Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ K ] / Küçük bir kızken

Küçük bir kızken перевод на португальский

400 параллельный перевод
Küçük bir kızken, büyük bir şatonun içi nasıldır, hep görmek isterdim.
Quando era pequena, sempre quis ver como era um grande castelo por dentro.
Küçük bir kızken kurulan şu gülünç hayallerden biriydi kur yapılması ve hayallerinin erkeğiyle evlenmek.
Era uma fantasia absurda, tal como as que temos em miúdas, namorando e casando com o nosso ideal.
Bana onu anlat. Yıllar önce öldü, sen küçük bir kızken.
Morreu há muitos anos, quando tu ainda eras criança.
Küçük bir kızken çok kitap okurdum.
Quando era pequena, lia muito.
Ben küçük bir kızken her şey farklıydı, çok farklı.
Quando eu era menina, era diferente.
Küçük bir kızken... adamların babamın gazetesini basmasını seyrederdim.
Bem, quando eu era uma menina... prestava atenção nos homens imprimindo o jornal do meu pai.
Bu iki hava parçasından bıktım artık. Ben küçük bir kızken, babam bana,
Estou tão farta dos dois pedaços de ar.
Küçük bir kızken sizin lakabınızdı o, Bayan Foley.
Esse era o seu apelido, menina Foley, quando era miúda.
Küçük bir kızken başka bir babam daha yok muydu?
Lembrei-me agora : não tinha eu outro pai quando era pequena?
Küçük bir kızken kısa bir süre Arjantin'de bulunmuştum ve oraya hayran kalmıştım.
Fui à Argentina quando era mais nova. Achei um país fascinante.
Küçük bir kızken tombik ve sevimliydim.
Quando eu era uma rapariguinha, era gorda e amável, e todos gostavam de mim.
Ben küçük bir kızken büyük bir odada tek başıma uyurdum.
Quando eu era criança, dormia sozinha num quarto grande.
Daha küçük bir kızken bile.
Mesmo quando eras pequena.
Bebekken mutluydu, küçük bir kızken mutluydu okula ve üniversiteye giderken mutluydu.
Foi um bebê feliz, uma menina feliz, feliz na escola e na universidade.
Pazar okulunda, küçük bir kızken, bu parça hiç okunmazdı...
Em pequena, na catequese nunca me falaram dessa parte.
Ben küçük bir kızken, Viyana'da bir sarayda düzenlenen bahçe partisine götürülmüştüm.
Quando eu era uma garotinha, Eu fui recebida num palácio em Viena para uma festa no jardim.
Küçük bir kızken...
Sou uma pequena rapariga...
Şimdi küçük bir kızken kendimi kanıtlamak için bir ya da iki kere patladığımı hatırlıyorum.
" Afirmei-me uma ou duas vezes como rapariga,
Küçük bir kızken bu hayvanlar uyumama yardımcı olurlardı.
Estes animais ajudavam-me a dormir.
Sen küçük bir kızken testlerini yaptırmıştım.
Ordenei que lhe examinassem quando era menina.
Küçük bir kızken, yazları dedemlere giderdim. Onların yeri de buralara çok benzerdi.
Em pequena, passava o Verão com o meu avô.
Küçük bir kızken babam da yazardı... ve ben o sesle uyurdum.
Quando eu era pequena, meu pai... datiIografava enquanto eu dormia.
Küçük bir kızken... hatırlıyorum, yatakta uzanmış... annemin aşağıda çaldığı piyanoyu dinlerdim.
Quando eu era pequena, eu... lembro que eu me deitava na cama... e ouvia o som do piano da minha mae Ia embaixo... e da maquina de escrever de meu pai.
Sorular, sorular, küçük bir kızken bile böyleydin.
Perguntas, perguntas. até quando eras pequena.
Küçük bir kızken babam bizi terk etti.
O meu pai abandonou-nos era eu criança.
Küçük bir kızken iş gezilerinden döndüğünü çok iyi hatırlıyorum.
