaz 108
yapacak 54
yapacak bir şey yok 96
yapmak istemiyorum 51