English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / You son

You son Çeviri Türkçe

86,579 parallel translation
I need to know the truth, you son of a bitch!
Hakikati bilmek istiyorum asagilik herif!
That's right, you son of a bitch!
Bu dogru asagilik herif!
You know I was, you son of a bitch.
Canımın yandığını biliyorsun orospu çocuğu.
You son of a bitch.
Orospu çocuğu.
You're disgusting, you son of a...
İğrenç görünüyorsun seni oro...
You are my only and last option
Siz benim tek ve son seçeneğimsiniz.
What you're doing's perfectly natural.
Yaptigin sey son derece dogal.
Well, uh, it's your last day, so, I thought we'd have a little celebration,'cause, well, the truth of it is... you're the best employee I've ever trained.
Şey, bugün son günün, küçük bir kutlama yapabiliriz diye düşündüm, çünkü, gerçek şu ki... Şu ana kadar eğittiğim en iyi elemansın.
Can you remember the last time she wore it?
Bunu en son giydiği zamanı hatırlıyor musun?
When was the last time you two did it?
En son ne zaman seviştiniz?
You have gotta stop bumping into me.
Bana çarpmaya son vermelisin.
You and I won't be talking again because in case you haven't figured it out yet, this is a hell of a lot more serious than cheating on your wife.
Seninle bu son görüşmemiz. Belki farkında değilsin ama bu karını aldatmandan çok daha ciddi bir durum.
And you also said we only had one shot at this.
Ama bunun son şansımız olduğunu da söyledin.
Stop, you crazyass son of a...
Dur seni manyak orospu...
Look, I get it. Things went sideways on your last job and it threw you.
Bakın, anlıyorum, son işiniz ters gitti bu da sizi bezdirdi.
If you put your faith in His son, Jesus Christ, as your Lord and Savior, then forgiveness is within your reach.
O'nun oğlu İsa Mesih'in rabbiniz ve kurtarıcınız olduğuna inanırsanız bağışlayıcılığına da erişebilirsiniz.
And then I'm gonna read your book, you blurry son of a bitch!
Ve sonra kitabını okuyacağım seni bulanık orospu çocuğu!
Well, it's just that everything's been so intense lately and I'm worried about you.
Sadece son zamanlarda her şey çok yoğun oldu. Ve senin için endişeleniyorum.
I'm here to ask you one last time to back down.
Son kez geri adım atmanı istemeye geldim.
When's the last time you used drugs?
En son ne zaman uyuşturucu kullandın?
Since you last used, have you experienced any increased pain sensitivity or gastrointestinal problems, such as diarrhea, nausea, vomiting?
Son kullanımından bu yana artan bir acı duyarlılığı yaşadın mı? ya da ishal, bulantı ya da kusma gibi, sindirim sorunları?
$ 20, I will tell you about your son.
20 dolar, sana oğlunu anlatacağım.
You know, two more years, and that's it.
Biliyorsun, iki yıl daha ve son.
Well, the only thing that's changed much in the last couple of weeks is you started seeing Raelyn again.
Pekala, son iki hafta içinde değişen tek şey, Raelyn'i tekrar görmeye başlaman oldu.
And if I don't get your son back, you don't pay.
Ve oğlunuzu geri alamazsam, ödeme yapmazsınız.
You lost your son once.
Oğlunuzu bir kere kaybettiniz.
We're going to need some time with your son, there's a legal process, lots to get in order before we can get him back to you.
Oğlunuz biraz bizle kalacak, Onu size vermeden önce bir kaç yasal işlem yapmamız lazım.
Thank you, Jay, but if it's all right with you, I would like to take Manny out for a special father-son celebration.
Sağ ol Jay ama senin için sorun olmazsa Manny'yi özel bir baba-oğul kutlaması için çıkarmak istiyorum.
Thank you for being the finest mother to our son.
Oğlumuza bu kadar iyi bir anne olduğun için teşekkür ederim.
I'm just happy you and your dad got to have some father-son time last night.
Dün akşam baba-oğul vakit geçirmenize sevindim ama.
I kind of wanted to say... you and me today, you know, that's what I think of as father-son time.
Mezuniyetimi falan düşününce demek isterim ki bugün seninle yaşadıklarımız... Ben bunu, baba-oğul vakit geçirmek olarak görüyorum.
What I'm trying to say is... here's to you, son.
Demek istediğim şu yani... Şerefine evlat.
Have either one of you seen a movie in the last 30 years?
Son 30 yıldır hiç film izlemediniz mi?
You came here to end my life.
Yaşamıma son vermeye geldiniz.
You've been acting a little off lately, so that's not gonna happen.
Son zamanlarda biraz tuhaf davranıyorsun yani böyle bir şey olmayacak.
Guess you haven't been watching the news lately.
Sanırım son zamanlarda haberleri izlemediniz.
You need a new strategy, son.
Yeni bir stratejiye ihtiyacın var evlat.
I'm gonna ask you one more time.
Son bir kez daha soracağım.
You're the last one the other's gonna see alive.
Canlı göreceğiniz son kişiler sizsiniz.
You must've sustained some brain damage - during your last torture.
- Gördüğün son işkence sırasında beyin hasarı oluştu galiba.
- You were like a son to me.
Benim için bir oğul gibiydin.
You guys watching any, uh, any good programming lately?
Son zamanlarda iyi bir program izlediğiniz oldu mu?
- on pre - "Weekend" Godard.versus... - You spend too much time as of late in your fantasyland, Doctor.
Son günlerde fantezi dünyanda çok zaman harcıyorsun Doktor.
Surely, you have used the last of yours.
Gücünün son zerresini tükettiğine eminim.
Now I ask you... one last time.
Şimdi sana son kez soruyorum.
Ah, humor is the last line of defense you have left.
- Mizah elinde kalan son savunma hattı.
You're our last line of defense.
Sen bizim son savunma hattımızsın.
You were like a son to me.
Benim için bir oğul gibiydin.
When was the last time you had something to eat?
En son ne zaman yemek yedin?
Are you all right, son?
Sen iyi misin oğlum?
Last time I checked, you weren't really rooting for team inhuman.
Son baktığımda Nainsanlara pek düşkün değildin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]