The paperwork Çeviri Türkçe
2,331 parallel translation
Reggie, it's gonna be a lot harder to get the paperwork - -
Reggie, o evrakları almak biraz zor- -
Double Agent means double the paperwork.
Çifte ajan, çifte ofis işi demek.
I started nosing around the paperwork he sent Rita.
Rita'ya yolladığı bazı belgelere ulaştım.
Nana. out the paperwork on Doctor Foreskin's body
Nana, evrakları Doktor Foreskin'in cesedi üzerine koy
I hired a lawyer who's arranging all the paperwork.
Tüm evrak işlerini halledecek bir avukat tuttum.
We're still filling out the paperwork.
Hala rapor yazıyoruz.
Nobody bothers to check the paperwork these days.
Bu günlerde, kimse evrakları kontrol etme zahmetine girmiyor.
You better. You know the paperwork involved.
En iyisi, boşuna evrakla uğraşmayız.
I'm gonna get the paperwork, and we can get started.
Gidip kağıt işlerini halledeceğim, böylecek başlayabiliriz.
I'm seeing a lawyer next week to finalize the paperwork.
Sonraki hafta kağıt işini bitirmek için, bir avukat ile görüşeceğim.
I was thinking to start the paperwork.
Evrak işlerine başlamayı düşünüyordum.
- Is all the paperwork done?
- Tüm evraklar hazır mı?
'Cause I can't get you started working until I have all the paperwork.
Çünkü bütün formları almadan seni işe başlatamam.
Look. There's the paperwork to have him taken into care.
Bak bunlar bakım altına alınacağını gösteren evraklar.
No, the paperwork, that's your speciality.
Evrak işi senin uzmanlık alanın.
You said yourself they were on the paperwork.
Evraklarda gördüğünüzü kendiniz söylediniz.
And she's flying in tonight to sign the paperwork.
Ve evrakları imzalamak için bu akşam uçakla geliyor.
I faxed over the paperwork to release Sarah Linden into my care.
Sarah Linden'ın benim gözetimime verilmesi için gerekli evrakları fakslamıştım.
Yeah, I'll drop off the paperwork.
Evet, belgeleri bırakacağım.
I'm just finishing the paperwork.
Belge işlerini hallediyorum.
I've already put together the paperwork for you.
Çoktan kağıtları hazırladım bile.
Then we can go to my office and sign the paperwork.
O zaman ofisime gidip imza işlerini halledebiliriz.
You got the paperwork?
- Belgeler sende mi?
No, we just, we received the coffin at the airport, and we did help with the paperwork.
Hayır, biz sadece havalimanında tabutu karşıladık ve evrak işlerine yardım ettik.
I'll get the paperwork to you.
- Evrakları getiririm.
I got all the paperwork at my house.
Evrakların hepsi evde.
After listenng to all of the testimony and reviewing all of the paperwork. I'm prepared to make my ruing.
Tarafların tümünü dinledikten ve gerekli incelemeleri gerçekleştirdikten sonra kararımı açıklamaya hazırım.
I have to finish all the paperwork to donate Cece's estate before I fly out.
Gitmeden önce Cece'nin mallarını bağışlamak için evrak işlerini tamamlamam gerek.
My office has sent over the outstanding paperwork and the permits required by the city for your review.
Ofisim, görüşünüz için gerekli olan belgeleri ve izinleri gönderdi.
Well, I hope the London base manager appreciates your sense of humor because I'm filing paperwork for disciplinary action.
Pekala, umarim Londra merkez yoneticisi mizah duygunu takdir eder cunku disiplin cezasi alman icin rapor yaziyorum.
There's a mountain of paperwork at the house.
Evinde bir yığın evrak var...
The rest of you have paperwork.
Geri kalanların evrak işleri var.
The arrangements you made, the forms, I'm sick you went through all that paperwork.