Lembro-me de em miúda ele ir em viagens de negócios.
Annen sen küçük bir kızken böyle mi yapardı?
A tua mãe fazia isso quando tu eras pequena?
Küçük bir kızken, dört ya da beş yaşlarındayken kabus gördüğümde daima babamı da çekerdim.
Quando eu era pequena, quatro ou cinco anos... se eu tinha um pesadelo, eu sempre trazia meu pai para dentro.
Küçük bir kızken beni çok severdi.
Quando ela era pequenina, ela gostava muito de mim.
küçük bir kızken tanışmıştım.
Conheci-o em menina.
- Sam, küçük bir kızken senin dünyanın en harika adamı olduğunu düşünürdüm.
- Sam, quando eu era criança pensava que tu eras o melhor homem do mundo.
Keşke küçük bir kızken benim annemde beni bu kadar düşünmüş olsaydı!
Oxalá a minha mãe se tivesse preocupado tanto comigo!
Ben küçük bir kızken, annem yaramazlık yaptığımda beni tavan arasına kilitlerdi.
Quando eu era pequena a minha mãe fechava-me no sótão quando me portava mal.
Ben küçük bir kızken bu en sevdiğim kitabımdı.
Quando eu era uma garotinha, este era o meu livro favorito.
Bana, ben küçük bir kızken göstermişlerdi.
Lembro-me de me mostrarem quando era nova.
Bahçe satışına gitmekten daha güzel tek şey kendi bahçe....... satışını düzenlemek olurdu. Ben küçük bir kızken...
A única coisa melhor do que ir a uma boa venda de garagem, é ter a nossa venda.
Ben küçük bir kızken bana ne olduğunu sana söyledim mi?
Já te contei uma coisa horrível que me aconteceu quando eu era pequenina?
Küçük bir kızken istediğin her şey oluyorsun şimdi.
Está a tornar-se naquilo que desejava ser quando era miudinha.
Küçük bir kızken, araba gezilerimiz de Liebesliederwalzer şarkısını söylerdik.
Quando era criança, gostava de cantar a valsa Liebeslieder-Walzer nas excursões.
Ben Polonya'da küçük bir kızken hepimizin midillileri vardı.
Quando eu era pequena, na Polónia... todos tínhamos póneis!
Küçük bir kızken babam, bana Eski Batı'yla ilgili hikayeler okurdu.
Meu pai estava acostumado a ler para mim histórias do Velho Oeste quando era menina.
Eminim küçük bir kızken hep diğer çocuklardan bir dal yukarı tırmanırdınız.
Sim, mas por pouco pego-Ihe com o guarda baixa. Sim, por pouco.
Küçük bir kızken hep evin tepesinde uçmak isterdim.
Quando eu era menina, sempre quis voar. Do topo da minha casa.
Küçük bir kızken buna benzer bir lambam vardı.
Quando era pequena, tinha um candeeiro igual a este.
Küçük bir kızken, bir gün...
" Como uma garota, jurei que, um dia,
Ben küçük bir kızken, babam beni ısırdı.
Quando era pequena, o meu pai batia-me.
İlker AVCI Daha çocukken, çok küçük bir kızken,... Dana ile birlikte ormana gitmiştik.
Uma vez, ainda ela era menina, muito pequenina, a Dana estava no bosque.
Küçük bir kızken bile... kendimi geleceğin kariyer sahibi bir insanı, yani bir iç mimar... ya da avukat falan gibi görmemi istediler hep.
Mesmo quando era miúda, queriam que eu pensasse numa carreira futura, de... designer de interiores ou de advogada, ou de algo assim.
Sen küçük bir kızken bile sana el kaldırmaya kıyamazdım
Quando você era uma garotinha, eu nunca te levantei a mão.
Küçük bir kızken annem hastanede.
Esta é a minha preferida.
Kücük bir kızken babam beni tropik bir gemi yolculuğuna götürdü.
Quando era uma menina... o meu tio levou-me num cruzeiro tropical.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]