Tell us more Çeviri Türkçe
500 parallel translation
It'll tell us more.
Bir şeyler öğrenebiliriz.
An autopsy could tell us more.
Otopside aydınlanır.
Come on, tell us more
Daha fazlasını anlat...
Come on, tell us more Come on, tell us more
Daha fazlasını anlat, Daha fazlasını anlat,...
Come on, tell us more Come on, tell us more
Daha fazlasını anlat. Daha fazlasını anlat...
Tell us more.
Devam et.
So tell us more about this planet, then.
- Bu gezegenden biraz daha bahsetsene.
Go on, tell us more.
Lütfen devam edin.
Tell us more about it.
Biraz daha bahset.
Perhaps, perhaps you could tell us more.
Belki, belki bir şeyler daha anlatabilirsin.
Would you tell us more about this bar?
Bize bu bar hakkında biraz daha bahseder misiniz?
- Tell us more!
- Daha da anlat!
Unfortunately he had sustained serious injuries, and died before he could tell us more.
ama Ne yazık bu ona pahallıya patladı... bunu haber verdikten sonra ağır yaraları yüzünden öldü
Please, could you just tell us more.
Lütfen, ne biliyorsanız anlatın!
Great. - Please, tell us more.
- Lütfen biraz daha okuyun.
Sometimes, we accompanied him home to tell us more stories.
Bazen daha çok öykü anlatsın diye evine giderken eşlik ederdik.
Could you tell us more about the Order of the Immaculate Charity?
Kusursuz Şefkat hakkında biraz daha bilgi veriri misiniz?
Lies, tell us more lies.
Yalan, daha fazla yalan söyleyin bize.
Tell us more.
Biraz daha anlat.
Splinter : so, tell us more about these stone warriors.
Bize şu taş savaşçılardan biraz daha bahsetsenize.
- Could you tell us more?
Bize daha fazlasını anlatabilir miydiniz?
Now, tell us more about your magic shoe.
Şimdi bize şu sihirli ayakkabılardan söz et!
- Tell us more about this feast.
- Ziyafeti biraz daha anlatın.
Why, that devil Injun Joe wouldn't think any more of drowning'us than a couple of cats if we was to tell on him.
O şeytan Kızılderili Joe, eğer biz onu ispiyonlarsak hiç düşünmeden bizi bir çift kedi gibi boğacaktır.
Oh, but you could tell him so much more than any of us could.
Ama sen ona hepimizden daha fazlasını anlatabilirsin.
Tell him there'll be no more business between us.
Ona söyle, artık onunla işimiz olmayacak.
I been trying'to tell him we ain't, but he seems more set on hanging us than hearing what we got to say.
- Ona öyle olmadığını anlatmaya çalıştık ama o, görünüşe göre, ne dediğimizi duymaktan çok, bizi asmaya hazırlanıyor.
Sit down, Papa. Tell us a little more about Fort Humboldt.
Otur, Papa Bize Fort Humboldt'dan biraz daha bahset.
- What more can you tell us?
- Bize baska neler söyleyebilirsin?
Since you've mentioned Sir Charles'death... perhaps you could tell us a little more about it.
Madem ki Sör Charles'ın ölümünden bahsettin belki bize daha fazlasını anlatabilirsin.
I'm going to see her just one more time and tell her about us.
Onu yanlızca bir kez daha göreceğim ve durumumuzu anlatacağım.
You tell her that she taunts us much more someone's gonna light them cigarettes and stuff them down her throat.
De ki, biraz daha gıcık verirse o sigaraların hepsini yakıp boğazına tıkarız.
Tell them to give us more propulsive power or we won't be able to stop them!
Makine dairesine biraz daha güç vermelerini söyle, yoksa onları durduramayız.
Say hello to Madeleine, and tell her to come and see us a little more often.
Madeleine'e selam söyle. Gelip bizi daha fazla ziyaret etsin.
- Can you tell us any more?
- Bize daha ne söyleyebilirsiniz?
