The sky Çeviri Türkçe
10,821 parallel translation
Reports are coming in of planes hanging apparently motionless in the sky footage of passenger jets, which have seemingly come to a complete standstill in midair...
Gelen ihbarlara göre uçaklar birden bir havada asılı kalmış. Yolcu uçaklarının fotoğraflarına bakacak olursak havada tamamen hareketsiz bir biçimde asılı kalmışlar.
I think it's safe to assume any attack would come from the sky.
Gökyüzünden gelebilecek saldırıları üstlenmenin güvenli olacağını düşünüyorum.
- PENTAGON PREPARES FORMAL RESPONSE - STRANGE LIGHTS IN THE SKY Sir, we're getting reports from other cities experiencing the same blue lights.
Efendim, diğer şehirlerden de aynı mavi ışığı gördüklerine dair ihbarlar alıyoruz.
Assume whatever you like. The sky is blue, the cows are smiling, and I've found a solution to my problem.
Ne dersen de, gökyüzü mavi, inekler gülüyor ve sorunuma bir çözüm buldum.
♪ Good morning, U.S.A. ♪ ♪ I got a feelin'that it's gonna be a wonderful day ♪ ♪ the sun in the sky has a smile on his face ♪
Çeviri :
Well, they're swinging dicks, but we are bigger than them now, because I believe that the sky's the limit.
- Evet. Aslında sıradan herifler ; ancak şu an onlardan daha üstünüz, zira sınırsız olduğumuza inanıyorum.
Oh, and my "distant parents"? They're fairly certain i put the moon in the sky.
Şu "Uzaklaşmış aile." vardı ya, benden iyi kimsenin olmadığını düşünüyorlar.
The one place in my world where the sky is open and you can see the stars.
Dünyamda göğün açık olduğu ve yıldızları görebileceğin tek yer.
Yeah, that's right, we put an eye in the sky after we had some pretty crazy hands go down.
Evet, bazı çılgınca eller açılınca biz de kamera koyduk. - Yani düzgün oyna.
It's me ; game has an eye in the sky.
- Benim. Oyunu izleyen kamera var.
I know it feels like the sky is falling now.
Gökyüzü nasıl düşer bilirim.
Moon and the stars are in the sky.
Ay ve yıldız gökte olur.
So why don't you build a home in the sky?
O zaman niye gökyüzünde bir ev yapmıyorsun?
They can restrain us on earth. But how can they stop us from soaring in the sky?
Bizi yeryüzünde dizginleyebilirler ama gökyüzündeyken bizi nasıl durduracaklar?
"From the shelf of the sky... we'll pick some stars."
~ Gökyüzü rafından yıldız çalacağız.
"Beyond the cage and its crutches" "He'll flap his wings and soar into the sky."
~ Tutulduğu kafesten rüzgârdan kanatlarla ebedi gökyüzüne. ~
"He'll flap his wings and soar into the sky."
~ Rüzgârdan kanatlarla ebedi gökyüzüne. ~
¶ I want to close my eyes, put my hands in the sky ¶
♪ I, gözlerimi kapatmak gökyüzünde ellerimi koymak istiyorum. ♪
They say when they're near, birds fall from the sky.
Yakında olduklarında kuşlar gökyüzünden düşermiş.
It's been six months since the Flash saved Central City from the freak black hole that erupted in the sky.
Flash'ın, Central City'i, göğü yaran korkunç kara delikten kurtarmasının üzerinden 6 ay geçmiş bulunmakta.
The big river touches the sky.
Nehir o kadar büyük ki gökyüzüne dokunuyor.
You give him those rockets and he'll shoot that rescue copter right out of the sky.
Ona roketleri verirsen, havadaki kurtarma helikopterine ateş eder.
People say... that the spaceship has been rusting in the sky
İnsanlar... büyük savaşın başlamasından bu yana,
There's not a cloud in the sky.
Havada bulut da yok.
Let us liberate this world, which possesses air and water in such quantities that it diffracts light and makes the sky and seas appear blue, It's wrong.
Işığın kırılmasıyla... sayısız miktarda suya ve havaya sahip olan bu yıldızı... Yanlış.
Hulks, knock'em out of the sky.
- Hulklar onları havada patlatın.
A rose fell from the sky.
Bir gül düştü gökyüzünden.
Shondell, if you can hear me in that Best Buy parking lot in the sky,
Shondell, eğer beni duyabiliyorsan... Best Buy'ın otoparkında, gökyüzünde...
- Stars in the sky.
