Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ A ] / Adınız

Adınız перевод на португальский

7,847 параллельный перевод
Buradaki sıkıntımız adınız değil Bay McGill.
O nome não é o problema, Mr.
Bir randevum var Bay Martinle. Adınız?
Tenho uma reunião com o Sr. Martin.
100 yıl önce de kimse size ses çıkarmayabilirdi. Tabii adınız Targaryen olsaydı.
Há cem anos, ninguém teria pestanejado se te chamasses Targaryen.
- Adınız kira kontratında var mı? - Hayır.
- O seu nome está no aluguer?
Web sitemizde adınızın olması bile yeter.
Só termos o seu nome no sítio da Internet.
- Adınız ne?
- Como é que se chama?
- Siz de adınız gibi biliyorsunuz ki bahsettiğiniz RICO, genelde iş davaları için kullanılır.
Sabe bem que isso é normalmente usado para resolver disputas comerciais.
Adınızı söyleyin.
Diga-nos o seu nome.
Hastanede adınız Dr. Chickering.
No hospital, será o Dr. Chickering.
Bu adı daha önce hiç duymadınız yani.
- Nunca ouviu falar dele.
Adınızı ve şifreli sözcüğü söyler misiniz?
Recebemos um aviso de alarme da sua casa.
Sizin adınız nedir?
Como é que se chama?
Adınızı duyduğunuzda, lütfen konferans odasına girip size bıraktığımız belgeleri imzalayın. Çeklerinizi alacaksınız.
Assim que ouvirem o vosso nome, entrem na sala de conferências, assinem os documentos que preparámos, e receberão os vossos cheques.
Sizin adınız ne?
- Como se chama?
Bu adınız mı?
É o seu nome, ou...
Adınız Ben'di, değil mi?
É Ben, não é?
Kayıt altına almamız için adını söyleyebilir misin?
Podes dizer o teu nome para ficar registado?
Savaş, Boston'ın adını karaladı, Charlestown'ın da öyle. Bizimkilerin morallerini bozarız.
Boston incinerada pelo fogo tal como foi Charlestown seria um duro golpe para a moral.
FBI'ın en çok aranan listesinden bir kaçağı arıyoruz ve evine adım attığımız anda patlama oluyor?
Então, andamos à procura de um perigoso fugitivo na lista dos mais procurados do FBI, e assim que entramos em casa dele, ela explode?
Siktiğimin gününün adı Babalar Günü, ben de adamın kızıyım ulan!
Sheila, é o caralho do Dia do Pai, e sou o caralho da tua filha.
Sheldon, bu makalede Leonard'ın adı geçmiyor. İmkânsız.
Sheldon, essa matéria nem menciona o Leonard.
Bernadette, Leonard'ın bana zorla izlettirdiği her Doctor Who bölümü adına senin tarafında oynayacak ve TARDIS'i Gallifrey'e yollayacağız. Nereye ait olduğunu bildiğimden nefret ettiğim yere.
Por todos os episódios do Doctor Who que o Leonard me obrigou a ver, eu jogo por ti, e mando a TARDIS de volta para Gallifrey, mesmo que deteste o facto de saber a origem disso.
Bu kız onun adını biliyor.
A miúda sabe o nome dele.
Bana kızın adı lazım, iffeti değil.
O nome dela interessa-me, não a virtude.
- Adınız ne?
- Qual é o seu nome?
Hayatımızın bu sakat anına adımımızı atalım derim çünkü yaptığımız işe yaramıyor.
Okay, Eu digo que devemos abraçar o lado cinzento da vida, okay, porque o que estamos a fazer não está a funcionar.
- Evet, Eduardo Sanchez'i ispiyonlarsam işler kızışır. Yani adını söyleyemem.
Yeah, isto vai parecer muito mau se eu entregar esse homem, Eduardo
Yedi adımın ilkini seninle atıyorum müstakbel kocam. Böylece birbirimize değer verip zihinsel ve ruhsal güçle birlikte birlikte yaşlanacağız.
Dou o primeiro dos sete passos contigo, meu futuro marido... para que apreciemos um ao outro, e prometo que crescemos juntos mental e espiritualmente.
Kararınız ilk önemli adım olacak.
A vossa decisão é um primeiro passo crucial.
