Sen de geliyorsun перевод на французский
485 параллельный перевод
Tabii ya harika fikir, sen de geliyorsun.
Bien sûr. C'est une idée splendide. Accompagne-moi.
Peki Bijou, sen de geliyorsun.
Bien, Bijou. Tu viendras.
Sen de geliyorsun Tavşan Peter.
Toi aussi, Jeannot-Lapin.
- Şapkanı al. Sen de geliyorsun.
- Vous venez aussi.
Sen de geliyorsun, Bowen.
Ça vaut pour vous aussi, Bowen.
Laurie parti veriyor, sen de geliyorsun.
Lorie reçoit chez elle, viens.
Sen de geliyorsun.
Vous venez aussi.
- Kesinlikle sen de geliyorsun.
- Vous nous accompagnez. Oui, mais avec Bela Oxmyx.
Sen de geliyorsun, yolda anlatırım.
On te dépose et on parlera en route.
Sen de geliyorsun.
- Toi aussi.
Demek sen de geliyorsun?
Alors, tu t'y mets aussi?
Sen de geliyorsun.
Tu viens avec nous.
Bu kez sen de bizimle geliyorsun.
Cette fois, tu viens avec nous.
Adamlarla 10 dakika içinde gidiyorum ve sen de benimle geliyorsun eğer dediğimi yapmazsan buğdayların mahvolması için beni ayarttığını söyleyeceğim!
"Je pars avec les hommes dans 10 minutes, et vous allez venir avec moi." " Sinon, je vais dire que c'est vous qui m'avez persuadé de ruiner le blé!
Pikniğe gidiyoruz, fakat sen de bizimle geliyorsun.
Nous allons faire une picnic, mais, nous ne l'avons pas avec nous.
- Viyana'ya mı? - Sen de benimle geliyorsun.
Tu viendras avec moi?
Belki başımı derde sokacağım, oraya bir kez daha gidiyorum ve sen de benimle geliyorsun, Kent.
Même si je fais chou blanc, j'y vais encore une fois. Avec vous, Kent.
Gypo, dostum, sen bir kralsın, kralların soyundan geliyorsun ve gerekirse senin için savaşmaya ve ölmeye razıyım.
Gypo, fils, tu es roi et fils de roi. Je me battrai pour toi s'il le faut.
Öldürülmelerine seyirci kalamazsın! Sus, sen de bizimle geliyorsun!
Elle vient avec nous.
Yarın buradan gidiyorum ve sen de benimle geliyorsun.
Demain, je quitterai le château, et tu le quitteras avec moi!
Sen de benim gibi Missouri den geliyorsun,
Du Missouri, comme moi.
Gidiyorsak sen de bizimle geliyorsun pislik torbası.
Si on y va tu viens avec nous.
Kesinlikle öyle. Pekâlâ, sen de bizimle geliyorsun.
- Tu parles qu'on t'emmène!
Sen de o gün geliyorsun.
En même temps que toi.
Sen de bizimle kasabaya geliyorsun. Atına atla.
Toi, tu viens en ville avec nous.
Sen de benimle geliyorsun.
et tu viens avec moi.
Ve sen buraya senin olmayan bir savaşı durdurmak için silahsız bir şekilde büyük bir riski göze alarak geliyorsun.
Et vous. Vous arrivez en trombe, désarmé, vous prenez de gros risques pour tenter d'arrêter un combat qui n'est pas le vôtre.
Sen de mi geliyorsun?
Tu y vas aussi?
Sen de unutuyorsun! Hatalarını görmezden geliyorsun!
Tu ferais mieux de balayer devant ta porte!
Çünkü sen de böyle bir kasabadan geliyorsun.
Parce que tu viens d'un village semblable.
Sen de bizimle geliyorsun.
Vous chevaucherez avec nous.
Sen de buraya geliyorsun hemen!
Viens ici tout de suite!
Güldüğüm zamanlar hâlâ sen aklıma geliyorsun.
Il m'arrive encore, quand je rie, de penser à toi.
Ne yapıyorsun? Sen de mi iktidarıma karşı geliyorsun?
Tu me les casses.
Hey, sen! Hangi mezarlıktan geliyorsun?
De quel cimetière tu sors, toi?
- Sen de benimle geliyorsun. Öyle değil mi?
- Vous venez avec moi, non?
Sen de benimle birlikte mi geliyorsun Rich?
Venez-vous avec moi, Rich?
Ben gidiyorum, sen de benimle geliyorsun.
Je file d'ici et tu viens avec moi.
Ben çıkıyorum, ahbap. Sen de benimle geliyorsun.
Je saute, mon pote, et tu m'accompagnes.
- Sen Rigel IV'den geliyorsun.
- Vous venez de Rigel IV.
Buraya bu kıyafetle geliyorsun, motorun ve tüfeğinle arazi için yıllardır çalışan bize içki ısmarlıyorsun. Sen kendini ne sanıyorsun?
Avec son fusil et sa mob, il se permet de payer à boire à nous autres, qu'on trime pour des cacahuètes.
Sen de soylu bir aileden geliyorsun. Bir kez tokatla!
Vous êtes issu d'une famille noble.
Sen de mi geliyorsun?
Vous venez aussi?
- Sen de mi geliyorsun?
- Alors tu viens avec moi?
Sen de görmezden mi geliyorsun?
Une tentative de suicide! Et vous ne me le signalez pas?
Ayağının tozuyla Rusya'daki koca ayı yarışmasından geliyorsun, değil mi? Dünya Şampiyonası ve sen bu yıl birinci ve üçüncü oldun.
Et vous revenez de Russie où vous avez concouru dans la branlette géante, le championnat du monde où vous êtes arrivé 1er et 3éme cette année.
Sonra sen geliyorsun... Yeni grafikler, denklemler... Kayıtlar ve ekipmanınla...
Et voilà qu'on vous voit arriver avec tout un cirque de papiers, de graphiques et de données.
Tanrı aşkına, sen deli misin ki buraya geliyorsun?
N'es-tu pas fou de venir jusqu'ici?
Ve sen de bizimle geliyorsun.
Et toi... Tu viens avec nous!
Üçünüzü de anlamıyorum. Sen neden evlenmedin? Kamboçya'dan bütün yolu hayatını tehlikeye atmak için mi geliyorsun?
Pourquoi vous ne vous mariez pas, au lieu de risquer vos vies?
Sen de "Papaz Curren" olduktan sonra buraya geliyorsun.
Le soir de la Saint Sylvestre sera idéal, tout le monde sera cuité.
sen de gel 75
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de 982
sen de öylesin 72
sen de beni seviyorsun 19
sen de ister misin 105
sen de kimsin 767
sen deli misin 200
sen değilsin 122
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de 982
sen de öylesin 72
sen de beni seviyorsun 19
sen de ister misin 105
sen de kimsin 767
sen deli misin 200
sen değilsin 122