RACHEL : Gökyüzündeki yıldızlar.
Big missiles, little missiles - here's the short blowpipe surface-to-air missile with which one soldier can bring an aircraft out of the sky, straight from the shoulder.
Büyük füzeler, küçük füzeler... işte kısa üfleme borusu, bir askerin omzundan fırlatarak gökyüzündeki uçağı yere düşürebileceği yerden havaya füze.
Show them the sky, if you could.
Gökyüzünü göster, yapabilirsen.
That night, the sky danced with colors again, and it's done so every night since.
O gece gökyüzü ışıklarla dans ediyordu ve o geceden beri her gece aynısı oluyor.
It's such a great product that, really, the sky's the limit.
Bu gerçekten harika bir üretim. Bütçe limitleri gökyüzünde.
And should you rejoice the sky falls in on you.
Ve sevinir misin? Gökyüzü üstüne düşüyor
I dream of a spark. Which reddens the sky of a day.
gündüz vakti gökyüzünü kızıla boyayan
♪ Yeah, of the sky ♪
# Evet, gökyüzünde #
♪ As it rises to the sky ♪
# Gökyüzüne yükseldikçe #
What about dropping the cure from the sky?
Tedaviyi yukarıdan bırakma fikrine ne oldu?
If Robitussin is all we have in our battle against the great asshole in the sky, then I'll take the Robitussin.
Göklerdeki o pislikle savaşmamızın tek yolu Calpol'se eğer Calpol içmeye devam edeceğim.
( laughing ) Great big asshole in the sky.
Gökyüzündeki büyük götlekten.
Thing can blow a plane out of the sky and decimate a train.
Havadaki bir uçağı patlatabilir ve bir trenin büyük bir kısmını mahvedebilir.
How fast can you get a missile in the sky?
Gökyüzüne bir roketi ne kadar hızlı fırlattırabilirsin?
I know a lot of young men who won't be blown out of the sky because of what I did- - what Annelise did.
Bir sürü gencin patlatılmayacağını biliyorum artık. Benim yaptıklarım sayesinde. Annelise'in yaptıkları sayesinde.
You know, if he told you the sky was green, for a while, you'd kind of go, "Yeah, OK. Yeah, the sky's green."
Gökyüzünün yeşil olduğunu söylese bir süre sonra siz de "evet, gökyüzü yeşildir" derdiniz.
For I am certain many of you are wondering about the spectacular light show in the sky.
Çünkü eminim birçoğunuz gökteki muhteşem ışık gösterisini merak ediyordur.
It's a box held up in the sky by a lawnmower blade. Pass.
Bu alet bir çim biçme makinesi bıçağıyla havada duran bir kutu.
This is it. ♫ In the unreachable sky, I see you, who is turning back ♫
İşte bu.
Good, the clear sky fears not the lightning.
Bulutsuz bir gökyüzü yıldırımdan korkmaz zaten.
The night sky was alive with this beautiful, shimmering light, and out of nowhere, a coven of witches attacked, and when I awoke, they were gone.
Gökyüzü muhteşem renklerle parıl parıl parlıyordu. Birden bire cadılar üzerime saldırdı. Uyandığımda gitmişlerdi.
Come on, sky's the limit.
Hadi bakalım, sınır yok.
You can see the whole sky from there.
Oradan tüm gökyüzünü görebilirsin.
the sky's the limit 40
skype 24
skywalker 31
skyler 195
skye 293
skylar 42
skydiving 34
sky's the limit 17
the simpsons 168
the sun 236
skype 24
skywalker 31
skyler 195
skye 293
skylar 42
skydiving 34
sky's the limit 17
the simpsons 168
the sun 236
the sun is shining 35
the show must go on 78
the same goes for you 21
the s 152
the storm 50
the spectator 98
the same to you 32
the sound 24
the sun is out 17
the same as you 50
the show must go on 78
the same goes for you 21
the s 152
the storm 50
the spectator 98
the same to you 32
the sound 24
the sun is out 17
the same as you 50
the same thing happened to me 16
the same one 32
the sex 65
the song 78
the same 389
the stairs 24
the sword 66
the star 53
the show's about to start 17
the singer 51
the same one 32
the sex 65
the song 78
the same 389
the stairs 24
the sword 66
the star 53
the show's about to start 17
the singer 51
the shoes 52
the same thing 67
the stars 77
the same way 23
the sun's coming up 23
the ship 58
the self 72
the sooner 58
the same thing 67
the stars 77
the same way 23
the sun's coming up 23
the ship 58
the self 72
the sooner 58