Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ D ] / Dışarıda

Dışarıda перевод на португальский

25,103 параллельный перевод
Dışarıda birileri sana fena halde borçlu.
Alguém lá fora deve-te muito.
Hiçbir zaman dışarıda ne yaptığını bilmedim.
Não sabia o que ele fazia quando saía de casa.
Dışarıda büyükbabamla konuşmanı duydu.
Ela ouviu-te a falar com o avô lá fora.
Dışarıda.
Lá fora.
Onu kıskanıyorsun çünkü artık Maxine'le ikisi çok yakın. O yüzden fazla hassas davranıyorsun. Aslında seni dışarıda bırakmaya çalışmıyorlar.
Vocês estão com ciúmes dela, porque ela e a Maxine se aproximaram, então estão todas com dor de cotovelo, mas elas não estão realmente a tentar deixá-las de fora.
Ona yardım etmeye çalışıyoruz hanımefendi. Dışarıda beklemeniz gerek.
Senhora, iremos ajudá-lo, mas eu preciso de si lá fora.
Büyükanne'nin Yeri'ne gittiğimizde en iyisi dışarıda beklemen. Tabii.
Quando chegarmos À Casa da Avozinha, penso que será melhor esperares cá fora.
Ama P. Cullen dışarıdayken cinayetler başlayınca bu bizi ilgilendirmiyor.
Mas não importa que os homicídios tenham recomeçado quando o Peter Cullen passou a sair da prisão?
- Hayır anlamayan sensin. Patlamak üzere gelen bir bomba olmadığı sürece dışarıda olan hiçbir şey burası ile bir alakası olamaz.
A menos que haja uma bomba a vir na nossa direção, nada lá fora tem nada a ver com o que se passa cá.
Dışarıda olmamızı.
Termos saído.
Dışarıda buna bolca vaktimiz olacak.
Teremos muito tempo para isso lá fora.
Baban dışarıda bir yerde.
Ele está algures lá fora.
- Dışarıda da onlardan var.
- Existem criaturas do outro lado.
Bak istediğin kadar dışarıda kalabiliriz ama bana bir iyilik yaparsan.
Ouve, podes ficar até às horas que quiseres, desde que me faças um favor.
İki dakika sonra dışarıda olurum.
Eu vou lá ter, dois minutos.
Hayır, dışarıda arkadaşlarıyla gerçekten sidik yarıştırıyor.
Não. Não, ele está mesmo a fazer um concurso de mijo com os amigos.
Dışarıda bekleseniz daha iyi olacak Bayan Lawson.
Estragaste as coisas e agora está tudo a desmoronar.
Dışarıda neler oluyor?
O que está a acontecer?
Bebek ve ben bu gece dışarıda olacağız.
Eu e o bebé já não estaremos cá logo à noite.
Dışarıda arkadaşlar edindiğimizi mi düşünüyorsunuz Bir sürü şirkete milyonlarca dolar ceza keserken?
Acha que fazemos amigos, a cobrar milhões em multas?
Katil zanlısı hala dışarıda dolaşıyor, O yüzden ne önlemler alacaksınız?
O assassino ainda está a solta, que precauções estão a tomar?
New York Polisi seni koruyabilir, Ve gerçelten birisi seni öldürmeye çalışıyorsa, Dışarıda tek başına olmak yerine burada
A polícia pode protegê-lo, se alguém está a tentar mata-lo, está mais seguro connosco do que lá fora, sozinho.
Şey, açıkça bu ürün dışarıda bir laboratuarda yapılmış, Ve senin de görevin laboratuarları incelemek, o yüzden...
Claramente, isto é feito em algum laboratório e o seu trabalho é inspeccionar laboratórios, então...
Zekânı kimse için indirgeme çünkü bu garajda bunları yapabiliyorsan bir düşün dışarıda insanlar için neler yapacaksın.
Nunca diminuas a tua inteligência por ninguém, porque, se fazes isso nesta garagem, imagina o que podes fazer lá fora, por humanos.
