Bunun gibi şeyler перевод на русский
280 параллельный перевод
Belki önemli mektuplar ve bunun gibi şeyler vardır.
Понимаете, важные письма и всё такое.
- Kendi başına kararlar verip güzergâhından çıktığın ve bunun gibi şeyler için seni tokatlamasına gönlüm razı olmazdı.
- Я бы не хотел, чтобы он выкинул тебя за самовольное принятие решений и все такое.
İşte bu yüzden, karım çalışır ben ise ev işleriyle uğraşırım. Bir de, bebeklerin bakımı ve bunun gibi şeyler var tabii.
Поэтому она работает, а я занимаюсь работой по дому, занимаюсь детьми.
Ev, balonun düzenlenmesi ve bunun gibi şeyler.
дом и все остальное, организация бала и прочее.
Hepimiz insanız, ama bunun gibi şeyler yapmıyoruz.
- Он всего лишь человек. Мы все люди, но мы же не лезем на сцену с такими номерами.
İnsanlar gelir, sen karşılarsın, masalarını gösterirsin. Bunun gibi şeyler.
Ну там, входят люди, ты с ними здороваешься и показываешь их столики.
Maalesef, bizim oğlumuz asla bunun gibi şeyler söylemez.
Наш такого, к сожалению, не скажет.
Yüksek sesle şiirler okurdu, restoranlarda ayağa kalkıp dans ederdi, bunun gibi şeyler.
Она громко декламировала стихи, поднималась танцевать в кафе и тому подобное.
Çığlık atmaya başlarlar. Bana bunun gibi şeyler yaz, tamam mı?
В этом месте они хохочут.Напиши для меня что-то в этом духе, ты можешь?
Satıcılar, etrafta dolaşan adamlar, veya bunun gibi şeyler var mı?
Коммивояжёры или кто-нибудь слоняющийся неподалёку или что-нибудь типа того?
Bunun gibi şeyler işte.
Да, что-то в этом роде.
Eski bir kayık, birkaç şezlong falan, bunun gibi şeyler.
Шезлонги, и еще какая-то рухлядь.
- Ne kadar uzun süredir bunun gibi şeyler yapıyorsun?
- Как долго вы рисуете подобную работу?
Biraz tefecilik, biraz müşterek bahis, işte bunun gibi şeyler.
Немного букмекерством, немного ростовщичеством, вымогательством, типа того.
Burada, "Münazara, kart oyunları, hikaye anlatma bilgi yarışması ve bunun gibi şeyler." yazıyor.
Тут написано : "Беседы, карточные игры, истории, викторины и так далее."
Ulusal televizyon benimle ilgili bir belgesel hazırlamak istiyor. Nasıl konuşuyorum, nasıl düşünüyorum... Bunun gibi şeyler işte.
Общественное телевидение хочет снять документальный фильм... о том как я говорю, что я думаю... для их сериала "Творческий Разум".
Manikür, yüz bakım, saçlar, bunun gibi şeyler.
Маникюр, массаж лица, укладка для волос, физические упражнения.
Yabancı dil, bilgisayar, bunun gibi şeyler.
Изучать языки, компьютер.
Tamam. Hayır, Demek istediğim şey konusunda birşey söyledi mi derin yaralar kötü deformasyonlar, dokuların bozulması, bunun gibi şeyler? Evet.
Верно.
Çoğu hurda. Eğilmiş gemi bölmeleri, yanmış döşeme kaplamaları bunun gibi şeyler.
По большей части это мусор - погнутые переборки, горелая обшивка палубы...
Sebastopol'da bunun gibi şeyler görmüştüm.
Я такого много навидался в Севастополе.
Bunun gibi şeyler yapmak istemiyorum.
Пока.
Hayır, burada on sekiz delik var ama bu sayı arttırılacakmış. Biraz daha bunker ekleyeceklermiş, bunun gibi şeyler.
Нет, есть все 18 лунок, но поле расширяют и добавляют новые бункеры.
Bunun gibi şeyler hepsi burada.
И все такое, это все там.
- Bu bir şirket. Ayrıntılı şakalar planlıyorlar. Bunun gibi şeyler.
- Есть фирма, устраивающая розыгрыши.
Isırabilirsin ve saçını çekebilirsin ve bunun gibi şeyler.
Можешь кусаться, драть волосы и прочее?
Yani onun basit kafasını böyle çılgın hayallerle doldurmayın. Okul, üniversite ve bunun gibi şeyler gibi.
Не забивайте ему гoлoву всякими кoлледжами и прoчей чепухoй.
Anlarsın. Bunun gibi şeyler.
Типа того.
Evet, bilirsin. Kendini koruma, silahlar ve bunun gibi şeyler.
Ага, для самообороны, оружие, всякое такое...
Yalan söylemek, bir şey saklamak... ve ilişkileri bozan bunun gibi şeyler kötü demiştin.
