Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ Ö ] / Öyle midir

Öyle midir перевод на французский

114 параллельный перевод
Ella Garth öyle midir bilmiyorum.
Ella Garth, un être humain?
Sıralama hep öyle midir?
C'est toujours dans cet ordre-là?
Öyle midir?
Sans blague.
Öyle midir?
Ah bon?
Öyle midir?
vraiment?
- Öyle midir?
C'est vrai?
Sahiden öyle midir?
- Vraiment?
Eğer seni incitirsem bu bir günah değildir Fakat kendimi öldürürsem, öyle midir? Haklısınız.
Si je te fais du mal, ce n'est pas un péché, et si je me suicide, ça, c'est un péché?
- Öyle midir?
Elles sont toutes sympa. Vraiment?
Öyle midir?
- Ah?
Öyle midir sence?
Vous croyez?
- Öyle midir?
- Vraiment?
- Öyle midir Dr. Stuckart? - Hayır.
- Dr Stuckart, qu'en pensez-vous?
- Hep öyle midir?
- C'est vrai?
Normal rüyada öyle midir?
Ce rêve est-il normal?
- Belki öyle midir?
- Peut-être?
Gerçekten öyle midir, acaba?
Est-ce que cela va vraiment arriver?
Ama Doktor Kiefer için de öyle midir, emin değilim.
J'en suis moins sûre pour le Dr. Kiefer.
Öyle midir?
C'est de l'argent.
Öyle midir?
Vraiment?
- Hepsi öyle değil midir?
- Comme tous les autres?
Başlangıçta hepsi öyle değil midir?
C'est toujours comme ça au début, non?
Eğer öyle olduysa, mektup Paris'de, evinde midir?
Dans ce cas, la lettre se trouve-t-elle à son domicile parisien?
Aynen öyle. İnsanlar nedir Dan? Uzuvların birleşmesiyle oluşmuş bir canlı değil midir?
Parce-que les gens ne sont pas des morceaux vivants?
Öyle biri değildir. Değil midir?
Tu es sûr?
Öyle değil midir, Mollari?
- N'est-ce pas, Mollari?
O öyle değil midir Vivek?
N'est-ce pas, Vivek?
O, öyle midir?
C'est vrai?
Senin geldiğin yerde de öyle değil midir?
N'est-ce pas la même chose, là d'ou tu viens?
Hep öyle değil midir?
Ça marche comme ça, non?
- Hep öyle değil midir?
- Comme toujours, non?
- Hepsi öyle değil midir?
- Qui ne l'est pas?
Hep öyle değil midir?
N'est-ce pas toujours le cas?
Öyle midir?
Si?
Başlangıçta herkes öyle değil midir?
C'est normal au début.
Bir aşk mektubu, üç aşağı beş yukarı böyle başlar öyle değil midir, Niki?
C'est plus ou moins comme ça que commencent les lettres d'amour, n'est-ce pas Niki?
Herkesin öyle değil midir?
Comme tout le monde.
- Herkes öyle değil midir?
Comme nous tous.
- Yıkıldım. - Hep öyle değil midir?
- C'est pas toujours le cas?
- İIkeniz bu değil midir? - Evet, öyle.
- C'était votre slogan, votre code?
Sizce öyle zannetmiş midir, bana para verir miydi?
Il m'aurait payée?
- Hep öyle değil midir zaten.
- Comme toujours.
- Hep öyle değil midir zaten?
- Comme toujours, non?
Her zaman öyle değil midir?
Ce n'est pas toujours le cas?
Hepsi öyle değil midir?
Oh, ne le font-ils pas tous?
Her zaman öyle değil midir?
Ça l'est toujours, n'est-ce pas?
En etkili şeyler genellikle öyle değil midir?
C'est souvent ce qui est le plus efficace.
- Uzun bir gün müydü? - Hepsi öyle değil midir?
La journée à été longue?
Önemli birine hizmet eden herkes onun elemanı değil midir peki? Öyle de denebilir.
N'est-ce pas que toute personne qui sert un grand homme fait partie de son équipe?
Bütün çaylar öyle değil midir amca?
Mon oncle, c'est la définition même du thé.
- Öyle midir?
Ah bon?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]