English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ М ] / Мы едем в

Мы едем в Çeviri Türkçe

1,223 parallel translation
Чувак, похоже что мы едем в...
Ahbap, sanırım... Afganistan'a gidiyoruz.
Так. Тихо. Фез, если мой папа узнает, что мы едем в Канаду... за пивом, без сомненья, он начнет убивать людей, ты понял?
Tamam Fez, eğer babam Kanada'ya gittiğimizi ve bira işini öğrenirse insanları öldürmeye başlayacaktır, anladın mı?
- Мы едем в Канаду за пивом.
- Kanada'ya bira almaya gidiyoruz.
Мы едем в Тремонтские дома для бедных.
Biz de Tremont Konutlandırma Projesine gidiyoruz.
Мы едем в Лос-Анджелес, забираем моё сочинение и возвращаемся до конца выходных.
Los Angeles'a gideceğiz, hikayemi geri alacağım, pazar gününden önce döneceğiz.
Мы едем в отель "Валгалла".
Valholl'a giriyoruz.
Мы едем в Ректум! - Ректум!
- Rectum'a gidiyoruz!
- Мы едем в Ректум.
- Biz Rectum'a gidiyoruz.
Так мы едем в Йелль?
Ne zaman Avrupaya gidiyorsun?
Мы едем в Москву, берём деньги, едем во Владикавказ... ты договариваешься с Асланом на 450 тысяч фунтов... КГБист едет в Чечню и привозит Маргарет.
Moskova'ya gidip, geri kalanını alıyoruz, Vladikavkaz'a gider sen Aslan'la 450.000 Pound'a bir anlaşma yaparsın KGB'nin adamı Çeçenistan'a gider ve Margaret'ı alır.
Мы едем в Канаду.
- Nereye? - Kanada'ya gideceğiz.
Мы едем в Нью-Йорк встретиться с агентом, который заинтересовался нашим фильмом.
Sadece filmle ilgilenen bir ajansla görüşmek için New York'a gidiyorum.
Мы едем в Кейпсайд на день рождения годовалого ребёнка.
Capeside'a bir yaşında bir kızın doğum gününe gidiyoruz.
Теперь мы едем в Калифорнию, останавливаясь только для еды и секса.
California'ya gideceğiz. Sadece yemek ve seks için duracağız.
Ты пытаешься сказать мне, что мы едем в Оклахому или что ты гей?
Bana Oklahoma'ya taşındığımızı mı yoksa gay olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun?
Хорошо, что мы едем в больницу.
- Tamam, neyse ki hastaneye gidiyoruz.
Мы едем в Смоллвиль.
Smallville'e gidiyoruz.
Мы едем в порт.
Marsilya limanına doğru gidiyoruz.
Мы едем в Чикаго посмотреть на сиськи?
Chicago'ya mı gidiyoruz? Memecikleri görmeye?
Ребят, мы едем в национальный бикини-тур, Нам нужна пара парней, чтобы натирать нас маслом перед каждым конкурсом.
Selam beyler, ulusal bir bikini turnesine çıkıyoruz... ve her yarışmadan önce bize güneş yağı sürecek iki erkek arıyoruz.
- Сказал, что мы едем в Европу.
Ona Avrupa'da eğitici bir gezi olduğunu söyledim.
Мы едем в домик к дедушке Кэнди.
Candy'nin büyükbabasının evine gidiyoruz.
- Мы едем в Европу?
- Öyleyse Avrupa'ya gideceğiz?
Короче - мы едем в ту-же сторону
Tamam, biz ayni yoldan gidiyoruz,
- Мы едем в Лос-Анджелес.
- Los Angeles'a gidiyoruz.
Завтра рано утром мы едем в Диснейленд.
Sabah erken kalkıp Disneyland'e gideceğiz.
Мы едем в парк Юниверсал!
Universal Stüdyoları'na gidiyoruz.
Мы едем в Юверсал!
Universal'e gidiyoruz!
Мы едем в больницу.
Hastaneye gidiyoruz.
Мы едем в фургоне Джека. Мы приедем завтра днем, а не вечером.
Jack'in otobüsüyle geleceğiz o yüzden, yarın öğleden sonra sizde olacağız, akşam değil.
- Мы едем в Лос-Анджелес.
Los Angelesa gidiyoruz.
Разве я не упомянул, что мы едем в Перу?
Peru'ya gideceğimizden söz etmiş miydim?
Дядя Монти, зачем мы едем в Перу?
Monty Amca, neden Peru'ya gidiyoruz?
" Мы едем в машине, ты говоришь мне, что это длинный путь,
"İkimiz arabada gidiyoruz, bana uzun bir yolculuk olacak, diyorsun,"
Купер, мы едем в Париж.
Coop? Cooper, Paris'e gidiyoruz.
Мы едем в Рим.
Roma'ya gidiyoruz.
Мы едем в Рим!
Roma'ya gidiyoruz!
- Я не понимаю, зачем мы едем в "Винчестер"?
Anlamıyorum, neden Winchester'a gidiyoruz?
Слушай, Твинки паршивый, ты выбросил нашу травку и мы едем в Принстон.
Bak, seni Twinkie orospusu, otumuzu camdan dışarı atan sensin, tamam mı?
Теперь, когда вы уже в фургоне... и уже не можете передумать... я просто хочу чтобы вы знали, что на самом деле... мы едем не в дядин лесной домик.
Pekâlâ, şuan hepimiz minibüsteyiz ve siz de fikrinizi değiştirdiğinize göre şunu bilmenizi istiyorum ki, tam olarak amcamın ormandaki muhteşem kulübesine gitmiyoruz.
Кроме той, какой бы то ни было, опасности в которой мы находимся,... там куда мы едем не очень... там есть все благоприятные условия.
İçinde bulunduğumuz tehlikeyi saymasak bile gittiğimiz yer kulağa, düzgün bir tesise sahipmiş gibi gelmiyor.
Мы не едем в Чикаго. Заказ отменяется.
Chicago'ya gitmiyoruz.
- Нет, в Куинсе. - Нет необходимости, я купил дом. - Мы с мамой едем в Орегон.
- Annem Oregon'a gideceğimizi söyledi.
- Куда мы едем? - В Сибилу.
- Nereye gidelim?
- Значит, мы не едем в Швецию?
- Yani İsvEç'E gitmiyor muyuz?
Мы едем на летную полосу в Кис, около Нолвуд-авеню.
Nallwood Caddesi üzerinden bir uçak pistine gideceğiz.
Совершенно новые ракетки, мы с Джоанной едем на выходные в теннисный лагерь.
Haftasonundaki tenis turnuvası için Joanne ve kendime aldığım yeni eşyalar.
- Мы все едем в Кабу.
Caboya gidiyoruz.
Я не пойду - завтра нам рано вставать, мы едем на экскурсию в горы.
Ben gelmeyeyim. Yarın yüklü bir gezi programım var ama Gil isterse...
А мы не едем в Берлин.
Ve biz Berlin'e gidemiyoruz.
Ой, да мы просто едем в поход.
Sadece geziyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]