He'll have more than a broken rib if he doesn't tell us whereJanice Hedden is.
Janice Hedden'ın nerede olduğunu söylemezse kırık bir kaburgadan fazlası da olacak.
I... I don't think they'll tell us much more.
Bize daha fazla şey anlatacaklarını sanmam.
Why didn't the sonar of the dolphins tell him that there was not a shark in here. It probably did, but they trust us more than they do their own instincts.
Büyük ihtimalle söyledi, ama bize kendi
But the older and more sophisticated we become, the more we rationalize what our senses try to tell us.
Tabi, duyularımızın bize anlattıklarını daha iyi anladıkça, durum daha kompleks bir hal alıyor.
Satan. Now was Milton trying to tell us... that being bad was more fun than being good?
Milton bize kötü olmanın iyi olmaktan daha eğlenceli olduğunu mu anlatmaya çalışıyor?
Since you wish it, sir I will tell you frankly that you are the laughing-stock of everybody that they taunt us everywhere by a thousand jokes on your account and that nothing delights people more than to make sport of you and to tell stories without end about your stinginess.
Açıkça söylemeliyim ki her yerde sizinle alay ediyorlar. Her köşede hakkınızda sayısız şakalar yapılıyor, arkanızdan konuşmak, bağırmak herkesi rahatlatıyor. Her yerde cimriliğinizle ilgili hikayeler anlatılıyor.
I've talked to more people than my mother... and I tell you no one wants us... or anything really, except a comfortable home.
Annemden daha çok kişiyle konuştum ve bende diyorum ki kimse bizi istemiyor.. ... aslında rahat bir yuva hariç hiçbir şey istemiyorlar
If you can't tell us any more, I need to send a team to the lab.
Söyleyebilecek başka şeyin yoksa, aşağıya bir ekip yollamalıyım. Yapamazsın.
If you can't tell us any more, I need to send a team to the lab.
Ben gemide kalacağım. Burada amaç, onunla savaşta karşı karşıya gelmek değil.
Guinan, how much more can you tell us about these creatures?
Guinan, bu yaratıklar hakkında bize başka neler anlatabilirsin?
So, you tell me, which one of us would you say has more of a problem with ethics?
Söylesene, hangimizin ahlak kurallarıyla ilgili daha büyük bir sorunu var?
Won't you tell us little more about what happened to you.
Neden bize biraz sana ne olduğunu söylemiyorsun?
You said you'd speak to Haj Agha and tell us his answer. Could you be more precise?
Biraz daha detay verebilir misiniz?
We're gonna need more people helping us. I'll tell you why.
Bize yardımcı olacak daha çok kişiye ihtiyacımız var.
Is there anything more you can tell us about Alexandra Isles?
Bize Alexandra Isles hakkında anlatabileceğin başka bir şey var mı?
No, well, that will tell us nothing more.
Hayır, bize daha fazla bir şey vermeyecek.
tell us about yourself 22
tell us 614
tell us what 37
tell us about that 16
tell us the truth 45
tell us what you know 40
tell us about it 45
tell us where you are 21
tell us what happened 89
tell us everything 28
tell us 614
tell us what 37
tell us about that 16
tell us the truth 45
tell us what you know 40
tell us about it 45
tell us where you are 21
tell us what happened 89
tell us everything 28
tell us what to do 19
tell us now 21
tell us what you see 16
tell us where he is 16
tell us what you saw 19
tell us what's going on 20
more 1904
moreno 58
moretti 68
moreau 46
tell us now 21
tell us what you see 16
tell us where he is 16
tell us what you saw 19
tell us what's going on 20
more 1904
moreno 58
moretti 68
moreau 46
morello 30
morelli 46
more or less 614
more than you know 97
more than you think 24
more drinks 21
more tea 49
more than you 43
more than ever 118
more than you can imagine 30
morelli 46
more or less 614
more than you know 97
more than you think 24
more drinks 21
more tea 49
more than you 43
more than ever 118
more than you can imagine 30