Arabacı Çeviri İngilizce
328 parallel translation
Arabacı, biraz yavaş.
I say, driver, a bit slower.
Arabacı, korkuyor
The driver, he is afraid.
Arabacıya bunun bir iş meselesi olduğunu söyledim.
I've explained to the driver that it's a matter of business with me.
Arabacı.
Hey, driver!
Arabacıya ve bavuluma ne olduğunu anlayamadım ve...
I don't know what happened to the driver and my luggage and...
Arabacı onların insan değil, ceset olduklarını söyledi.
Our driver told us that they weren't men at all. He said they were corpses.
Beaumont'un evine giderken arabacının yolda ne söylediğini hatırladın mı?
Wherever there is a superstition, you will find there is also a practice.
Arabacınız yürüyen ölüler gördüğüne inanıyor.
Oh, I don't know. Your driver believed he saw dead men, walking.
Arabacınız burada beklese daha iyi olur sanırım.
I think your coachman had better wait here.
Arabacı halloldu.
Well, the coachman's safe.
İşte, arabacı.
Well, that - that's the coachman.
- Arabacı bekliyor.
- The coach is waiting.
- Ama ya arabacı efendim?
- But the coach, monsieur -
Arabacı kapıda bekliyor.
The coach is at the door.
Hey, arabacı!
Hey, cab!
Hey, arabacı! Atların koşum takımını çıkar.
Coachman, unharness the horses.
Arabacı size hatırlatmamı rica etti Sayın Baron atlar huysuzlanıyormuş.
The coachman wishes me to remind Monsieur le Baron there are four horses to manage, and they're restless.
Clivet'nin atlarını istiyorum çünkü arabacıyı istiyorum.
I want Clivet's horses because I want the coachman.
Döndüğümde yeni arabacına iyice bakacağım.
I shall take a good look at your new coachman when I come back.
Yaşlı arabacıya onu atlarla aldığımızı da söyle.
Tell the old coachman we'll take him with the horses.
Bir arabacı buldum.
I got a driver.
Araba ile La Famules'in en sonuna gideceksin, bu arada arabacıya adres kağıdını ver ama onu yolda atmamasını belirt.
You will drive to the Strand end of La Famules, handing the address to the cabman but with a request that he will not throw it away.
Ücretini hazırla ve araba durur durmaz zamanını ayarlayıp hızlıca hareket ederek kalabalığın içinden geç ve saat tam 9 : 00'u çeyrek geçe caddenin öteki ucuna ulaş. Orada seni kaldırımın kenarında yaka uçları kırmızı olan, koyu siyah palto giymiş bir arabacının sürdüğü küçük bir araba bekliyor olacak.
Have your fare ready and the instant that your cab stops move speedily through the muse and time yourself to reach the other end at exactly a quarter past 9 : 00 where you will find a small broom waiting close to the curb driven by a fellow with a heavy black coat,
Ona ben uğradım. Arabacı beni uzakta indirdi, ben de yardımını istedim.
I filed the dilligence near his home.
Hemen birlikte hana gideriz, arabacım da garnizona mesaj gönderir.
We will immediately at the hostel and will check my messages the garrison Toureou.
Arabacınız mesajı bir saat onbeş dakika önce iletmiş olmalı.
The check has already had to make message that is one and a quarter hours
Yüzbaşı, arabacıyı çağırın.
Captain, summon carriages.
Evet, Arabacı...
Now, Coachman...
Sen şu arabacı kızla da coşkuluydun.
You were ardent with that Carter girl.
Arabacı!
Cabby!
Arabacı Gray sizi emniyetli bir şekilde taşıyacak.
Cabman Gray will carry you safe enough.
Arabacı Gray.
Cabman Gray.
Bir arabacı, atı bizi tekrar gördüğünde selam vereceğini söylemişti.
A cabbie told her his horse would say hello to her the next time he saw her.
Arabacı Gray'in nerede oturduğunu biliyor musun?
Do you know where Gray, the cabman, lives?
O zaman sadece bir arabacı ve mezar hırsızı olurum.
Then I am only a cabman and a grave robber.
Hey, arabacı!
Oy! Cab!
Victoria, arabacı.
Victoria, cabby.
Arabacı kendine gelmek üzereydi.
The cab driver was waking up.
- Arabacı?
Come on, there. - Driver?
Kızımı sevmiyor ve deliliği bundan ileri gelmiyorsa, devlete hizmet etmekten vazgeçer, bir çiftliğe gider arabacılık ederim.
If he love her not, and be not from his reason fallen thereon, let me be no assistant for a state, but keep a farm and carters.
Arabacı.
Cocher.
Arabacı!
Cocher!
Arabacı? Ara...
Cocher?
Sahibi eski arabacılarımızdan biridir.
The landlord is a former coachman of ours.
Öyleyse arabacılar küçük bir araba hazırlasın.
Then have the drivers prepare a litter.
Arabacı yok!
You have no drivers.
Şükürler olsun ki arabacı hala bekliyor.
Fortunately the coachman waited.
Beğenmene gerek yok, arabacı.
You don't have to like it, jehu.
Arabacı, ne oluyor? Cenaze var hanımefendi.
Driver, what is it?
Arabacı!
But that is where I go down!
Arabacı beni burada bıraktı.
Well, you do not quarreling with your wives when I receive!
araba 243
arabalar 60
arabam bozuldu 28
arabada 85
arabayı 17
arabam 88
arabası 18
arabaya 46
arabayla 21
arabam yok 26
arabalar 60
arabam bozuldu 28
arabada 85
arabayı 17
arabam 88
arabası 18
arabaya 46
arabayla 21
arabam yok 26
arabam var 42
arabayı getir 44
arabaya bin 384
araba nerede 43
araban var mı 39
araba mı 39
araban nerede 53
arabam nerede 20
arabadan in 33
araba geldi 18
arabayı getir 44
arabaya bin 384
araba nerede 43
araban var mı 39
araba mı 39
araban nerede 53
arabam nerede 20
arabadan in 33
araba geldi 18