Dışarıda, seni bekliyor olacağım ve oyun falan da olmayacak.
Lá fora, vou estar à tua espera e não vou entrar em jogos.
Sence burada seni sorgulayacak komite için kafamdan rapor hazırlayarak mı daha faydalı olurum yoksa dışarıda Rawdon'ı yakalamaya çalışarak mı?
Ajudo mais aqui, a preparar mentalmente um relatório para o subcomité que o vai questionar, ou lá fora a capturar o Rawdon?
Bunun için dışarıda olmalısın. Hayır, hayır, hayır, anlamıyorsun.
- Tens de estar presente para isso.
Ama o dışarıda.
Mas ele saiu.
- Dışarıda tabii ki?
- Não tenho estado cá fora.
- Dışarıda değildim ki. Dışarı çıkalı daha iki hafta bile olmadı Manny.
Ainda nem passaram duas semanas que saíste, Manny.
Dışarıdayım Paulie Lastik ve Jant'ın önünde.
- O que aconteceu, senhor? - Estou aqui fora... estou aqui fora... À frente da Paulie Pneus e Jantes.
Dışarıda seni bekliyor olacağım ve oyun oynamayacağım.
Ali fora, estarei à tua espera e não irei jogar jogos.
- Bence biri Piper'a yardım etti. Ve sanırım hâlâ dışarıda bir yerde.
Acho que alguém ajudou a Piper, e acho que ele ainda anda por aí.
Dışarıda konuşabilir miyiz biraz?
Posso falar contigo ali fora por um segundo?
- Dışarıda olacağım.
Estou lá fora. - Sim.
Dışarıda hâlâ adamların olduğunu söylemiştin.
Disse-me que ainda tem alguém lá.
Dışarıda ne olduğunu biliyor musun?
Sabes o que está a acontecer ali fora?
Sessiz olun. Dışarıda olduğunuz her an ölebilirsiniz.
Todas as vezes que estão no terreno, podem morrer.
Dışarıda bir yerlerde bekliyor.
Ela está por aí, à espera.
Şey, kendisi muhtemelen dışarıda yeni fiyakalı kredi kartıyla oynuyordur, Fakat yine de bir kontrol edelim.
Deve estar a brincar com o novo cartão de crédito, mas deixe-me verificar.
Dışarıda senin için bir araba bekleteceğim.
Peço que te preparem um carro.
Dışarıda kimse olmadığına emin olmalıyım. Burada bekle, tamam mı?
Tenho de confirmar que não está ninguém lá fora.
Dışarıda seni bekleyen bir kadın var. Eğer benimle gelirsen işleri bok edeceksin onunla sorunlar yaşayacaksın ve bunun için beni suçlayacaksın.
Está uma rapariga lá fora à tua espera, e, se tu entrares comigo, e ficares todo passado, vais ter problemas com ela, e vais culpar-me a mim.
Dışarıda olacaksın.
Mesmo lá fora.
Seni çok güzel bir hayat bekliyor dışarıda.
Há uma vida melhor para ti lá fora.
Kendi götünü sağlama almak için Nuh'un Gemisi'ndeki bir zürafayı dışarı atarsın.
Por favor. Atiravas uma girafa para fora da Arca do Noé para te salvares.
Lise günlerimiz en parlak günlerimizse beni dışarı götürüp vurun.
Se o liceu foram os nossos anos de glória, leva-me para as traseiras e dá-me um tiro.
Harika, bu da demek oluyor ki depodan ne içeri ne de dışarı bilgi aktarımı olamaz.
Óptimo, significa que não há informação transmitida para dentro ou fora do depósito.
Burada oturup dışarıya çıkmasını bekleyeceğiz. Adamı bir torbaya tıkıştıracağız ve Taylor Köprüsünden aşağı atacağız.
Ficamos aqui, esperamos que ele saia, enfiamo-lo num saco e atiramo-lo da Ponte Taylor.
Dışarısı manyak dolu.
O corpo está lá dentro. Não há sinais da menina.
Beni dışarı mı atıyorsunuz?
- É por causa da Polícia?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]