That sounds Çeviri Türkçe
12,365 parallel translation
"But, Mulder, that sounds like the paranoid ravings of some lunatic madman."
"Ama Mulder, bu bir kaçığın paranoyakça zırvalarına benziyor."
Well, that sounds like a good investigative plan.
Bu güzel bir soruşturma planına benziyor.
That sounds great.
Harika olur.
- That sounds very suspicious.
- Çok şüpheli bir durum.
Uh huh, because to me that sounds like a pity fuck.
Çünkü bana acıyorsun gibi geliyor.
Crime and Punishment, that sounds fun.
Suç ve Ceza demek. Çok eğlenceli gibi.
That sounds like a compulsion to me.
Zorlama bir açıklama oldu.
- Yeah. That sounds fun.
Eğlenceli duruyor.
That sounds made up to me.
- Duymadım. Uydurma gibi.
That sounds... that sounds like an emotional affair.
Basbayağı duygusal bir ilişki işte.
That sounds like a nice dream, buddy.
Güzel bir rüya gibi duruyor evlat.
That sounds really good.
Kulaga çok güzel geliyor.
That sounds like the way to travel to me.
Bana seyahat etme şekline benzer.
- That sounds important.
Bu çok önemli geliyor. - Evet.
Ah, that sounds important.
Önemli bir işe benziyor.
Oh, wow. That sounds, like, super stressful.
Çok sıkıntılı bir duruma benziyor.
That sounds like it will work perfectly.
Mükemmel olacağa benziyor.
- That sounds horrible!
- Bu korkunç görünüyor!
- That sounds heavenly.
- Kulağa güzel geliyor.
Sounds great. That sounds great.
Harika, harika olur.
You know how crazy that sounds?
Ne kadar çılgınca geldiğini biliyor musun acaba?
Do you hear how that sounds?
Kulağa nasıl geldiğinin farkında mısın?
That sounds fair.
Adil görünüyor.
Yeah, that sounds good, until you find out it actually means pork fried rice.
Evet, kulağa güzel geliyor, taa ki anlamının aslında kızarmış domuz olduğunu öğrenene kadar.
Oh, that sounds like so much fun.
Kulağa çok eğlenceli geliyor.
Do you realize how paranoid that sounds? Yes.
- Ne kadar delice şeyler söylediğinin farkında mısın?
That sounds wonderful.
Bu muhteşem bir şey.
That sounds good for me.
Harika gibi duruyor
Yeah, that sounds great.
Evet, kulağa müthiş geliyor.
That sounds pretty sexy to me
Bana çok cazibeli geliyor.
That sounds like a recipe for disaster.
Felaket kapıda gibi görünüyor.
Yeah, that sounds about right.
Evet, mantıklı bir tercih.
I know that sounds crazy, and maybe it is.
Manyakça gözüktüğünün farkındayım, belki de öyledir.
That sounds good.
Güzel.
And you have to shout that no matter how embarrassing that sounds.
Ne kadar utanç verici olursa olsun, bağırarak söyle.
Well, hey... Well, that sounds hopeful.
Umut verici geldi.
- Disappear? Yeah, that sounds more like me.
Ortadan mı kaybolacaksın?
That sounds simple, easy.
Kulağa ne kadar da basit geliyor.
Okay, listen, that all sounds very by-the-book, Rick, okay, but we owe people answers. We can't just sit back and keep analyzing data.
Her şey iyi güzel ama insanlara cevap vermemız gerek öylece oturup... data inceleyemeyiz.
That thing sounds like an indian rain stick. I really want to be principal, so, um...
Ne zaman koşsa, arkasından Kızılderili yağmur çubukları gibi bir ses çıkıyor.
[gasps] Oh, that sounds gross.
Kulağa iğrenç geliyor.
That actually sounds kinda good.
Bu kulağa hoş geliyor.
You say it like that, it almost sounds doable.
Böyle anlatınca neredeyse olabilecek bir şeymiş gibi geliyor.
I had a text from Jackson earlier that had me a little concerned, but it sounds like everything went perfectly fine today.
Az önce Jackson'dan beni biraz endişelendiren bir mesaj geldi ama bugün herşey yolunda gitmiş gibi görünüyor.
That song sounds so sad.
Ne kadar da hüzünlü bir şarkı.
That sounds cruel.
Bu çok acımasızca.
They had smells in them and sounds that were sharper than life.
Gerçek olanlardan daha gerçek kokuları ve sesleri vardı.
And I know... I know that it sounds nuts, but I feel that something terrible is coming and-and if I can just solve the puzzle of the premonition on time maybe I can... stop it from happening.
Biliyorum, kulağa delilik gibi geliyor ama korkunç bir şey olacağını hissediyorum ve bu önsezi bilmecesini zamanında çözebilirsem sanki o şeyin olmasını engelleyebilirim gibi geliyor.
- Do you know what that sounds like?
Hayır!
All right, I know it sounds sad to you, but I like our house, and your father's very nice, and he makes me laugh when he does that Chris Rock.
Tamam, biliyorum sana üzücü geliyor ama evimizi seviyorum ve baban iyi biri, Chris Rock taklidiyle beni güldürüyor
It sounds bad when you put it like that.
Böyle söylediğinizde kulağa hoş gelmedi.
that sounds great 436
that sounds good 394
that sounds fun 130
that sounds nice 140
that sounds lovely 60
that sounds terrible 42
that sounds good to me 27
that sounds awesome 53
that sounds perfect 47
that sounds interesting 35
that sounds good 394
that sounds fun 130
that sounds nice 140
that sounds lovely 60
that sounds terrible 42
that sounds good to me 27
that sounds awesome 53
that sounds perfect 47
that sounds interesting 35