Yaptığınız ayarlamalar, evraklar o kadar bürokrasiyle uğraşmak zorunda kalmanıza acayip üzüldüm.
Yeah. listen. I'm lust doing a bit of paperwork here. You know the Henderson operation last week? Do you know if they've put a hard copy in the libray yet?
Evrak işlerini toparlıyordum da geçen haftaki Henderson operasyonunun basılı kopyasını kütüphaneye koymuşlar mıdır acaba?
Paperwork is the soul of Russia.
Masa işi Rusya'nın ruhudur.
Fill out all the necessary paperwork, run the bodies through the county.
Gerekli evrakları doldurup cesetleri morga gönder.
Just go down to the place and fill out your paperwork.
Oraya git ve evraklarını doldur.
The way red corpuscles carry oxygen through the body, paperwork carries information through the department.
Alyuvarların oksijen taşıdığı gibi kağıtlar da teşkilatta bilgi taşır.
THE FINAL PAPERWORK.
Son evraklar.
HEY, HOW ABOUT WE TIE UP SOME LOOSE ENDS, HUH? I GOT THE FINAL PAPERWORK.
Yarım kalmış işleri halletmeye ne dersin. son evrağıda aldım.
Come on, primo. The guys I'm rolling with, they ain't about fucking paperwork, man.
Karşısındaki adamlar senet falan dinlemez.
Of course, I didn't sign the final paperwork yet.
Elbette, daha son evrakı imzalamadım.
Have to get paperwork approved from the manager for purchase switch.
Satış iptali için müdüre evrak imzalatman gerekiyor.
I'll begin your paperwork... and if no one sets fire to himself in the next three hours... we should have you processed.
Evraklarını hazırlayacağım. Ve önümüzdeki 3 saatte başını belaya sokmazsan işlemlerini başlatabilirim.
Look, there's some damage there, let's just exchange paperwork and we'll let the insurance companies deal with it.
Bak biraz hasar oluşmuş birbirimize bilgilerimizi verelim ve bunu sigorta şirketleri halletsin.
The guy's anal about paperwork.
Adam, evrak işlerine taktı.
The thing is, I'm gonna need to see some loan paperwork, maybe a deed, whatever you guys have on hand, and we could probably work this thing out.
Önce, ödeme planı, tapu, Ya da elinizde ne varsa görmem gerek, Sonra bu konuya dönebiliriz.
Get hold of all the bank's paperwork, please, and look into cash robberies at around the time of the deposits.
Bankanın bütün evrak işlerinin kopyasını al lütfen ve para yatırma zamanlarındaki soygunlarla karşılaştır.
Yeah, man, I'm just, you know, here at the office, catching up on some paperwork.
Şey, dostum, bilirsin, ofisteyim işte. Bitirmem gereken bir evrak işi var.
The coroner's van left the scene with a Metro PD escort, but they got a radio call ordering them to reroute to the medical examiner's office, where there was paperwork ordering the body transferred to DC Memorial.
Araç olay yerinden bir polis arabası eşliğinde ayrılmış ama sonra cesedi adli doktora götürme emri almışlar adli doktorun elindeyse cesedin D.C. Memorial'a götürülmesi gerektiği yazan bir belge varmış.
There's no paperwork on the truck, the magnet or the batteries.
Kamyon, mıknatıs ya da pillerin kaydı yok.
paperwork 95
the post 71
the power of christ compels you 31
the police 666
the party is over 26
the police are here 92
the piano 29
the police are coming 33
the party 90
the police station 24
the post 71
the power of christ compels you 31
the police 666
the party is over 26
the police are here 92
the piano 29
the police are coming 33
the party 90
the police station 24
the park 61
the plane 59
the point is 1527
the phone rang 17
the player 16
the people 229
the party's over 96
the prince 110
the painter 35
the policeman 19
the plane 59
the point is 1527
the phone rang 17
the player 16
the people 229
the party's over 96
the prince 110
the painter 35
the policeman 19