Fakat Ürdün Vadisi'nde tarafsız bir BM Barış Koruma gücü sürdürülebilir ve uzun vadeli barışın gerekli ilk adımıdır.
Mas, uma força de paz neutra das Nações Unidas no Vale do Jordão, é um primeiro passo essencial para uma paz sustentável e duradoura.
Olur da 10 adım yürümeniz gerekirse eskiden kafanızın olduğu yerde ananas kadar tümör oluyor.
Teriam um melanoma onde costumava ser a cabeça.
İlk çocuğuna ölmüş babamızın adını koy.
Dá o teu primogénito o nome do nosso falecido pai.
Babamızın bizim adımıza istediği şeyi unuttun mu?
Já te esqueceste do que os nossos pais queriam para nós?
Artık yemeklerinin tamamını bitiriyorlar ve ilk adımlarını yalnız başlarına attılar..
Estão a comer refeições completas. E deram os primeiros passos sozinhas.
Yangın sigortamız ameliyathanedeki zararı karşılayacak.. Ben de Dr.Mays'in adıyla.. .. bir fon oluşturmaya başladım.
O nosso seguro contra incêndios cobrirá os danos causados na sala de operações e eu criei um fundo em nome do Dr. Mays.
Ona, benim gibi 10 kişinin adını vereceğimi söyle. Üst rütbelerden ve birlikte çalıştığımız adamlardan isimler vereceğim.
Diz-lhe que eu arranjo 10 tipos como eu, e que lhe darei o nome, posto, e o número do homem para quem trabalhamos.
Onu bulamadığımız için adımlarını takip etmeliyiz.
Só o descobrimos, se o fizermos agir.
Performansınız....... zemine ilk adımınızı attıktan itibaren başlar.
Que amável! ... ou esta semana começaremos uma hora mais cedo.
Kızın adı Constance.
Chama-se, Constance.
Kızın adını telefonuna "tren" diye kaydetmişsin.
Gravaste o nome dela no teu telemóvel como "Train".
Ameliyat esnasında kalp atışının devam etmesi adına bağışlanan kanlardan nakil uygulayacağız. Kanamayı durdurmak için elimizden geleni yapacağız.
O plano é fazer uma série de transfusões durante a cirurgia, com sangue universal, para manter o coração a bater, enquanto tentamos estancar a hemorragia.
Kız olursa adını Maria koyarız.
Se for uma rapariga, chamamos-lhe Maria.
Ve iyi niyet adına müşterilerim altı aylık maaşınızı toptan ödemeye niyetli.
E como sinal de boa-fé, os meus clientes querem oferecer-lhe seis meses de salário.
Çarptığınız adamın adı Rye Gerhardt'tı.
O homem que atropelaram chamava-se Rye Gerhardt.
Ne demek güvenlik adına onaylayamazsınız?
Como assim, não podem garantir a segurança?
Bayanlar ve baylar, kaptanınız Roman Breuer ve tüm ekibim adına, Frankfurt'a direkt uçacak olan Boeing 707'ye hoş geldiniz demek isterim.
Senhoras e senhores, em nome do Comandante Morgan Breuer e de toda a tripulação, quero vos dar as boas vindas a bordo deste Boeing 707 num serviço directo para Frankfurt.
İyi adamlarınızın hayatını kurtarabilmek adına yalnızca tavsiye vermek.
Apenas oferecer conselho que pode salvar as vidas de homens bons.
- Bunu söyleyeceğini biliyordum ama bu zırhın kullanıma hazır hale gelmesi için son adım biraz sakalımın çıkması gayet makul bir bedel.
- Imaginei que dizias isso, mas este é o último passo para a máquina ser operável. E uma barba mal feita não é nada.
Daha önce tanışmadığımız hatta adını duymadığımız bir kadını getirmek mi?
Uma mulher que não conhecemos ou ouvimos falar?
Kızımın adını ağzına alma.
Não digas o nome da minha filha.
Yüzü olmayan adı olmayan cihazlarımızın içinde pusuda bekleyen suçlular ve bize sadece bir tuş darbesi uzaktalar.
de formas que nunca imaginamos,... sem rosto... sem nome... escondido dentro dos nossos dispositivos, apenas a uma tecla de distância.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]