Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ Ö ] / Öyle mi oldu

Öyle mi oldu перевод на французский

471 параллельный перевод
Öyle mi oldu Walter?
N'est-ce pas?
- O şekilde devam edemezdin. Öyle mi oldu? - Oh, hayır, hayır.
Vous ne pouviez plus continuer?
Öyle mi oldu Jed?
N'est-ce pas, Jed?
O küçük süs de öyle mi oldu? - Rusya mı?
Et cette décoration, tu l'as eue en Russie?
- Öyle mi oldu peki? - Mektup kısmına kadar.
- Ça s'est passé comme ça?
- Şimdi öyle mi oldu?
- C'est vrai?
Sana da öyle mi oldu?
Ça s'est passé ainsi pour toi?
Öyle mi oldu?
C'est ça?
Oh, öyle mi oldu?
- C'est vrai?
- Öyle mi oldu? - Hemingway'e göre.
C'est de Hemingway.
Öyle mi oldu?
Il est mort?
İnanmıyorum gerçekten öyle mi oldu?
C'est vraiment arrivé? Je n'y crois pas.
- Ama bu da çok çabuk oldu. - Öyle değil mi? - Fazla çabuk.
Il arrive un peu vite!
Öyle mi? Renault iyice açık fikirli oldu.
Le capitaine a l'esprit large!
- Çok çabuk oldu, öyle değil mi?
- C'est un peu soudain, non?
Ya da cidden öyle mi oldu?
"Vraiment?"
Kocanın senle boşanmadan önce 99 bin dolar istemesi olayı da nedir? Öyle mi oldu?
Vraiment?
- Öyle oldu, değil mi Walter?
- N'est-ce pas, Walter?
- Yaptım oldu, öyle mi?
- C'était de l'espagnol?
- Sürpriz oldu değil mi? - Kesinlikle öyle oldu.
Une surprise, n'est-ce pas?
Öyle mi efendim? Bizi uyardığınız iyi oldu.
Je n'en savais rien.
Öyle mi? Klinik açma fikrine ne oldu?
Et votre nouvelle clinique?
Haa şimdi de benim hatam oldu öyle mi? Sana ne demeli?
Tu avais l'air d'un miraculé!
Bir şey oldu, öyle değil mi Bay Kraler?
Qu'est-il arrivé, M. Kraler?
Dün ikimize güzel gelen bugün suç oldu öyle mi?
Ce qui était beau et bien devient une faute.
Artık olgun bir küçük hanım oldu, öyle değil mi?
C'est une vraie petite femme, à présent.
- Öyle oldu, değil mi?
- C'est cela, n'est-ce pas?
Bir şey mi oldu? Korkarım öyle.
Je crains que oui.
Bende öyle. Uzun zaman oldu, ağbimi görmeye gidiyorum. Gerçekten mi?
Moi aussi. ça fait un bail, je vais voir mon frère.
Bilim adamı bir anda işe yaramaz oldu öyle mi?
Un savant de plus devenu inutile?
Öyle oldu, değil mi?
Plutôt, n'est-ce pas?
Senin Lucille'in mi? Nereden senin oldu öyle?
Qui c'est, ta Lucile?
Teğmen, saçların çok dağınık. Böyle de çok süslü oldu, öyle değil mi?
Coupe de cheveux non réglementaire, lieutenant...
- Öyle oldu, değil mi?
- Oui, vous trouvez aussi?
Öyle mi, ama o günler çoktan tarih oldu.
mais, on a fait des progrès depuis.
Ne oldu? Bugün çok iyi oynuyorlar, öyle değil mi?
On fait un tabac, hein, aujourd'hui?
Yani seni fazlaca heyecanlandıran ilikşilerin... oldu öyle değil mi?
- Mlle, svp... reprenez vous! . je veux dire, quand vous avez des relations... qu'est-ce qui vous excite le plus?
Bana göre oldukça sert bir gönderme oldu, öyle değil mi?
C'est censé être drôle, encore une fois?
Bir cadde yok oldu ve tekrar geldi, öyle mi?
Une rue a disparu, puis elle est réapparue?
Seviyorlar, bu doğru! Senin emrin dışında oldu, öyle mi?
Et tout ça, sans ton ordre?
- Bu her zaman sorun oldu, öyle değil mi?
Ca a toujours été le problème.
İki yıl oldu, öyle değil mi, Harlan?
Ça fait deux ans, n'est-ce pas, Harlan?
- Sevgili Bianca, Nigel tarih oldu. - Öyle mi?
- C'est de l'histoire ancienne.
Dört ay oldu, öyle mi?
- Vous êtes à quatre mois, n'est-ce pas?
Ve bu olaylar, Santa Cruz sahilindeki evinizde... 21 Ocak 1984 gecesi... Baker Sahili'ndeki cinayetler işlenmeden 18 ay önce oldu, öyle mi?
Ces événements ce sont passés dans votre maison de Santa Cruz, le 21 janvier 1984, dix-huit mois avant les meurtres de Baker Beach?
- Hayır. Öylesine oldu yani? Sen yolda yürüyordun bıçağın üstüne düştün, öyle mi?
tu marchais tranquillement et t'es tombé sur un couteau.
Trenler olmayınca Treblinka hüzünlü bir yer mi oldu? Yahudiler hüzünlü oldular demezdim şahsen. Şeyin farkına vardıklarında öyle oldular ancak...
Ça n'a peut-être pas été si soudain, mais c'est seulement avec les transports des Balkans... que la chose nous est apparue aussi clairement, sans fard.
Şimdi de panayır iptal oldu öyle mi?
Et il cause l'annulation de l'unique fête de la ville.
Danışman Troi'un dönmesi iyi oldu, öyle değil mi Bir Numara?
Je serai ravi de retrouver le conseiller, pas vous, Numéro Un?
Danışman Troi'un dönmesi iyi oldu, öyle değil mi Bir Numara?
De quelle technique s'agit-il? La technique d'un homme aux abois.
Senin evin mi? Senin evin oldu, öyle mi?
C'est chez toi, ici, maintenant?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]