Çok yakışıklı перевод на русский
1,215 параллельный перевод
Gerçekten çok yakışıklısın.
Ты просто картинка.
Çok yakışıklı görünüyorsunuz.
Вы смотритесь так привлекательно.
Kendine bir bak, çok yakışıklısın.
Посмотри на себя, такой красавчик.
Hayal etmeliyiz. Sen çok yakışıklı birisini düşünürsün. Ben de mükemmel kadını...
Если мы будем фантазировать, знаешь, ты будешь представлять себе идеального мужчину, а я идеальную женщину.
Brian. Çok yakışıklı biri.
Очень красивый.
Çok yakışıklı bir oğlandı, değil mi?
Правда, он был красивым мальчиком?
- Kocan çok yakışıklı. - Sağ ol.
- Твой муж красавчик.
Biliyor musun? Çok yakışıklı oldun.
В серой форме ты такой симпатичный!
Ne düşündüğünü biliyorum, "Benim için çok yakışıklı."
Я знаю, тьI думаешь : "Он слишком симпатичньIй для меня."
Çok yakışıklı.
– Замечательно.
Bu yağmurluğun içinde çok yakışıklı görünüyorsun...
В этом плаще ты элегантно смотришься.
Ah, çok yakışıklıydı.
Ах, он был такой милый.
Çok yakışıklısın.
Очень мило.
Bence onlar çok yakışıklıydı.
По-моему, эти юноши симпатичные.
Hayır ama çok yakışıklı oldu.
Но он всё равно красивый! Разве он не красив?
Çok yakışıklıydı.
Он был таким красивым!
Çok yakışıklı saç stili olan siyah bir arkadaş.
Очень красивый брат с брейдами.
O çok yakışıklı!
Просто он такой классный!
Sanırım Tsuge çok yakışıklı.
А мне кажется, Цугэ класснее.
O bir kedi ama çok yakışıklı!
Он кот, зато он такой классный!
Hiç çok yakışıklı bir erkekle tanıştın mı? Yakışıklı ve... - Çekici mi?
Ты когда-нибудь встречала парня, который был бы действительно красив и, я не знаю, вроде бы...
Yapma Joey, çocuk çok yakışıklı.
Да ладно, Джоуи. Этот парень великолепен.
Tamam, çok yakışıklı ve tanıdık.
Хорошо, он великолепен и... - Мы должны придумать какой-нибудь умный, изощрённый способ для тебя познакомиться с ним. - Знаком.
Tanrım, çok yakışıklı.
Господи, он прекрасен.
Yada çok yakışıklı.
Или настоящим красавчиком.
Çok yakışıklıyım.
Я такая милая.
- Ben de gelmek istedim. Jamie'nin arkadaşları çok yakışıklı.
Друзья Джейми такие симпатичные.
Çok yakışıklı olduğunu söylediler.
Я слышала, ты классный.
- Çok yakışıklı.
- Красавчик Джонни.
Kamerada kendime baktım, çünkü çok yakışıklıyım.
Я смотрю на себя в камере - потому что я такой красивый.
Gerçekten çok yakışıklı olmuşsun.
Ты выглядишь очень привлекательно.
Çok yakışıklı.
Он такой классный.
Bugün çok yakışıklısın.
Ты сегодня очень красивый.
Bunun nedeni belki de, çok yakışıklı olup, hiç de ürkütücü olmayışımdır.
Может, это потому, что я красивый и вовсе не противный.
Sen çok yakışıklı bir erkeksin.
Ты превосходная мужская особь.
- Ama ben onu çok yakışıklı buluyorum
БРУК А по мне - он очень сексуален,
- Çok yakışıklı olmalılar.
- Они, наверное, симпатичные.
Eric, sen verecek çok şeyi olan yakışıklı bir gençsin.
Эрик, ты красивый молодой человек и тебе есть что предложить.
Baban, oradaki yakışıklı doktorlarla çok zaman geçirdiğim için çok endişeliydi.
Твоего отца беспокоило, что в больнице я провожу слишком много времени... рядом со всякими симпатичными врачами.
Yakışıklı bir erkekten bu sözleri duymak beni çok şaşırttı.
Я польщена слышать такое от привлекательного мужчины.
Li'l Zé çok çirkindi. Nakavt Ned'se yakışıklıydı.
Малыш был уродом, а Красавчик красивым.
Büyüyünce sandığımdan çok daha yakışıklı olmuşsun.
Он вырос и стал гораздо сексуальнее, чем я ожидала. Правда?
O önlüğün içinde yakışıklı görünmen çok iyi bir şey çünkü...
Знаете, это хорошо, что вы выглядите так мило в этом своём маленьком фартучке, потому что...
Çok "yakışıklı."
Он просто такой shuai.
Senin gibi genç ve yakışıklı biri tarafından övülmek çok hoş.
Как лестно получать такие похвалы от таких симпатичных молодых мужчин.
Çok yakışıklı.
Он - прелесть.
Bu yüzden mi bu kadar masum görünüyorsun. Çok da yakışıklıymışsın.
Наверное, потому что ты так невинно выглядишь и ты совсем не дурак, да?
Prensesine kurtarılış hikayesini anlattığında, en çok ta, yakışıklı, kahraman Amerikalıyı anlatmıştı.
И она рассказала госпоже историю своего освобождения. Более того, она поведала ей о красавце-американце.
Çok çekiciydi, çok da yakışıklıydı.
Он был таким симпатичным, так хорошо выглядел...
Çok yakışıklıydı.
Симпатяга.
Yani tabi ki, Fez süper havalı... yakışıklı... ortak özelliklerimiz de çok fazla...
Ну, он вообще-то классный... и симпатичный... и у нас много общего.
çok yakışıklısın 42
çok yakışıklıydı 16
yakışıklı 269
yakışıklısın 18
yakışıklı mı 42
çok yazık 499
çok yorgunum 419
çok yoruldum 142
çok yaşa 236
çok yakında 217
çok yakışıklıydı 16
yakışıklı 269
yakışıklısın 18
yakışıklı mı 42
çok yazık 499
çok yorgunum 419
çok yoruldum 142
çok yaşa 236
çok yakında 217
çok yalnızım 50
çok yakıştı 22
çok yaşlı 53
çok yakın 78
çok yorgun 38
çok yavaş 62
çok yorgunsun 23
çok yardımcı oldunuz 75
çok yeteneklisin 36
çok yorucu 19
çok yakıştı 22
çok yaşlı 53
çok yakın 78
çok yorgun 38
çok yavaş 62
çok yorgunsun 23
çok yardımcı oldunuz 75
çok yeteneklisin 36
çok yorucu 19