Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → русский / [ S ] / Sorun sen değilsin

Sorun sen değilsin перевод на русский

122 параллельный перевод
Ben... Tina, sorun sen değilsin.
Тина, это не из-за тебя.
Sorun sen değilsin.
– Ничего. Это не ты.
Sorun sen değilsin.
Это не ты.
- Sorun sen değilsin.
- Дело не в тебе, а в ней.
Aslında sorun sen değilsin.
Дело не в тебе.
Sorun sen değilsin...
Я не про вас.
Hayır, hayır, sorun sen değilsin.
Это не из-за тебя. Это...
Sorun sen değilsin.
Дело не в тебе.
Bak sorun sen değilsin.
Это не из-за тебя.
Sorun sen değilsin.
Нет, не из-за тебя.
Sorun sen değilsin, Bryan.
Просто ты не тот единственный, Брайан.
Sorun sen değilsin.
Ты не виновата.
Sorun sen değilsin, tamam mı?
Ты не виновата, ясно? Виноват я.
Sorun sen değilsin.
Дело не в тебе, кругом проблемы.
Sorun sen değilsin.
Ты не неприятность.
- Phoebe, sorun sen değilsin.
- Фиби, дело не в тебе.
Sorun sen değilsin, Jim amca.
Дело не в тебе, Дядя Джим.
Sorun sen değilsin Mac.
Дело не в тебе.
Eskiden seni suçlardım ama artık her şeyi daha açık seçik görüyorum. Sorun sen değilsin, benim.
Знаешь, я во всём винил тебя, и лишь сейчас понял : виноват не ты, а я.
Sorun sen değilsin.
Дело... Дело не в тебе, а во мне.
- Jenny, sorun sen değilsin, tamam mı?
Послушай. Дженни, дело вовсе не в тебе, ясно?
Sorun sen değilsin!
Дело не в тебе!
- Sorun sen değilsin, tamam mı?
Дело не в тебе, ясно?
Sorun sen değilsin.
Но дело не в тебе.
Sorun sen değilsin. İçinde olman.
Дело не в платье, а в тебе.
Sorun sen değilsin, benim.
Дело не в тебе, а во мне.
- Önemi yok. Sorun sen değilsin, onlar.
- Все хорошо, это не ты, это они.
Bak Sarah sorun sen değilsin.
Слушай... Сара, дело не в тебе.
- Elinde bıçak olan eğitimli bir suikastçıya "Sorun sen değilsin, benim." konuşmasını vermek çok da iyi fikir değil.
Вероятно нет не лучшая идея начинать разговор "Дело не в тебе, а во мне" с тренированым убийцей с ножом в руке.
- Sorun sen değilsin, ben sadece...
- Линда, дело не в тебе...
Hey. Hey. Sorun sen değilsin.
Но, проблема не в тебе.
Adam, tamam. Sorun sen değilsin, benim.
Адам, послушай, дело не в тебе, а во мне.
Ahbap, sorun sen değilsin. Beni çok tahrik eden şeyler olmadı.
Чувак, дело не в тебе, просто не было главных составляющих, которые меня заводят :
- Sorun sen değilsin, biliyorsun.
- Это не тот случай, и ты знаешь это.
Sorun sen değilsin. - "Sorun sen değilsin, benim." diyeceksin değil mi?
- Это не из за тебя. - Это "не из-за тебя, а из-за меня", да?
Sen sorun değilsin ama... Polisler seni koruyamaz.
ѕолици € теб € не защитит.
'Sorun sende değilsin'klasiğini sen bana mı söylüyorsun?
Ты мне говоришь "дело не в тебе, дело во мне"?
- Sorun da bu, sen artık kanun değilsin.
- Вот именно. Ты больше не закон.
Çalışan başarılı kadınlara karşı bir kompleksim var. Sorun sen değilsin.
- Ты не виновата.
- Ne oyun ama...... sorun yok, hayatımdaki tek kişi sen değilsin.
- Какие претензии... я в порядке, ты не единственная в моей жизни
Bunun yürüdüğünü pek sanmıyorum. Sorun sen değilsin. Sen harikaydın.
мне кажется, у нас не получается но дело не в тебе ты был великолепен. дело во мне в общем, у меня Луи и все это с его отцом я не готова к новым отношениям
Sorun sen bile değilsin. Bu kişi benim.
Проблема не в тебе, а во мне.
Sorun şu ki sen mutsuz değilsin.
Проблема в том, что ты не несчастен.
Sorun sen değilsin.
И это не из-за Вас.
Sen değilsin. Sorun benim.
Это не из-за тебя, из-за меня.
- Sorun nedir? Üzgünüm, sen değilsin, sorun... işlerle ilgili...
Прости, дело не в тебе...
Ki bunda sorun yok, hatta bazı mesleklerde güzel bir şey ama sen, bırak defolu bir çocuğu sağlam bir çocuğa bile annelik yapacak özelliklere sahip değilsin..
Что неплохо. В некоторых профессиях даже хорошо. Но ты не в состоянии справиться с настоящим ребёнком, не говоря уже о заводском браке.
Okulda zenginlerle sorun yaşayan tek kişi sen değilsin.
Ты не единственная у кого были проблемы с богатыми людьми в школе.
Sorun sen değilsin yani. Her zaman iyi hissetmemi sağlıyorsun.
Ты всегда поднимал мне настроение.
"Sorun sen değilsin, benim."
— "Дело не в тебе, а во мне".
Ama sorun şu ki : Sen tam olarak "seçilmiş" değilsin. Tiksindirici bir yemsin, diyelim.
Но, видишь ли, ты не столько "избранный", сколько... жирный червячок-наживка.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]