Bir şeyler yapmalıyım перевод на французский
277 параллельный перевод
İkinizi bir arada tutmak için bir şeyler yapmalıyım.
Je dois bien faire quelque chose.
Kont Bezukov oldum, ve bir şeyler yapmalıyım.
Maintenant que je suis le comte Bezoukhov, j'ai un rôle à jouer.
Bir şeyler yapmalıyım.
Il faut que je fasse quelque chose.
Kaza gibi görünmesi için bir şeyler yapmalıyım.
Je dois trouver quelque chose pour que ça ressemble à un accident.
- Bir şeyler yapmalıyım.
Je dois faire quelque chose.
Belki de haklısın. Masa başında oturup mürekkep lekelerini saymanın dışında bir şeyler yapmalıyım.
Il faut que je fasse autre chose que compter les pâtés sur le buvard derrière un bureau.
Evet. Yüzüne bir şeyler yapmalıyım.
Je dois faire quelque chose pour votre visage.
Ve yine de... bir şeyler yapmalıyım.
Et pourtant... je dois faire quelque chose.
Ben de çıkıp bir şeyler yapmalıyım.
Je pense que je devrais aussi faire quelque chose.
Devamlı olarak bir şeyler yapmalıyım. Kendime bir meşgale bulmalıyım.
Il faut juste que je fasse constamment quelque chose, que je m'occupe.
Bu sıcak karşılama için bir şeyler yapmalıyım.
Votre joyeux accueil est comme une faveur Que je dois maintenant vous revaloir
Bir an önce bir şeyler yapmalıyım.
Je dois faire vite.
Bir şeyler yapmalıyım.
Qu'est-ce qu'il faut pas faire!
Bir şeyler yapmalıyım.
Je dois faire quelque chose...
Bir şeyler yapmalıyım.
N'importe quoi!
Bilmiyorum ama bir şeyler yapmalıyım.
Je sais pas, mais je dois agir.
Başlamak için bir şeyler yapmalıyım.
Il faut que je débloque la situation.
Bir şeyler yapmalıyım.
Je dois faire quelque chose.
Bir şeyler yapmalıyım.
Faut que je réagisse.
Geleceğe dair bir şeyler yapmalıyım.
Je dois penser à l'avenir. Je n'ai plus 16 ans.
- Şimdi bunu telafi etmem için bir şeyler yapmalıyım.
il va falloir te mettre au travail { \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } Au travail?
Bu konuda bir şeyler yapmalıyım.
- Je vais régler ça.
Bir şeyler yapmalıyım.
Il faut arrêter ça.
bir şeyler yapmalıyım.
Je dois faire quelque chose.
Bu beni aşan bir şey. Ama bir şeyler yapmalıyım.
Je dois faire quelque chose.
- Bir şeyler yapmalıyım. - Ondan kurtul.
Je dois faire quelque chose.
Burada oturamam. Bir şeyler yapmalıyım...
Je ne peux pas rester ici à ne rien faire.
Bir şeyler yapmalıyım.
Faut que je fasse quelque chose.
Ben de bir şeyler yapmalıyım.
J'ai besoin d'agir.
Bir köşeye çekilip tedavi bulmalarını beklemek yerine bir şeyler yapmalıyım.
Je ne vais pas tourner en rond en attendant un remède.
Haklısın. Bir şeyler yapmalıyım.
T'as raison, tout ça, ça dépend de moi.
Bir şeyler yapmalıyım.
- Je vais trouver une entourloupe.
- Bir şeyler yapmalıyım. - Bay başkan!
M. le maire!
Madem ki karım benden hoşlanmıyor o halde Pency için bir şeyler yapmalıyım.
Cependant, vu que ma femme ne m'aime pas, je chercherai une compensation chez Pansy.
Bir şeyler yapmalıyım.
Je n'en peux plus!
Paramı çabucak geri almak için bir şeyler yapmalıyım.
Je dois récupérer mon argent.
- Bir şeyler yapmalıyım.
Je dois faire quelque chose!
Tartışmadan bir şeyler yapmalıyım. Haydi, yola çıkalım.
Ecoute, je voudrais arriver à faire une chose sans dispute.
Bekle, bir şeyler yapmalıyım.
Attends, il faut que je fasse quelque chose.
Anneme bir şey söylemem lazım. Bir şeyler yapmalıyım!
Je dois lui dire quelque chose.
Bir şeyler yapmalıyım.
Je ne peux pas laisser ça comme ça.
Bir - bir şeyler yapmalıyız. Onları durdurmalıyım.
Il faut faire quelque chose.
Sizi uyarmalıyım, bu çok ciddi bir durum! Kesinlikle bir şeyler yapmalısınız!
Sachez que vous êtes complices d'un fait gravissime!
Bir şeyler yapmalıyım.
Il le faut.
Bize yardım etmelisin! Bir şeyler yapmalıyız!
Il faut faire quelquechose!
Bir şeyler yapmalıyız. Bize paramızı bulacak mısın?
Mais il est grand temps qu'on agisse,
Uzun zaman önce bir şeyler yapmalıydım.
J'aurais dû le faire il y a longtemps.
Sanırım bir şeyler yapmalıyız. Evet, doğru.
je crois qu'on devrait faire quelquechose ouais, c'est vrai!
Proje konusunda bir şeyler yapmalı mıyım?
Alors dois-je continuer à suivre le plan prévu?
Sizce de resim gibi bir şeyler yapmalı mıyım?
J'ai envie d'essayer de peindre. Vous approuvez?
Ona yardım etmek için bir şeyler yapmalıyız.
Il faut faire quelque chose.
bir şeyler içelim mi 27
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92