Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ B ] / Buraya geldim

Buraya geldim перевод на португальский

6,236 параллельный перевод
Bu yüzden buraya geldim.
Por isso estou aqui.
Buraya geldim çünkü bu benim nasıl olduğum gibi görünmek için son şansım olabilir!
Eu vim cá porque podia ser a minha última oportunidade de ser vista como sou na realidade!
Neden buraya geldim sanıyorsunuz?
Porque acha que estou aqui?
Buraya geldim, çünkü biraz endişeliyim.
Vim cá porque estou preocupada.
Ben de bir çözümle buraya geldim.
E estou aqui... com a solução!
Onu böyle görmeye dayanamıyorum. O yüzden buraya geldim. Korkuyor musun?
Não a consigo ver assim, por isso venho aqui.
Buraya geldim çünkü bir şeyi bilmeni istiyorum.
Vim até aqui porque queria que soubesses uma coisa.
Buraya geldim çünkü bilmeni istiyorum ki...
Vim até aqui porque queria que soubesses que estou...
Tanrım, başka dua edecek yer kalmadı. Bu yüzden yeni tapınağına, buraya geldim.
Senhor, já não tenho onde rezar, por isso vim ao teu novo templo... aqui.
Bu yüzden buraya geldim.
Foi por isso que eu aqui vim.
Buraya yakalama operasyonu için geldim, suikast için değil.
Vim ver a sua captura, não um assassinato selectivo.
Buraya sevgilimi almaya geldim sadece.
Só cá vim buscar a minha namorada.
Buraya oğlumun hayatı için senden ricada bulunmak için geldim Shawn.
Vim pedir-te que poupes o meu filho, Shawn.
Dün akşam bir arkadaşım saygısızlık yaşamış, ben de bugün buraya belki bunu düzeltirsiniz diye geldim.
Ontem á noite, um amigo meu mostrou algum atrevimento e pensei, tu sabes, talvez poderias fazer melhor para correr tudo bem.
Buraya 25 bin dolarla geldim.
Entrei com $ 25.000.
Buraya nasıl geldim?
Como vim parar aqui?
Buraya sadece bana öğrettiğin her şey için sana minnettarlığımı gösteren bir hediye vermek için geldim.
Estou aqui para te agradecer por tudo que me ensinas-te.
Sırf buraya kadar geldim diye...
Lá porque vim até aqui...
Buraya seni öldürmeye geldim.
Vim cá para matar-te.
- Buraya niye geldim ki?
Porque é que eu havia de vir para aqui?
Dinle, buraya iş için geldim.
Olha, estou aquí esta noite por negócios,
- Buraya seninle geldim. Seni öylece yalnız bırakamam.
Em, eu vim contigo e não vou abandonar-te.
Buraya senin değerini anladığım için geldim.
Vim cá como alguém que conhece o teu valor.
Buraya iş görüşmek için geldim.
Estou aqui para negociar um acordo.
Buraya Rey'i bulmaya geldim.
Só estou aqui para resgatar a Rey.
Buraya seninle konuşmaya geldim.
Eu vim aqui para falar contigo.
Aslında buraya bir kitap yazmaya geldim.
Vim para escrever um livro, na verdade.
Buraya senden boşanmaya geldim.
Vim para obter o divórcio.
Ama buraya kadar konuşmanı dinlemeye geldim.
Mas estou aqui. Vim para ver-te discursar.
Sana acıdığım için gelmedim buraya. Annem zorla gönderdiği için geldim.
Vim porque a minha mãe me obrigou.
Buraya, uzun zaman önce yaşanmış bazı şeyleri unutmaya geldim.
Tive que regressar, e esclarecer algo que aconteceu por aqui. Algo que aconteceu à muito tempo.
Aslında, Don, buraya tamamen farklı bir sebepten dolayı geldim.
Na verdade, Don, vim cá por causa de outro assunto.
Jersey'den otobüse atlayıp geldim buraya, yaşamak için harika bir yer olduğunu düşünmüştüm.
Saí do autocarro de Jérsia, achei que isto era um sítio fixe para viver.
Son kez buraya ne zaman geldim hatırlamıyorum bile
Não consigo lembrar-me da última vez que aqui estive.
Buraya kadar yürüyüp geldim kan gölünün içinde meşakkatli, daha ileri gitsem de durup geri dönsem de.
Se neste rio de sangue já tanto avancei, regressar seria tão penoso como concluir a travessia.
Buraya at üstünde 20 saatte geldim.
Eu cavalguei durante 20 horas para chegar aqui!
Hakkında duyduğum şeylere rağmen geldim buraya.
Vim cá apesar de tudo o que ouvi a teu respeito.
- Buraya sana yakın olmak için geldim.
Vim para cá para estar mais perto de ti.
Buraya çalışmaya geldim.
Estou aqui para trabalhar.
Buraya seni bulmaya geldim.
Vim à tua procura.
Ben buraya seninle çalışmak için geldim. Bu işler böyle yürür.
Vim para cá para treinar contigo.
Seni teftişe geldim buraya.
Isto é mais uma espécie de inspecção.
De Luca'yı kaçırmaya geldim buraya ben.
Estou aqui para "limpar" o De Luca. Que romântico.
Buraya sadece bir işi bitirmeye geldim.
Estou aqui para acabar um trabalho.
Buraya geldim çünkü Diana aradı.
Saí porque...
Buraya yalnız geldim.
Eu vim sozinho.
Benim hayatım çok zorluydu, Fakat ben buraya kadar geldim.
A minha vida foi dura mas eu cheguei até aqui.
Buraya sizden bir şey istemek için geldim.
Oiça, Sr. Pope, eu... Vim pedir-lhe um grande favor.
Ben buraya beş gün önce geldim ve 2014 yılındaydık.
Cheguei aqui há cinco dias e era 2014.
Buraya kaybolan iki ajanımızı soruşturmak için geldim.
Mandaram-me cá para investigar o desaparecimento de dois agentes.
- Buraya birkaç gün önce geldim de.
- Voltei há uns dias.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]