Rahatladım перевод на французский
1,358 параллельный перевод
Rahatladım.
Ça me rassure.
Çok rahatladım.
Je me sens bien.
Rahatladım.
Je suis soulagée.
Rahatladım.
Je suis soulagé.
Rahatladım!
Je suis si soulagée!
Tamam şimdi çok rahatladım. Gel hadi.
Maintenant je suis vraiment rassuré.
Şimdi rahatladım
Je me sens mieux!
Rahatladım!
Tant mieux!
Çok rahatladım!
Je suis si heureuse! On-dal est génial et super riche!
Af anlaşmasında benim imzam olduğu için hem mahcup oldum hem de rahatladım.
J'avais signé l'accord d'amnistie. J'avais honte et ça m'a soulagé.
Seni de yakaladıklarını görünce rahatladım.
Je me sens mieux de savoir qu'ils t'ont eu aussi.
- Rahatladım.
- Quel soulagement.
- Çok rahatladım.
- Je me sens soulagé.
Faulkner'ların ilk baskısı için kavga etmeyen insanların yanında olduğum için rahatladım.
En fait, je suis soulagée d'être à un endroit où les gens ne se disputent pas une première édition de Fauklner Sa petite-fille Sarah, c'est la pire
Harika. Şimdi rahatladım.
Oh, génial, c'est super
Çok rahatladım
Je suis tellement soulagé!
Çok rahatladım.
C'était génial.
Gibbs, biraz rahatladım sanırım. O kadar da - İyiyim!
Vous savez, je crois que j'ai l'essentiel à présent.
Bittiği için rahatladım.
Je suis content que ce soit fini.
- Hayır, hayır. Rahatladım. Bu... biraz karışık.
C'est juste que c'est compliqué.
Dürüst olmak gerekirse, kiminle kalacağını senin seçeceğini söylediğinde biraz rahatladım.
Pour être honnête, quand tu nous as dit que c'est toi qui allais choisir avec qui tu allais rester, - j'étais soulagé.
Dürüst olmam gerekirse, Lucas döndüğü için biraz olsun rahatladım.
Mais je vais être honnête, je suis soulagée que soit à la maison.
Gergindim, fakat güvenlikte yaşlı Irv'ü görünce rahatladım.
J'avais la trouille, mais ça m'a calmé de voir Irv.
Sana söylediğim için rahatladım.
Ça soulage d'en parler à quelqu'un.
Rahatladım.
- Réconfortant.
- Çok rahatladım.
Je vais rester avec toi.
Evet, şimdi rahatladım. Ya sen?
Je me sens mieux.
Şimdi rahatladım.
Parfait.
Çok rahatladım.
Quel soulagement!
Rahatladım.
Ça m'enlève un poids.
Rahatladım.
Ça me soulage.
Sonunda erkek arkadaşımın önünde işeyebilecek kadar rahatladım. Bu harika bir şey.
Je suis assez l'aise pour faire pipi devant mon copain, ce qui est g nial.
Yani... ben sadece arayan sen olduğun için rahatladım.
Je suis soulagé que ce soit toi.
Oh, rahatladım.
Ah, c'est un soulagement.
Arzularla rahatladım, seni karşılıyorum.
Viens ne me torture pas
Arzularla rahatladım... Gel dokun bana, şimdi.
Viens ne me torture pas
Senden daha sıkıntılı olduğum için rahatladın mı?
Tu es soulagée que je sois encore plus dans la merde que toi?
Kobol Tanrılarına çok şükür. Sizi gördüğümüz için ne kadar rahatladığımızı söylesek az.
Merci aux dieux de Kobol, nous sommes soulagés de vous voir.
Sadece bittiği için rahatladım.
Je suis juste soulagée que ce soit fini.
Rahatladın mı?
Ça va mieux?
Dua edip rahatladın mı?
T'as prié tout ton soûl?
- Çok rahatladım.
Monte
Biraz olsun rahatladın mı?
N'êtes-vous pas un peu soulagée?
Rahatladım.
Et bien, c'est un soulagement.
- Rahatladın sanmıştım.
Non, non, je le suis.
Rahatladın mı, üzüldün mü, hayal kırıklığına mı uğradın?
- Est-ce que tu es soulagé, triste, déçu?
Rahatladın mı Tony?
C'est rassurant, hein, Tony?
Şehri böyle görmek, okyanusun yüzeyinde otururken. Ne kadar rahatladığımı hayal dahi edemezsiniz.
Voir la cité comme ça, trônant à la surface de l'océan, vous ne pouvez imaginer combien cela me soulage.
Rahatladığını biliyorum, tatlım.
Je sais, tu es soulagée. Je sais.
Cumhuriyetçi arkadaşların yaptıklarını görünce mutlu olup rahatladılar mı?
Et tes amis républicains sont heureux maintenant qu'ils peuvent admirer leur œuvre?
Rahatladınız mı?
Soulagée?
rahat 453
rahat ol 368
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız etmek istemedim 25
rahat dur 117
rahatsız mı oldun 22
rahat ol 368
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız etmek istemedim 25
rahat dur 117
rahatsız mı oldun 22