Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ B ] / Bunun dışında

Bunun dışında перевод на португальский

1,326 параллельный перевод
Dağılan her parçasını yerine koyduk. Bunun dışında!
Todas as moedas que se transviaram nós conseguimos reaver, excepto esta!
Bunun dışında her şeyi denedim.
Bem... eu já tentei tudo.
Hayatın başından beri bu kampta yaşadığını biliyorum, ama bunun dışında da bir dünya var..
Sei que viveste toda a vida neste campo, mas existe um mundo fora do campo.
Bunun dışında, bekar bir adamım.
Fora isso, sabes como é que é Stu. Não tenho nenhuma "Empresária".
Çok yorgun ve korkmuş... bunun dışında her şey normal.
Ela está muito cansada, e assustada. Mas está normal.
Bu olay olduğunda, kendimi bunun dışında tuttum, kafamda başka bir yerdeydim.
Quando estava a acontecer, apenas... projectei-me para fora dali. E na minha cabeça estava noutro lugar.
Aslında birdir bir oyunu taciz kabul edilmiyordu. Bunun dışında tutulan bir şeydi. Bir grup oyunu gibi görünüyordu.
O jogo "leapfrog", o que não era considerado de abuso, era um jogo de leapfrog, não era considerado abuso foi feito lá fora.
- Bunun dışında, iyi misiniz? - Evet.
- Você está bem?
Bunun dışında... Başka cevabım yok.
Quanto ao resto não comento.
Bunun dışında her şeyi yaparım.
Eu faço tudo menos isto.
Sana nereye bakacağını söyleyeceğim ama Angela'yı bunun dışında tut.
Eu digo-te onde podes ir buscá-los, mas deixa a Ângela fora disto.
Jii, bunun dışında seni buraya getiren nedir?
Jii, apesar disso,... Que vos trouxe por cá?
Tony, güven bana, bunun dışında kal!
Confia em mim, não te metas nisto.
Bunun dışında kalmak istemem sırf kişisel ihtiraslarımdan değil.
Não é por egoísmo que estou a tentar safar-me.
- Hesaplaşmak istiyorsan benimle hesaplaş, Fred'i bunun dışında tut.
- Fala comigo. Deixa a Fred fora disto.
- Asıl sen Fred'i bunun dışında tut.
- Tu deixas a Fred fora disto.
Bunun dışında dün, Piper neredeyse evin havaya uçurdu.
Só que ontem, a Piper quase fez explodir a casa.
Onun bunun dışında bırakın.
Deixa-a fora disto.
- Ne bunun dışında alabilirim?
- O que é que eu ganho com isso?
Bilmiyorum ama öğrenene kadar Phoebe'yi bunun dışında tutmalıyız.
Não sei. Mas até descobrirmos, devíamos mantê-la fora disto.
Bunun dışında sağlığın mükemmel.
Tirando isso, está de perfeita saúde.
Sana söylemedim çünkü beni bunun dışında bırakmayı denemeni istemedim.
Não lhe disse porque não queria que tentasse dissuadir-me.
Herşey mümkün, Benjy, bunun dışında.
Tudo é possível, Benjy, excepto isso.
Sen. Bunun dışında kal.
Não se meta nisto.
Bundan sonra, seninle benim tek tartışacağımız ikimizin ortak konuları olacak. Bunun dışında.
Excepto esta.
Bunun dışında bu onların 6 as oyuncuları ceza aldıktan sonraki ilk maçları.
Mas este é o seu primeiro jogo após a suspensão de seis jogadores.
Bunun dışında.
Excepto isso.
Bunun dışında.
Excepto isto.
Bunun dışında sakindi.
Sem ser isso, esteve tudo muito calmo.
Annesi öldüğünden bu yana çok üzgün ama bunun dışında bir şeyi yok.
Tem andado deprimida, desde que a mãe morreu, mas, tirando isso...
Lütfen onu, bunun dışında bırakın.
Por favor, deixem-na fora disto.
Ancak bunun dışında, gayet iyiyim, teşekkürler.
Para alem disso estou óptimo, obrigado. Porquê?
Bu duvarlara bakmaktan hasta oldum, bunun dışında iyiyim.
Farto de olhar para as paredes. Mas, fora isso, estou bem.
Bunun dışında, aynı esrar, aynı keşler.
Tirando isso, é a mesma música e as mesmas pessoas.
Bunun dışında ben Westport'luyum, Kulüp sahiplerine ta en başından bu or.spular gelmeden burada olduğumu onlar gittikten sonrada burada olacağımı söyledim..
Além disso, sou de Westport, e disse logo aos donos do clube que estava cá antes de eles chegarem, e é bom que ainda cá esteja quando se forem.
Bunun dışında senin malların bulunduğu deponun önünde, tekrar mal almak içinde Newkirk Caddesinde şu Greek'in deposuna gittiğini gösteren fotoğrafların var.
Temos também fotos que te associam ao teu armazém e que te colocam no armazém do Grego, na Rua Newkirk, para reabastecimento.
Bunun dışında. bu camı oraya astırmak için gerekenden çok daha fazlasını yaptın.
Além disso, fizeste ofertas muito superiores ao que seria preciso para pôr ali aquele vitral.
Bunun dışında onları takip ettiriyorum.
Além disso, tinha tipos bons a vigiá-los.
- Bunun dışında baban mevzuyu biliyor.
- E o teu pai sabe.
bunun dışında onu gerçekten çok zor durumda bırakacak bir fikrim var. Sana söylüyorum.
Além disso, tenho um golpe que vai pôr esse negócio de merda a um canto, estou a dizer-te.
Bunun dışında, hemen para bulamazsam..... zaten b.ku yedim.
Além disso, se não arranjo dinheiro depressa, estou frito.
Bunun dışında sadece tahminde bulunabilirim.
Para além disso, posso apenas especular.
Biraz sürüş dersi almalı, ama bunun dışında iyi.
Fazem-lhe falta umas aulas de condução, mas, de resto, está bem.
Bunun dışında ilginç bir şey yok.
Para além disso, não apareceu nada de interesse.
Bunun dışında bazı sebepler daha var.
Existem muitos factores emocionais nisto.
"Bunun dışında Bayan Lincoln, gösteri nasıldı?"
"Com excepção à Srª Lincoln, como correu o funeral?"
Mayonezin dışında biri bunun içindeki marulu çıkarmaya çalışmış.
E junto com a maionese estou vendo aquela alface tentando escapar daqui.
samimi olacaksak, bunun bir ABD / İsrail istilası olduğunu kabul etmeliyiz. " Amaç, Lübnanda dost bir rejim kurmak ve FKÖ'yü dışlamaktı. Böylece Filistinlilere Gazze ve Batı Kıyısı hakkında
Logo, trata-se de uma invasão americano-israelita, se quisermos ser honestos. "O objectivo era instalar um regime amigável no Líbano e expulsar a OLP, o que ajudaria a persuadir os Palestinianos a aceitar o domínio israelita na Margem Ocidental e em Gaza".
Bunun yerine ben de ona haftasonu oyuncak bebek fuarı için şehir dışında olacağımı söyledim.
Então foi por isso que lhe disse que ia estar fora no fim-de-semana por causa de uma exposição de bonecos.
Ve bunun dışında yaşayamaz mıyız?
" Já não superamos isso?
bunun ne kadar etik dışı olduğu hakkında bir fikrin...
- Isso é contra toda a ética!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]