Ben martin перевод на португальский
366 параллельный перевод
Ben Martin, ağabeyin.
Sou o Martin. O teu irmão.
- Ben Martin'den soğuyorum.
- Vou deixar o Martin.
Ben Martin Hessler'im.
Sou Martin Hessler.
- Ben Martin'i hallederim.
- Eu trato do Martin.
Bay Caul? Ben Martin Stett.
Fala Martin Stett.
Ben Martin Crane.
Sim, Marty Crane.
Ama tatlım ben Martin Luther King değilim.
Não sou o Martin Luther King.
Ben Martin'i seçtim!
Eu escolho o Martin!
Evet. Julia, Martin ve ben kampta bir şov yapıyoruz.
Julia, eu e o Martin vamos montar um espectáculo no quartel.
Ben... ben size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum.
Não sei como agradecer-lhe, sr. Martin.
Ben, Martin'le gitsene.
Ben, vai com o Martin.
Buraya bak Martin Pawley, ben bir kadınım.
Ouve, Martin Pawley, eu sou uma mulher.
Çek git bakalım Martin Pawley, ben de öleyim!
Marty, se te fores embora, eu morro!
Martin'im ben!
Sou o Martin!
Martin'im ben.
Eu sou Martin.
Babam ve Martin ağı atsın, ben de Minus'la sütü getireyim.
Se o pai e o Martin puserem a rede, eu e o Minus vamos ao leite.
Ya da, Karin'le ben ağı atayım, Minus ve Martin de sütü getirmeye gitsin.
A Karin e eu pomo-la e o Minus e o Martin vão buscar o leite.
Ben San Martin'li Don Carlos'um.
Sou Don Carlos de San Martin.
Kimberly Wells ve ekibimiz adına ben Pete Martin, hoşçakalın.
Da Kimberly Wells e de todos nos, eu sou Pete Martin, passem bem.
Ben, Pete Martin.
Eu sou Pete Martin.
Affedersiniz, Bayan Martin, ben Charlotta Steele.
Desculpe, é a Miss Martin? Chamo-me Charlotta Steele.
Ben New York'tan Hallie Martin. İyi geceler.
Daqui Hallie Martin em Nova lorque, desejando-vos boa noite.
Bunu ben bulmadım.Martin söyledi.
Não fui eu que inventei. O Martin é que disse isso.
Ben öyle düşünmüyorum, Martin.
Não acho, Martin.
Bir gün ben de onlar gibi... Richard Pryor, Eddie Murphy, Steve Martin gibi olacağım.
Vou ser tão famoso como o Richard Pryor, o Eddie Murphy, o Steve Martin.
Ben de George Martin.
George Martin.
Ben aslında George Martin değilim.
Não sou realmente "George Martin".
- Ben değil, Martin.
- Eu não, Martin.
Martin ve ben, biz arkadaşız.
Martin e eu somos amigos.
Ben artık Martin'in kadınıyım.
Agora sou a mulher do Martin.
( Teğmen Martin Castillo ) Ben sadece standart operasyon prosedüründen söz etmiştim.
Chamo-lhe procedimento normal de acção.
Martin... ben gelecekten biraz korkuyorum.
Estou com um pouco de medo do futuro. De que é que tens medo?
Martin ve ben entelektüel olduktan sonra çocuğun atletik gelişimini cesaretlendirmeyle önem vermemiz gerektiğini düşünüyoruz.
Acredito que seja importante encorajar a criança a desenvolver capacidades atléticas e intelectuais.
O da, "Tüh, ben seni başka biri sanmıştım" dedi.
- Nunca enconstraste Martin Luther, o Rei.
- Ben de öyle Martin.
- Também eu, Martin.
Claus ve ben ilk tanıştığımızda ben gösterişli ve genç Prens Alfred Eduard Friederich Vincenz Martin Maria von Auersberg ile evliydim.
Quando nos conhecemos, eu estava casada com o jovem e fogoso Príncipe Alfred Eduard Friederich Vincenz Martin Maria von Auersberg.
Ben Martin, bu da Goldberg.
Viemos do hospital do Bronx.
Ben Müfettiş Martin, bu da Müfettiş Goldberg. Bir araba kazasını araştırıyoruz.
Somos detetives e estamos a investigar um acidente de automóvel.
... Escoffier Aşçılık okulunda okuyorum. Gerçekten manyaklıktı dostum. O zaman, ormanda, ben, Marty ve bir kaplan..
o Martin e o tigre.
Sen biliyorsun, ben değil.
Ninguém me disse. pois nem sei o que o Martin fará com o Marlon. eu não.
Şey, ben....... ben üzülmeni falan istemem ama Martin komada ve belki de binada birlikte görülmemiz iyi bir fikir olmayabilir.
Eu... Não quero que te aborreças, mas por causa do Martin e assim acho que é melhor não sermos vistos juntos no prédio.
Martin, eğer sen, Milhouse ve ben paralarımızı birleştirirsek Radyoaktif Adam'ın 1. sayısını alabiliriz.
Martin, se tu, o Milhouse e eu nos juntarmos podemos comprar uma cópia do Homem Radioactivo Numero 1, já!
Ben de bu fırsatı, sarhoşluğun da verdiği avantajla Martin'le ilgili bir veya iki söz söylemek için kullanmalıyım.
Gostava de aproveitar esta oportunidade embora pareça bêbado para dizer algo sobre o Martin.
- Ve ben de, Becky Martin-Granger!
- E eu sou a Becky Martin-Granger!
- Merhaba Martin. Ben Dr. Frasier Crane.
Olá Martin Sou o Dr.Frasier Crane.
- Martin, ben artık o işlerde değilim.
Já não estou ligado a isso.
Bu Martin ile mutsuz olduğum anlamına gelmiyor. Sadece ben... Ben onunla daha mutluyum...
Não é que eu seja infeliz com Martin só sou mais feliz com...
Ben Martin.
Eu sou Martin.
Martin, ben... Seninle bir şeyler hakkında konuşmak istedim.
Martin.. quero te falar sobre algo.
Ve... Ben düşündüm ve hemen hemen kesin olarak Bay Martin'in teklifini reddetmeye karar verdim.
Então... estou determinada a... e quase me decidi a... recusar o Sr. Martin?
Bayan Martin için bunlardan daha uygun soruları ben bile bulamazdım.
Eu não escolheria perguntas melhores para ele.
martin 1002
martinez 29
martini 67
martine 47
martin luther king 16
martinelli 17
ben mi 2815
ben mutluyum 49
ben miyim 49
ben mike 23
martinez 29
martini 67
martine 47
martin luther king 16
martinelli 17
ben mi 2815
ben mutluyum 49
ben miyim 49
ben mike 23
ben memnunum 20
ben mi efendim 19
ben masumum 154
ben max 18
ben mahvoldum 17
ben michael 21
ben mi yaptım 17
ben mark 22
ben meşgul bir adamım 27
ben mi efendim 19
ben masumum 154
ben max 18
ben mahvoldum 17
ben michael 21
ben mi yaptım 17
ben mark 22
ben meşgul bir adamım 27