Bu ise перевод на русский
13,898 параллельный перевод
Bu ise onu kurtarmaya çalıştı.
Это тот, кто пытался спасти его.
Bu işe hayatımı adadım.
Знаешь, я посвятил работе всю мою жизнь.
Şansının yaver gittiğini söyledik ama bu bahane bir kere işe yarar.
Мы сказали им что тебе просто повезло, но это оправдание только на один раз.
Şunu bilmen gerekiyor ki, bu işe kendini tamamıyla adamanı istiyorum.
Я думаю ты знаешь, что мне нужна от тебя совершенная, полная преданность этой работе.
Çünkü bu işe yarasaydı, sen de çok pişman olacaktın.
Потому что, если бы это сработало, ты бы потом жалела.
Şimdi ise bu frekansı yükseltiyorlar.
Сейчас они повысили частоту.
Sadece seninle onları yenmek ise, sorunumuz bu olacak.
Победить их с помощью только тебя, это наша проблема.
Yani bu şey gerçekten işe yarıyor mu?
Неужели, ловушка сработает?
- Bu işe beraber girdik.
- Мы вместе затеяли это предприятие.
Bu işe bütün paranı koydun.
Ты вложил в этот проект все до последнего пенни.
Bu kız hiçbir işe yaramaz.
Да она безрукая вообще.
Johnny Blackwood'da bu işe yaramıyor.
С Джонни это не сработает.
İşe battaniye de girince bu işin arkasında senin evinden biri var demektir.
И одеяла, взятого из вашего дома.
O bodur parmaklarıyla bu işe karıştığı çok belli.
Приложила к этому свои пухлые ручонки.
Adamım bu işe el atacak biri varsa bu işte kazanılacak çok para var diyor.
Этот парень говорит, что там можно сделать много денег, тем, кто готов... Как мы это называем... Немного испачкать свои руки.
Ve eğer Doyle ise bu gece tekrar öldürecek.
И если это Дойл, то он убьёт опять сегодня ночью.
Zamanda yolculuk bu şekilde işe yaramaz.
Путешествия во времени не так устроены.
Ama önce bu işe odaklanmak zorundayız.
Мы ему отомстим. Но сначала сфокусируемся на миссии.
- Hayır, Bu... Alarmım... İşe gitmek için.
- Нет, вообще-то, это будильник, чтобы проснуться на работу.
Tatlım, Elizabeth Brown çoğu anahtardan sadece biri, iyi hijyen de buna dahil ama tek o değil, iyi beslenme, takıntı yapmama, bunların hepsi bu işe daha çok odaklanmanı sağlar.
Золотце, Элизабет Браун один из ключей, которые также включают в себя гигиену, нормальное питание и не одержимость, все, чему бы тебе следовало уделить больше внимания.
Bu arada benim üzerimde de işe yarıyor bu.
Да. К твоему сведению, эта кличка на мне тоже сработает.
Bu yediğim her ne ise, nefis bir şey.
Это самый вкусный кусок чего бы то ни было, что я пробовал в жизни.
Bu işe yarayacak mı?
Это сработает?
Bu adamların kimliklerini tespit etmede medyumluğunun işe yaramasını umuyorum Liv.
Надеюсь, твоя магия сработает, Лив. Помоги опознать этих ребят.
Seni bu işe tam zamanlı olarak vermek istiyorum.
Я хочу, чтобы ты занялся этим вплотную.
Ama nadir bulunan bir malzeme eksik bu yüzden hiç işe yaramadı.
Но мне не хватает одного редкого ингредиента, так что пока не совсем получается.
Bu işe başladığımız zaman savaşa sinirli girmeyeceğimize söz vermiştik.
Мы же с самого начала договорились не ходить на войну, если будем злиться.
Ama yine de eve gitmeyi istememek sadece Kore sınırları içinde olduğun sürede işe yarar. Dünyanın bir ucundasın. Bu biraz fazla olmadı mı?
Ильсана находящегося у черта на куличках?
Bu tedavi işe yaracak mı?
А травки помогут?
Ama... Sende işe yaramadı. Bu yüzden biraz şaşırdım.
и меня это разозлило.
Eğer bu bir tehditse... İşe yaradı.
что испугаюсь... то ты прав.
İlk randevumuzda işe yarayan tek şey bu.
Это распространяется только на первое свидание.
Bu işe başladığımızda aldığımız risklerin farkındaydın.
Вы знали все риски, когда мы это начали.
Bu sabah bayrağı çekmeye gelmiştim. O ise oraya takılı duruyordu. Bir çubuktaki böcek gibi.
Я собирался поднять флаг, а он там застрял, как жук на булавке.
