Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ E ] / Endişelenmeyi bırak

Endişelenmeyi bırak перевод на французский

297 параллельный перевод
Ah, hadi ama. Endişelenmeyi bırak.
Ne vous inquiétez pas.
Endişelenmeyi bırakır mısın?
Cesse de t'inquiéter.
- Endişelenmeyi bırakır mısın anne?
- Cesse de t'inquiéter. - Je n'y peux rien.
Gereksiz yere endişelenmeyi bırakır mısın?
Arrête donc de t'en faire.
- Dick ben gerçekten... - Endişelenmeyi bırak.
Ne t'inquiète pas.
Öyleyse endişelenmeyi bırak. Hiç gereği yok.
Alors ce n'est pas la peine de te faire du mauvais sang.
Sakin ol Nick. Endişelenmeyi bırak.
T'en fais pas, Nick.
Silahlar için endişelenmeyi bırak... ölü kadınlar, kayıp kadınlar ve evlenmek istediğin milyonlar için de.
Laissez tomber les revolvers, les mortes et les disparues, et le millionnaire aussi!
Endişelenmeyi bırak.
Arrêtez de vous en faire.
Şimdi, artık endişelenmeyi bırak.
Cessez de vous tracasser.
Bay Wallace için endişelenmeyi bırakın.
Oubliez M. Wallace!
- Benim için endişelenmeyi bırak.
Ne vous en faites pas.
Endişelenmeyi bırak ve öküzümü kimin öldürdüğünü söyle bana.
Laissez faire ça et dites-moi ce qui tue mon bétail.
İznin için endişelenmeyi bırak.
T'en fais pas pour ta perme.
Endişelenmeyi bırak.
- Ne t'inquiète pas.
Endişelenmeyi bırakın, onlara bir şey olmayacak.
Ne vous inquiétez pas pour eux.
Endişelenmeyi bırakır mısın?
Te fais pas de souci.
Endişelenmeyi bırakın, efendim.
Écoutez-moi...
O zaman neden endişelenmeyi bırakıp, aramaya başlamıyoruz?
Alors arrêtons et allons á sa recherche.
Karım için endişelenmeyi bırakır mısın?
Ne t'inquiète pas pour elle.
Bir senedir hiç yakalanmadım, endişelenmeyi bırak artık.
Ça fait déjà un an. Pas besoin de s'inquiéter.
Onun için endişelenmeyi bırak.
Je me moque de Snowblood!
Yacumo için endişelenmeyi bırak!
Cessez de vous préoccuper de ce Yacumo!
Öyleyse endişelenmeyi bırak.
Ne vous inquiétez pas.
Yavrular için endişelenmeyi bırakıp kendin için endişelenmeye başlasan iyi olur.
Arrête de t'inquiéter pour les petits et pense un peu à toi.
Endişelenmeyi bırak!
Tirons-le.
Steve, tatlım, hadi. Endişelenmeyi bırak.
Steve, chéri, ne t'inquiète pas.
Endişelenmeyi bırak artık.
Fais pas cette tête.
"Görüntün için endişelenmeyi bırak, Columbato."
"T'en fais pas pour ta petite gueule Columbato."
Endişelenmeyi bırakır mısın?
Arrête de t'inquiéter.
Endişelenmeyi bırak artık, tamam mı?
Ne vous inquiétez plus.
Endişelenmeyi bırak.
Mais ne t'énerve pas.
Merhaba. Bebek için endişelenmeyi bırak artık.
Ecoute, il faut arrêter de t'inquiéter pour le bébé.
Şimdi endişelenmeyi bırak da... Criswell'in hayalarına benim yerime bir tekme yapıştır.
Alors, arrête de t'inquiéter et donne à Criswell... un coup de pied dans les pantalons de ma part.
Endişelenmeyi bırak.
- Arrêtez de vous inquiéter.
- Endişelenmeyi bırak Katie.
- Arrête de t'inquiéter, Katie.
Endişelenmeyi bırak da büyük aşkını yaşa.
Arrêtez donc de vous inquiéter et vivez votre idylle.
Allahım, sen para ödemeyi bildiğinde 9 yaşındaydın o tiyatronun ön kapısında gösterilen bir film hadiii, onlar için endişelenmeyi bırak.
Je perds un blouson, j'ai un sermon. Elle perd son sac, elle reçoit 20 dollars.
Endişelenmeyi bırak.
Ne t'en fais pas.
- Onun için endişelenmeyi bırak.
Qu'est-ce qu'elle a? Ne t'inquiète pas pour elle.
Endişelenmeyi bırak ve işine başla.
C'est pas la peine de t'inquiéter, Mr le footballeur.
Tatildesin, anne. Endişelenmeyi bırak.
Cesse de t'en faire, tu es en vacances
- Endişelenmeyi bırak.
Ne t'inquiète pas.
Endişelenmeyi doktorlara bırakıyorum.
Je laisse les médecins s'inquiéter.
Endişelenmeyi bana bırak, tamam mı?
Laissez-moi en prendre Ia responsabilité.
Oh hayır, az önce göz altına alındı, endişelenmeyi bırakın.
Oh, non, il a juste été retardé. Arrêtons de nous en faire.
Kadın hakkında endişelenmeyi bana bırak.
T'occupe pas de la femme.
Kadın için endişelenmeyi bana bırak dedin.
Tu as dit que tu te chargerais d'elle.
Bu yolculuk için endişelenmeyi bana bırakın Kaptan.
C'est à moi de me faire du souci sur cette traversée, capitaine.
- Onun için endişelenmeyi bana bırak.
Que les pilotes soient prêts.
Hadi Ryan endişelenmeyi bırak artık.
Ton tour viendra, t'inquiète pas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]