Then you said Çeviri Türkçe
2,042 parallel translation
- But then you said...
- Sonrasında bir şey daha dedin...
But then you said it was listed in appendix d, But there is no appendix d.
D ekinde olduğunu söylemiştiniz ama dosyada D eki yok.
Yeah. And then you said, "I should call jeff."
Ardından da, "Jeff'i aramalıyım." dedin.
And then you said, "You're the one who isn't stopping me."
Sen de "Beni durdurmayan da sensin." dedin.
You said till then my love is all yours, where is that love?
Sana olan aşkımın tümü senin O zamana kadar senin dedin?
Then I said to myself, Greg, face it, you're not a genius.
DEdim ki kendi kendime, Greg, yüzleş bununla, zeki falan değilsin.
And from what you've said, the receptionist Showed an irrational desire to get outside, And then she sprayed.
Ve söylediklerinize göre, resepsiyonist mantıksız bir şekilde kendini dışarı attı ve ondan sonra patladı.
Then why have you said you would live with me for so long?
Bunca zaman neden benimle birlikte yaşamak istediğini söyledin?
Since Corby said Perez will see you atime, then he doesn't need to know.
Madem Corby, Perez'in seninle her daim görüşebileceğini söyledi, bilmesine gerek yok.
Then he said to me... "Can you not walk in the path of Christ and watch television too?"
O zaman dedi ki "Hem İsa'nın yolundan yürüyüp, hem de televizyon izleyemez misiniz?"
So then Adrienne Barbeau said, "Please tell me you're legal."
Sonra, Adrienne Barbeau, "Lütfen suçsuz olduğunu söyle" dedi.
You heard what the doctor said, that this could very easily go downhill quickly from here, and then... then what have you consigned yourself to, and... and why, for what?
Doktorun söylediğini duydun, buradan şehre inmesi çok daha kolay olabilirmiş, ya sonra... Sen kendine vakit ayırabilecek misin, peki tüm bunlar ne için?
- Don't tell me that you were trying to make me feel better about that, too, because then I'll have to reevaluate everything you've ever said to me.
- Beni rahatlatmaya çalışacak sözler söylemeye çalışma çünkü az önce söylediğin onca şeyden sonra herşeyi yeniden değerlendirmek zorunda kalacağım.
I was just... Don't tell me that you were trying to make me feel better { \ about that, too, } cause then I'll have to reevaluate everything you've ever said { \ to me }.
- Beni rahatlatmaya çalışacak sözler söylemeye çalışma çünkü az önce söylediğin onca şeyden sonra herşeyi yeniden değerlendirmek zorunda kalacağım.
I said you were washed up and stupid and then you tried to kill yourself.
Sana boyalı, beceriksiz ve salak dedim. Sonrasında sen intihar etmeye kalktın.
And then, when you said that you might want to have kids, and I wasn't so sure, who had the vasectomy reversed?
Ben ne yaptım? Peki ya sonra sen çocuk istediğinde ve ben emin olamadığımda vasektomiyi kim geri aldırdı?
And then when you said you definitely didn't want to have kids? Who had it reversed back? Snip, snap!
Sonra sen yine çocuktan vazgeçince tekrar tersine döndü.
Then one day they came to me, they said, "We want you to throw a fight."
Bir gün bana geldiler... ve şöyle dediler, "Seni dövüşürken görmek istiyoruz."
Well, it's like you said- - you were a very different person then.
Dediğin gibi sen o zamanlar çok farklı biriydin.
You said that he got Tim out of school, took him to Baltimore, then left him there.
Dedin ki... Tim'i okuldan aldı, Baltimore'a götürdü,.. ... ve onu orada bıraktı.
I always said that you could never kiss, because if you did, then the dam would break.
Sana her zaman onu asla öpemeyeceğini söylüyordum çünkü bu zinciri kırardı.
It's just what you've said then has to make room for things that are in some way interesting or worthwhile.
Ama söylediklerine göre böyle bir şey için oda ayırmak ilginç ya da değerli bir iş.
Yeah, and then you and j.D. Both said you wanted to stay, So i found a way to make it happen.
Evet, ama sonra ikiniz de kalmak istediniz, ben de bunun bir yolunu buldum.
And then I heard what you said.
Ve sonra dediklerini duydum.
You said you loved me, too, and then... And then you chose yang.
Sen de beni sevdiğini söyledin, sonra da Yang'i seçtin.
And then I'd be all mad at you'cause you said that.
Ben de duyunca, sana çok sinirlenirdim.
I turn the lights on, you looked at the light and then at me and you said...
Düğmeye bastım. Işık yandı. Sen lambaya baktın.
And then when will said that the minute people start treating you like you're sick... especially your loved ones... that your body starts to listen to it, and I...
Ve sonra Will dedi ki, insanlar sana hasta gibi davranmaya başladığı anda özellikle sevdiklerin vücudun bunu dinlemeye başlar.
I heard what you said in your speech, And if you want to fight for mom, then you should do it.
