07 00 Çeviri İngilizce
499 parallel translation
Seni cingöz. 91 00 : 07 : 01,704 - - 00 : 07 : 03,831 - İşler kesat değil mi?
Old eagle-eye.
07 : 00'de valizlerinizin alınmasını emretti.
Yes, Miss Tremont.
- 07.10.
- Ten past 7 : 00.
Saat 07.00 sıralarıydı.
It was about 7 : 00.
Anlayacağın, eğer işini sürdürmek istiyorsan burayı temiz tut ve sabah 07 : 00'de hizmete hazır hale getir.
So if you want to keep yourjob you'll have this place clean and open for business tomorrow at 7 : 00.
Adamların geri çekilsin ve sabah 07.00'de hazır olun.
Get your men squared away and be ready at 0700.
- Anlaşıldı, efendim, 07.00.
- Aye, aye, sir, 0700.
İstasyonlar, 07 : 00.
Stations, 0700.
Joseph Martin'de, Fitzgerald Steamship Şirketine ait bir liberti gemisi, Rio'ya gidiyor. Sabah saat : 07.00'de hareket edecek.
On the Joseph Martin, Fitzgerald Steamship Company, a Liberty Ship, going to Rio, sailing at 7 : 00 in the morning.
Bakın, bu adam hakkında kim bir şeyler biliyorsa saat 07.00'ye kadar yan taraftaki Frank'in yerinde olacağım.
Look, if anybody knows anything about him, I'll be at Frank's Place right next door here until 7 : 00.
İzin saat 07 : 00'de gemide sona erecek.
Liberty will expire on board at 0700.
Sonra tekrar geliriz. Hermione 07 : 00'dan önce ayrılmayız demişti.
Hermione said they wouldn't be leaving before 7 : 00.
Gitmek zorunda olan zavallı adamı patronunu araması 121 00 : 07 : 47,680 - - 00 : 07 : 49,375 ve gelemeyeceklerini söylemesi için zorluyordu
And that poor man, what he must have been going through. She even had the nerve to make him call his boss... to say they couldn't come.
00 : 03 : 03,900 - - 00 : 03 : 07,400 Yaşlı bayan öldüğünde, her şey bize kalır, anlamıyor musun?
This is a time for rejoicing.
Sevgili dostum, saat 07 : 00'da yarış pistindeydim saat 07 : 10'da Tanrı'ya şükrettim, çünkü yılın atını gördüm.
I was at the races around 7 and I saw the horse of the year.
Kimse neyin önemli olduğunu bilemez. 88 00 : 07 : 45,198 - - 00 : 07 : 47,325 Hala çok genç ve budalayım.
One never knows what's important.
Orijinal çizim bir yerlerde kayıtlı olmalı.
well there must be The original architects drawing registered somewhere. 341 00 : 38 : 06,058 - - 00 : 38 : 07,975 I'll get onto that.
"ECOMCON'dan Nükleer Araştırmalar Birimi'ne Pazar 07'ye kadar 40k 212 hava nakliye."
" Airlift ECOMCON 40 K 212s at Site Y by 07 : 00 Sunday.
Tüm bilgi ve sayıları yarın 07.00'ye kadar istiyorum.
I want all facts and figures by 0700 tomorrow. - Right, sir.
- 07.00'de.
- 0700.
Sabah 07 : 30 da çıkmanız planlandı... ve akşam üstü de 04 : 00 de.
You are scheduled for 7 : 30 in the morning... and 4 : 00 in the afternoon.
Yaklaşık 07 : 00 saatlerinde.
About 0700 hours.
Pazartesi, sabah 07.00
Monday, 7 a.m.
Saat 07 : 00'yi geçiyor.
Seven after.
Eğitim yarın saat 07 : 00 da yürüyüş alanında olacak.
Further instruction will commence tomorrow 07 : 00, on the parade ground.
Saat 07 : 00, bayan ve Baltimore'dayız.
It's 7 a.m., miss, and we're in Baltimore.
- Adamları saat 07 : 00'de ayrıntılı bir denetleme olacağına dair haberdar edeceksin.
