English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / You heard right

You heard right Çeviri Türkçe

1,124 parallel translation
Well, you heard right.
Eh, doğru duymuşsun!
- You heard right.
Doğru duymuşsun.
Yeah, you heard right, bran.
Evet doğru duydun, saplantılı.
You heard right, you old pusher!
Doğru duydun, şantajcı.
You heard right.
- Doğru duymuşsun!
- You heard right.
- Doğru duydunuz.
- You heard right, mister.
Doğru duymuşsun.
You've heard of ingenuity, right?
Beceri diye birşey duydun mu?
- You've heard nothing, right?
- Siz de birşey duymadınız, değil mi? - Hayır hiçbirşey!
You heard me rapping, right?
Kapıyı çaldığımı duydun, değil mi?
If you're right... a big if... if she's never left this cabin or this part of the forest never known anybody but her mother... never encountered any of the images of the modern world, never seen a car, a television a gun, a Hershey bar... never heard rock'n'roll music or But now you said she can talk
Eğer haklıysan - eğer... Eğer bu kulübeyi veya ormanın bu kısmını hiç terk etmediyse, annesinden başka kimseyi tanımadıysa, modern dünya ile karşılaşmadıysa, hiç araba, televizyon, silah, gofret görmediyse, hiç rock'n'roll duymadıysa... - Konuşabildiğini söyledin.
They've heard all about you and right about now, they could use something to smile about.
Hakkında çok şey duymuşlar ve şu aralar gülümsemek için bir bahaneye çok ihtiyaçları var.
That's right, you heard me.
Doğru duydun.
All right, you heard the man.
Tamam, adamı duydunuz.
I heard you were raised in a convent, right?
Bir manastırda yetiştirildiğini duydum, doğru mu?
- I'm right next door. - I wrote this about my life because it's my shit you never heard before
Ben hemen yan odadayım.
I don't think you heard it right.
Baba, ne duydun bilmiyorum ama gerçek şu ki...
I don't think you heard me right.
Beni iyi duymadın galiba.
April, I heard what you said about me being right.
April, haklı olduğumu söylediğini mi duydum?
You heard, right?
Duydunuz değil mi?
Now that old guy, Bob... he didn't see you, but he heard you, right?
İhtiyar Bob yüzünü görmedi ama sesini duydu! Değil mi?
You've heard that, right?
Bundan hoşlanmıyorsun, değil mi?
All right, you heard the president...
Başkanı duydunuz. Bu şeyi hazırlayalım.
- You heard the tape, right?
- Kanıtlamak mı? Açıldı ve kapandı.
You heard about the money, right?
Parayı duydun, değil mi?
You may not Believe this, del, But this kid has Heard of you. That right?
- İnan, inanma, bu çocuk seni duymuş.
Before we could even see the Orion right there on the vertical And Kassiope, just a little on the right. You heard about Orion?
Daha önceleri Oryon'u şurada tepemizde hatta Kassiope'yi de biraz yanında görebiliyorduk.
There's something I didn't want to tell you at first, but when I heard what you asked Lorien... - You have a right to know. - To know what?
Başlarda sana söylemek istemiyordum ama Lorien'e sorduğun şeyi duyunca bilmeye hakkın olduğunu düşündüm.
Let me make sure i heard you right.
Sizi doğru işittiğimden emin olayım.
You've heard of Midas, right?
Midas'ı duydunuz, değil mi?
I've heard you even intend to raise the baby too, is that right?
Bebeği sen büyütmek istiyorsun, öyle mi?
Hold it right there. We've heard a lot about you.
Hakkınızda iyi şeyler duyduk.
All right, I heard you!
Pekala seni duydum!
All right, I heard you.
Tamam seni duydum.
The Tijuana Brass, you heard of them, right?
The Tijuana Brass, onları duydun, değil mi?
You heard about the dead guy, right?
Ölü çocuğu duydun herhalde.
Well, I hope you're right. I haven't heard yet.
Umarım haklısınızdır.
You've heard of Olympus, right?
Olympos'u duymuşsundur, değil mi?
He's serious this time, all right? You heard him.
Bu sefer ciddi, onu duydun.
- You should lay off the acid anyways! - You heard about Sean, right?
- Her şekilde acidi bırakmalısın!
- Heard about you. The Bunion, right?
Hakkınızda çok şey duydum.
I heard you wrote a book, right?
Bir kitap yazdığını duydum.
If two guys you've never heard of are fighting each other and one of them is from there, you bet on him. Isn't that right?
Hiç tanımadığın iki adam dövüşüyorsa ve birisi oradan geldiyse onun üstüne iddiaya girersin.
- Please. - No, I insist. I've heard you play before, and your mama is right, you're amongst friends now.
- Hayır, ısrar ediyorum.Seni daha önce de dinledim ve annen haklı, arkadaşlar arasındasın.
Just so I heard you right, you own an escort service.
Doğru mu duydum? Bir eskort şirketin mi var?
But you told me you heard something, right?
Ama bana bir şeyler duyduğunu söylemiştin, değil mi?
You must have heard Zhaan or D'Argo telling somebody all this, right?
Zhaan ya da D'Argo'yu bunlardan birine bahsederken duymuştun, değil mi?
Oh, that's right- - you wouldn't have heard.
Doğru ya senin haberin yok.
You know what? If I heard a shot right now, I'd throw my body on you.
Eğer bir silah sesi duysaydım kendimi senin üzerine atardım.
That's right, you heard me.
Evet, doğru duydun.
You guys are going to the cast party, right? I heard Pacino's gonna be there.
Al Pacino da geliyor ama kesin değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]