Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ G ] / Güzel bir gün olacak

Güzel bir gün olacak перевод на французский

132 параллельный перевод
Evet. Anlaşılan sonunda güzel bir gün olacak.
Il fera peut-être beau.
Yarın yine güzel bir gün olacak.
Il fera encore beau demain.
Güzel bir gün olacak. Yağmur durdu.
- Demain il fera beau, la pluie a cessé.
Güzel bir gün olacak ben de çok mutlu olacağım.
Ça va être une belle journée, et une journée de bonheur pour moi aussi.
Güzel bir gün olacak.
Aujourd'hui il va faire beau.
Sabah uyandığında "Çok güzel bir gün olacak." dedi.
Ce matin, il s'est levé et il a dit : "Ça va être une journée magnifique."
Yarın güzel bir gün olacak.
Demain est un nouveau jour.
- Yolculuk için güzel bir gün olacak.
Ça va être une belle journée pour voyager, je pense.
Çok güzel bir gün olacak gibi.
Cela va être une journée magnifique.
O gün, çok güzel bir gün olacak.
Ce sera une belle journée.
Hayatım, güzel bir gün olacak.
Chéri, ça va être une belle journée,
Bugün güzel bir gün olacak.
Y a pas de lézard.
Yarın senin için güzel bir gün olacak, Marce.
La journée de demain risque de te plaire.
Güzel bir gün olacak gibi görünüyor.
On aura beau temps pour y aller. Il va faire jour...
Neyse, güzel bir gün olacak.
Enfin, on va passer une bonne journée.
Yağmur dindi. Güzel bir gün olacak.
Il ne pleut plus, la journée sera belle.
Gelecek sefere tüm dükkândaki şeyler için gelecek. Şuna bakacak, ona bakacak. - O, güzel bir gün olacak.
Il est revenu le lendemain, et il recommence à farfouiller partout.
Bugün güzel bir gün olacak Tom. Gerçekten iyi bir gün dostum.
La journée va être bonne.
Güzel bir gün olacak.
Un beau jour s'annonce.
Bugün güzel bir gün olacak. Yarın ise yağışlı.
Il fera beau aujourd'hui et pluvieux demain.
Görünüşe göre bugün de bir başka güneşli güzel bir gün olacak.
On dirait que nous allons avoir une autre belle journée ensoleillée.
O çok güzel bir gün olacak.
Ce sera un jour heureux.
Yarın, bu akıntıyla güzel bir gün olacak.
On aura une bonne journée demain avec ce courant-là.
Güzel bir gün olacak
Ce sera un beau jour Que le jour
Söylüyorum sana, bugün çok çok güzel bir gün olacak.
- Ça va être une très, très belle journée. J'te le dis.
Yeteneklerimi kullanacağım... ve bugün harika ve güzel bir gün olacak.
Je suis maître de mes compétences... et aujourd'hui sera une grande et belle journée.
"Yeteneklerimi kullanacağım... " ve bugün harika ve güzel bir gün olacak. "
Je suis maître de mes compétences... et aujourd'hui sera une grande et belle journée.
Güzel bir gün olacak.
Dans ce cas ça va être une belle journée, hein?
Ne güzel bir gün olacak sen ve ben bir olunca.
Peuvent-ils encore voler?
Bugün güzel bir gün olacak.
Ca va être une bonne journée!
Bazıları için bu güzel bir gün olacak.
POur quelques uns, ce sera une bonne journée.
Sonuç olarak değerler gösteriyor ki çok güzel bir gün olacak.
Toutes les conditions sont réunies pour une journée superbe.
Merhaba, güzel bir gün olacak.
Je suis Knut Elstermann! Commençons par une vieille chanson.
Harika, güzel bir gün olacak.
Génial. Bonne journée.
Bugün çok güzel bir gün olacak, yine de abuk sabuk şeyler için vakit yok.
" Aujourd'hui s'annonce plutôt bien. Enfin, pas de rêveries...
Çok güzel bir gün olacak.
Ca devient une belle journée.
Seninle öğle yemeği yiyip golf oynayacağız. Ne güzel bir gün olacak.
et de déjeuner avec vous, et de jouer 18 trous au golf, quelle façon de passer la journée.
Güzel bir gün olacak, çığlık atıp diş gıcırdatacaklar.
Ça va être une journée vachement agréable, avec elles gémissant et grinçant des dents.
Bir gün, dişçi tabelası olarak altından büyük bir dişim olacak. Onlar çok güzel oluyor.
Un jour, je vais acheter une grosse dent dorée pour mettre en valeur ma vitrine.
Neşelen, gençsin, güzel bir gün... ve yarın başka bir gün olacak.
Soyez de bonne humeur. Tu es jeune. C'est une belle journée.
Bir gün uyandığında güzel bir güne uyanacaksın. Güneşli olacak.
Un jour, tu te réveilleras et il fera beau.
Şey, güzel bir gün olacak gibi.
Un de ses parents a enregistré la création de la ville, en 1750. Il va faire beau.
Bu bir gün güzel bir çiftlik olacak.
Un jour, ce sera une belle ferme.
Ne güzel bir gün olacak!
Ça va être super!
Ve ansızın bir gün, Ohio'da tombul bir küçük kız cocuğu yeni Mozart olacak ve babasının küçük kamerası ile güzel bir film yapacak.
Et que soudain, un jour, une petite fille grassouillette de l'Ohio devienne la nouvelle Mozart et tourne un superbe film avec la caméra de son père.
Güzel içaçıcı bir gün olacak.
Une journée parfaite pour oublier.
malesef kurşun önden girdi ve kemiğe gelmeden durdu ameliyata gerek olmadığını söyediler problem şu ki doktorun dediğine göre bir kaç gün içinde bacağım iyi olacak ve bu değneklere ihtiyacım kalmayacak güzel peki benden ne istiyorsunuz?
Malheureusement, la balle est ressortie. Ils n'ont pas eu à m'opérer. Le problème, c'est que bientôt, ma jambe sera guérie.
Çok güzel, teşekkürler. Şimdi dinlenelim, yarın uzun bir gün olacak çünkü.
OK, c'est bon, c'est bon merci
Ne güzel. Çok yoruldum, yarın da zor bir gün olacak.
C'est bon pour moi, je suis crevée et demain... nous avons une dure journée.
Hepimiz bir gün öleceğiz. Şanslı birkaçımız için hızlı ve güzel olacak.
Nous allons tous mourir.
Belki kesilecek ve bir gün birine güzel bir mobilya olacak.
Ou peut-être, de se faire couper pour devenir un beau meuble un jour.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]