- Sir. - You will notify the men that there will be a showdown inspection at 0700.
07 : 00 - 08 : 00 arası sabah sporu.
07 : 00 to 08 : 00 Exercise.
Bay Jennings'in kırmızı Jaguar'ını bu sabah gördüğünü söylüyor, bir ara saat 07 : 00 civarında.
Twelve million? - It's fantastic! - Thank you.
Saat 07 : 00'ye değin Theresa'nın evine bile varamamıştım.
I wanna try it out first. " So he gave me this as a loaner.
Saat 07 : 00'den önce ihtiyacı yok.
He doesn't need it before 7 : 00.
Oh, hayır, polis şefi, saat 07 : 00'de gelir
Oh, no, the super, he comes in at 7 : 00.
Saat 7 : 00'de, tabureyi tekmeleyecekler 07 : 03'te hapishanenin avlusundan çıkacaksın içinde bir daktilo ve tab odası olan bir ambulans seni bekliyor olacak.
At 7 : 00, the guy kicks off, at 7 : 03 you're out of the jail yard, there's an ambulance waiting for you with a darkroom and a typewriter inside.
Saat 07 : 00, kapıya iki adam geldi, zorla içeri girdiler.
7 : 00, two men came to the door... they forced their way in.
07 : 00'de, 07 : 00'de, iki adam şu kapıdan içeri girdi.
At 7 : 00... At 7 : 00 two men came through that door.
Saat şimdi 07 : 00.
It is now 7 : 00.
Biz sadece, karısı öyle söylediği için, cinayetin saat 07 : 00'de işlendiğini biliyoruz.
We only know the murder took place at 7 : 00 because the wife, Mrs. Donner said so.
O saatin 07 : 00 olduğunu söyledi. fakat adli tabip çok daha önce olabileceğini söylüyor.
She said it was at 7 : 00... but the medical examiner says it could have taken place a lot earlier.
Arabanın öğleden sonra saat 05 : 30'da geldiğini söyledi, saat 07 : 00'de değil.
He said the car came out... at 5 : 30 in the afternoon not 7 : 00 at night.
Hemen devam ediyoruz, Şimdi saat 07 : 00 haber başlıkları.
Moving right along, here are the news headlines at 7 : 00 a.m. on the button.
Fakat, saat 7 : 00'da yola çıkarsanız, Enterprise ve Hornet ile tam vaktinde buluşabilirsiniz.
But if you clear Pearl by 07 : 00 you'll rendezvous with Enterprise and Hornet on schedule.
Sabaha seni bekleyeceğim, saat 07.00'de takside.
I'll have it for you tomorrow morning. 7 o'clock in the taxi.
- Saat tam 07.00'de başlıyoruz.
At 7 sharp, we start.
Burada Los Angeles'ta sandıklar sabah 07 : 00'de açıldı.
The polls opened at 7 : 00 this morning here in Los Angeles.
Bildiğimiz kadarıyla Güneş'e olan mesafesi 00 : 07 : 08,294 - - 00 : 07 : 11,058 galaksideki yaşamaya uygun bir ortamı sağlayan tek gezegen.
Its proximity to the sun provides the only climate in the galaxy comfortably able to support life as we know it.
İtiraf et, İtiraf et 1003 00 : 55 : 05,113 - - 00 : 55 : 07,581 Sıkıcı olma
Confess, confess
16 00 : 07 : 06 : 24 Bu işi bana bırakın. Şey... 12 00 : 06 : 57 : 05
If possible...
- Eğer mümkünse... 02 00 : 07 : 00 : 00 denizi gören bir odada 01 00 : 07 : 02 : 02 Hiç sorun değil Bay Albajara.
Why! Of course! Leave it to me!
00 00 : 07 : 08 : 18 "Ne güzel manzara!" diyeceksiniz. 19 00 : 07 : 10 : 07
I'll give you the best room.
08 00 : 07 : 12 : 23 Teşekkür edecek bir şey yok.
A beautiful view! You'll see. Not at me.
24 00 : 07 : 15 : 03 Bir saniye lütfen.
At your service. Excuse me... I'll be there in five minutes.