Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ K ] / Küçük john

Küçük john перевод на португальский

173 параллельный перевод
Küçük John!
João Pequeno!
Küçük John, bir grup kur ve köyleri tara.
João Pequeno, bate as terras.
İşte küçük John da burada.
E ali está o pequeno John.
Küçük John.
Little John.
Ben Küçük John.
Sou o Little John.
Freddie ve Küçük John.
o Freddie e o pequeno John. "
Sana bir şey söyleyeyim Küçük John.
John-Boy, deixa-me dizer uma coisa.
Robin Hood ve Küçük John ormanda yürüyorlar
O Robin dos Bosques E o João Pequeno
Robin Hood ve Küçük John ormanda koşuyorlar
O Robin dos Bosques E o João Pequeno
Bu sadece küçük bir oyundu, Küçük John. Öyle mi?
Acertou na árvore, João Pequeno!
Teşekkür ederim, Küçük John, ama davetli olmadığımıza eminim.
Obrigado, João Pequeno. Mas acho que não nos convidaram.
İşte orada, Küçük John.
Lá está ela, João Pequeno!
Oh, Küçük John, bu olamaz!
João Pequeno! É impossível! - Silêncio.
Başaracak, değil mi Küçük John?
Ele vai conseguir. Não vai, João Pequeno?
Küçük John, bak!
João Pequeno, olha!
- Bana Küçük John derler.
- Chamam-me João Pequeno.
Saldırı davulunu çal, Küçük John!
Faz rufar o tambor para o ataque, Pequeno John!
- Çok yakıştı, Küçük John.
- Esse serve-te, Pequeno John.
- Haydi, Küçük John.
- Vamos, Pequeno John.
Küçük John, biz gidiyoruz.
Pequeno John, estamos de saída.
Yoksa sana "Küçük John" mu demeliyim?
Ou chamo-te Pequeno João?
Yoksa Küçük John mu demeliyim.
Ou deveria dizer : John Little.
O Küçük John'sa siz de...
Se ele for Little John, você tem que ser...
Bana, Küçük John, derler.
Chamam-me João Pequeno.
Üzülme, Küçük John.
Não te preocupes, João Pequeno.
Bu arada küçük John D. Rockefeller aldiği her kuruşu biriktirmişti. O parayi harcayacaği günlerin gelmesini beklemişti.
Entretanto, o pequeno J. D. Rockefeller aumentava o seu pecúlio, à espera da oportunidade para o gastar.
- Ben küçük John olmak istiyorum!
- Quero ser o Pequeno John!
- Küçük John?
- Pequeno John?
Tam zamanıydı ve gerçekten, küçük john u kullanmam gerekiyordu, ufaklık tam da tıkırındaydı biraz acele ediyordum... ve bilirsin, şu kıçını sildiğin mendillerden kullanacak, vaktim yoktu.
Tive de ir ao WC na esquadra. Estava imundo e eu com pressa. Não usei aqueles papéis para cobrir a sanita.
Ben de küçük John.
Eu sou Little John.
İyi geceler Küçük John.
Boa noite, John Boy.
- Kücük John.
- João Pequeno.
Kücük John haklı olabilir.
O João Pequeno tem razão.
John için hâlâ küçük de olsa cennete gitmesi için fırsat var.
Às vezes penso que o John ainda há-de ir para o Céu.
Ama ben John'un yanında küçük kalırım.
Mas não sou nada comparado com o John.
John, benim kocam değil ve şey... zavallı küçük Ricky...
John não é o meu marido e o pobre Rickie...
" Selamlar olsun Namı Kemal'e ve Küçük Turgut'a
" Três vivas pelo teu Willy ou John Thomas
Burası dünya değil John, sadece küçük bir parçası.
Este não é o mundo, John. É só uma amostra.
Uzaklaş, Küçük John.
Adiante, pequeno John.
John küçük hissedar oldu, ve bu gerçekten hoşuma gitti.
O John foi promovido a sócio da firma, e gosto imenso disso.
John Küçük...
João Pequeno.
Senin arazine girdim bile John Küçük.
Passei o portão, João Pequeno.
İkincisi, John küçük bir çocukken onu vurmaya programlanmıştı.
O 2º foi enviado para eliminar o John, ainda em criança.
Küçük kardeşim Paul ve ben elbette, denizdeki en iyi balıkçıların alabalık avcıları olduğuna inanıyorduk. John'un en sevdiği ise canlı sinekle avlanmaktı.
Éramos levados a supor, como eu e o meu irmão Paul, que todos os pescadores de então pescavam à cana e que São João, o predilecto não usava isco.
Kuzenim Sir John Middleton bize küçük bir ev önerdi.
O meu primo, Sir John Middleton, ofereceu-nos uma casa pequena.
- Küçük serseri.
- John Reilly.
Ah John benim küçük yavrum.
John é é meu bebê.
O şey atomdan da küçük parçalara ayrılacak, John.
Está desintegrando subatomicamente, John.
İşte bu nedenle taç kısa süre sonra bana geçecek, çünkü sen bir tek küçük kafayla devlet yönetemez olacaksın! Adım John Crichton... bir astronotum... Bir radyasyon dalgasına çarptım...
Por isso a coroa logo vai ser minha... porque não se pode reinar só com uma cabeça.
O güneyli piç geliyor ve " Hey, İngiltere küçük bir yer.
Um toní da treta vem-me com esta... "Hey, a Inglaterra é pequena. Deves de conhecer o John fuckin'Smith, não?"
Kaybet kendini, John, en küçük hücreni bile.
Os meus amigos estão em Utah, a minha família em Hollywood.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]