Ve daha kötü olan ise bu sözleşme için mali kayıtlardan daha fazlasına ihtiyacımız var.
Дальше будет только хуже, поэтому этот брачный договор должен касаться не только финансов.
Bizim durumumuzda ise bu olay uzun süredir kıdemli ortak olan Howard Lyman yüzünden oldu. Onu bayan Timmons'un gizli kayıtlarından hatırlayabilirsiniz.
В нашем случае это было спущено сверху от многолетнего старшего партнера в фирме, его зовут Говард Лайман, возможно, вы помните его по по записи мисс Тиммонс скрытой камерой.
Çalışıyor. Sizin için sorun olmayacaksa onu, bu işe bulaştırmamayı tercih edeceğim.
Если для вас нет разницы, я бы предпочел её в это не вмешивать.
Nancy ise bu spor arabayı kullanıyor.
А Нэнси водит этот внедорожник.
Ve bu sabah ikinci testin sonuçları geldiğinde ya kaybolan diş fırçası gerçekten de bir insan hatası ise diye düşündük.
Но сегодня утром, после получения результатов повторного испытания, мы спросили себя, а что если исчезновение щетки не было случайностью?
Renard'ın da bu işe bulaştığını mı düşünüyorsun?
Думаешь, Ренард в этом замешан?
Ve bu işe kimler bulaştıysa bilsek iyi olur.
И нам надо знать, с кем имеем дело.
Ama o yüzbaşının bu işe bulaşabileceğini düşünüyor.
Но она считает, что капитан мог действовать добровольно.
Eğer bu fotoğrafçı Musasat Alsh-Shabab ise,... o halde klinik de Yanbue'yi satmak için kulandıkları yerdir.
Если этот фотограф Молодильщик, они могут использовать клинику, чтобы продавать Янбу.
Sonrasında ise bu beyni çalıp benim zaman yolculuğu büyümü kendin için yapabileceksin!
И потом ты украдешь этот мозг и воспользуешься моим заклинанием для путешествий во времени... для себя!
Böyle şirketler bu danışmanları bir şeyler ters giderse suçlamak için işe alıyorlar ya zaten.
Корпорации держат главных юрисконсультов для того, чтобы было кого обвинить, если все пойдет не так.
Gençler, meraklı olmak ve doğru soruları sormak için yeterince akıllı değiller. Lucy bu işe mi yarıyor?
Молодость не достаточно мудра, чтобы любопытствовать, задавать вопросы.
Bu gizli silah ise...
Но, к счастью, у нас имеется секретное оружие, и это оружие...
Hadi bu fedakarlığı işe yarar kılalım.
Пусть все жертвы будут за стоящее дело.
Alex, eğer haklıysan ve bunu yapan Peng ise bu batı pasifikteki 3 destroyerimizi bir yerde toplamak için bir tuzak olabilir.
Алекс, если ты прав и это Пэнг то это может быть ловушка, чтобы заманить три эсминца в одно место.
Peki seni bu işe kim soktu?
Кто вас на это подрядил?
Bu işe çok ihtiyacım var.
Мне очень нужна эта работа.
bu işe yaramaz 101
bu işe yarar mı 16
bu işe karışma 37
bu işe yarayacak 22
bu işe yaramıyor 29
bu işe yaramalı 20
bu işe yarar 53
bu işe yaramayacak 44
bu işe yarayabilir 33
işe yaradı 291
bu işe yarar mı 16
bu işe karışma 37
bu işe yarayacak 22
bu işe yaramıyor 29
bu işe yaramalı 20
bu işe yarar 53
bu işe yaramayacak 44
bu işe yarayabilir 33
işe yaradı 291
işe gidiyorum 30
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe geç kaldım 21
işe gitmem lazım 28
işe yarıyor 218
işe yaramayacak 101
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe geç kaldım 21
işe gitmem lazım 28
işe yarıyor 218
işe yaramayacak 101
işe yaramadı 112
işe yarıyor mu 48
işe yararsa 16
işe yarayacak mı 29
işe yaradı mı 49
işe yarayacak 86
işe gitmeliyim 40
işe yaramazsa 22
işe yarayacaktır 19
işe yarayabilir 73
işe yarıyor mu 48
işe yararsa 16
işe yarayacak mı 29
işe yaradı mı 49
işe yarayacak 86
işe gitmeliyim 40
işe yaramazsa 22
işe yarayacaktır 19
işe yarayabilir 73
işe koyul 52
işemem lazım 42
işe bak 97
işe dönmeliyim 23
işe alındın 47
işe dönelim 19
işe koyulun 35
işe koyulalım 99
işemem lazım 42
işe bak 97
işe dönmeliyim 23
işe alındın 47
işe dönelim 19
işe koyulun 35
işe koyulalım 99