Не лгать себе, не скрывать, ведь это губит людей.
Gemi dağılıyor bunun gibi şeyler.
Корабль разваливается на куски и все такое. Вот так.
Herkesin atının soyağacı ve dişlerinin durumu ve bunun gibi şeyler.
ѕонимаете, генеалоги € каждой лошади... записи дантиста и прочее.
Hayır, yapmadım. Bunun gibi şeyler hakkında konuşmayacağım, değil mi?
И не собираюсь обсуждать такие вещи.
Bunun gibi şeyler. - Bunu nereden biliyorsun?
Откуда ты всё это знаешь?
- Çizgi romanlardaki karakterler özel güçlerle donanmışlardır görünmezlik, X-ray görüşü, bunun gibi şeyler.
Ты можешь сесть прямо здесь. Герои комиксов очень часто наделяются особыми возможностями : быть невидимыми, рентгеновским взглядом, или чем-нибудь ещё.
Çıbanlar... Zaafların bedeli bunun gibi şeyler.
Фурункулы... такова цена слабости.
Milo, biliyorum, sanıyor ki biz bir çok programı kopyaladık ve insanları bizimkilerden almaları için zoruluyoruz ve bunun gibi şeyler... bunlara sonsuz tane can sıkıcı şeyler ekle
Майло, Я знаю, он думает мы списиваем програмы и заставляем людей покупать наши низкосортные програмы или что-то типа этого.. просто отвратительные
Bunun gibi şeyler?
Адрес? Еще что-нибудь?
Gizli sırlarını paylaşmak eski deneyimler filan Bilirsin işte bunun gibi şeyler
... делиться секретами, разными переживаниями.
Tanıştığımızdan beri... söylemek istiyordum, aniden hayatımın bu parçası ortaya çıktı, seninleyken saklanmak veya dövüşmek zorunda değildim, ya da bunun gibi şeyler, istediğim şey... yaşamaya çalışmak ve kızımla herşeye karşı mücadele etmekti.
Когда мы с тобой вместе... это здорово. Это часть моей жизни, где мне не надо прятаться или бороться делать что-нибудь, кроме как... быть собой и идти по жизни вместе с моей подругой.
Bunun gibi şeyler.
Такого рода вещами.
Bunun gibi şeyler.
Что-то вроде этого.
Ya da bilirsin bunun gibi bir şeyler.
Или что-то в этом роде.
Bunun yerine, sanki çok önemliymiş gibi sürekli konuşup bir şeyler söyleniyor. Sessizlik, ortamı daima gerer.
Так нет же, oбязательнo нужнo pазгoваpивать, пpoизнoсить какие-тo слoва.
İşte bunlar ve bunun gibi ufak tefek şeyler yüzünden haşmetmeap beni suçlu buldu.
И вот из-за таких нелепых бредней Отправлен государем я в тюрьму.
Dinleyin. Bunun gibi, sağlıksız şeyler yerseniz... İyi göründüğünü biliyorum, ve çoğunuz, domuz pirzolası sever Bu yağlı, sağlıksız domuz pirzolası...
Если вы собираетесь есть дрянь, подобную этой, она выглядит вкусно, но в этой свиной котлете есть ген, который непосредственно влияет на жировые клетки.
Doğum günün kutlu olsun ve bunun gibi bir şeyler işte.
Привет! - С днём рождения и всего наилучшего!
Evet, bunun gibi şeyler.
Да, что-то вроде этого.
Ben sadece fark ettim de senin hakkında hiçbir şey... Arkadaşlara takılmak ve bunun gibi şeyler işte.
С какой целью интересуешься?
Benimde zamanımda bunun gibi çok şeyler oldu ve asla pes etmedim
В моем веке я множество раз мог сдаться, но не сдавался.
Bunun gibi 240 tane var yukarıda 12 değişik yörüngede, 20 uydu her halkada bir ana uydu her gece saat 10'da istasyon kontrolü ve yeniden programlama gibi şeyler için üstümüzden geçiyorlar
У меня 240 таких в космосе На каждой из 12 орбит, 20 спутников, Главный спутник каждой орбиты пролетает нас каждый день в 10 вечера для того что-бы мы могли его перепрограмировать и.т.д.
bunun gibi 190
bunun gibi bir şey 34
bunun gibi mi 57
gibi şeyler 18
şeyler 33
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bunun gibi bir şey 34
bunun gibi mi 57
gibi şeyler 18
şeyler 33
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bununla birlikte 245
bunun adı ne 18
bununla ne demek istiyorsun 20
bunun anlamı ne 159
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93
bunun için teşekkür ederim 20
bunun için 111
bunun adı ne 18
bununla ne demek istiyorsun 20
bunun anlamı ne 159
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93
bunun için teşekkür ederim 20
bunun için 111