Konuşmanda söylediğin şeyi duydum ve eğer annem için savaşmak istiyorsan savaşmalısın.
I'm telling you, the guy said that somebody wanted him dead, and then he ends up dead.
Birilerinin onun ölmesini istediğini söylüyorum size. Sonra da ölüveriyor.
If you believed what we said then please do call us.
Değişimin kişinin kendisinden başladığına inanıyorsanız lütfen bizi arayın.
It's like you said. He drugs'em, takes'em somewhere, plays with them a little while. Then it's the old heave-ho out the car door.
Bir yerlere götürüp ilaç veriyor, bir süre oyalandıktan... sonra, arabadan fırlatıp atıyor.
Well, then how come you said you hated spending time with us?
Peki bizle beraber olmaktan nefret ettiğini nasıl söylersin?
Said nicole kidman should get an oscar for it, Then you turned it off.
... ve Nicole Kidman'nın bu filmden Oscar alması gerektiği söyledin ve kapattın.
You see, the witch said if I burn this, in your presence, then the wish I make for you will come true.
Cadılar bana, eğer bunu yakarsam huzurunda ne dilersem o gerçekleşecek.
Then, has he said that you should succeed the shop?
O zaman, sana iş yerinde başarılı olmanı mı söyledi?
Tell me with the phenylacetic acid solution you said 150 drops per minute for the first 10 minutes and then 90 for the remainder.
Merak ettim... fenilasetik asit kullanırken... ilk on dakika için dakikada 150 damla demiştin... sonrasında da 90 damla.
The bartender said, "Fellini!" And he came down to ask about you just then.
Barmen de,'Federico Fellini'nin ta kendisi'dedi.'Demin seni sordu.'
You said you just needed me to get through the roadblock and then you would let me go.
Bana polis barikatlarını aşınca beni bırakacağını söylemiştin.
Because I said 9 : 00, you said 10 : 00, then- -
Ben 9 : 00 dedim sonra sen 10 : 00 dedin sonra... Özür dilerim.
Then they said, "These are your gods, O Israel, who brought you up out of Egypt."
Sonra dediler, "Ey İsrailliler, bunlar seni Mısırın dışına kadar getiren tanrılar."
And then you're going to write down exactly, everything you said about this accident.
Ve sen, demin kaza hakkında anlattıklarını buraya yazacaksın.
He said, "Oh, you're full of shit," and he just thought for a moment, then he turned the car round and drove back, and he tore the notice board off the screen.
Bir an düşündü. Sonra arabayı çevirdi... ve geri dönüp... uyarı yazısını parçaladı.
You said that you and your brother killed whatever was after us. And then
Kardeşinle peşimizde olan şeyi öldürdüğünü söylemiştin.
♪ Sing what you just said, then play a little guitar riff?
Gitarla şarkı söyler gibi konuşmak.
But then I stepped in and said, you know, "Seeing as this is Tolerance Week and all, why don't we try a little tolerance for a change?"
Sonra müdahale ettim ve "Madem Hoşgörü Haftası'ndayız neden biraz hoşgörülü davranmıyoruz?" dedim.
So then when you said that you were trying to do the right thing, did you approach your superiors about the problem?
Peki doğru şeyi yapacağını söylediğinde amirlerine sorundan bahsettin mi?
Then you should have said so from the beginning.
Başlangıçtan bu yana söylemen gerekirdi.
Look, miss, I promise you this : if John Casey said he's your father, then it's the truth.
Bak bayan, eğer John "babanım" dediyse bil ki doğrudur.
Coach, um, Vince told me what happened down at TMU, that they're interested in him, and then he told me that you said not to say anything to me about it.
Koç, Vince bana T.M.U.'dayken olanları anlattı, onunla ilgilendiklerini söyledi. Sonra da bana söylememesi gerektiğini tembihlediğini söyledi.
He said, "well, how'd you get the other black eye, then?"
Adam sonra, "Diğer gözün neden morardı o zaman?" dedi.
then you're an idiot 17
then you're wrong 16
then you know 40
then you 156
then you're right 18
then you die 16
then you're on your own 16
then you can 17
then you're a fool 17
then you should 20
then you're wrong 16
then you know 40
then you 156
then you're right 18
then you die 16
then you're on your own 16
then you can 17
then you're a fool 17
then you should 20
then you go 36
then you know what 34
then you tell me 17
then you understand 18
then you'll know 16
then you should go 18
then you say 25
then you do it 25
then you can go 37
you said 2178
then you know what 34
then you tell me 17
then you understand 18
then you'll know 16
then you should go 18
then you say 25
then you do it 25
then you can go 37
you said 2178
you said you loved me 36
you said it 496
you said it yourself 408
you said you were 23
you said you would 31
you said yes 49
you said something 49
you said nothing 18
you said that 308
you said that last time 16
you said it 496
you said it yourself 408
you said you were 23
you said you would 31
you said yes 49
you said something 49
you said nothing 18
you said that 308
you said that last time 16