Baban geldi Çeviri İngilizce
555 parallel translation
Baban geldi.
It's Father.
İşte baban geldi.
Here's your papa.
Babam geldi. - Ne güzel, baban geldi.
- Oh, capital, it's Papa!
Françoise, baban geldi.
Françoise, here is your papa.
Baban geldi hayatım.
Here's your father, dear.
Baban geldi.
There's daddy.
- Çok haklısın, baban geldi!
- That's right, bloody Daddy.
Tracy, baban geldi.
Tracy, your father's here.
İşte baban geldi.
Oh, here's your daddy.
Baban geldi!
It's Daddy!
Baban geldi mi?
Hi. Is your father here?
Baban geldi.
It's daddy.
Baban geldi.
[CAR DRIVES UP] Ooh. It's Daddy.
Eric, Eric, baban geldi!
He disappeared. Disappeared?
Neil, baban geldi.
Neil your father.
Dahası da var. Baban geldi.
It's a good thing, your father came.
İşte baban geldi!
Here's Daddy!
Baban senin için geldi.
Your father has come for you.
Baban, öğleden sonra bizim ofise geldi ve portakal çiftliğinin kalan bakiyesini de ödedi.
Your father was at our office and paid the rest on that orange ranch. - He did?
Her şey güzel giderken baban çıka geldi.
- Everything was lovely. Then he came in. - Me?
Babanız da geldi işte.
There's your father at the door.
Babanızdan, yönetim kuruluna yazılmış bir mektup geldi, ve -
It's, uh Well, a letter came in from your father addressed to the board of directors, and
- Anneniz ve babanız geldi.
- Your mother and father are here.
Dün... baban evime geldi.
Yesterday... your father came to my house.
Sana bunu anlatmak istememiştim... ama geçen akşam baban buraya geldi.
I didn't want to speak to you of this, but your father came here the other evening.
Evet. Baban da geldi.
Yes, and Papi, too.
İşte babanız geldi!
Here's Father!
Az önce baban geldi.
- Marcello, your father is here. - My father?
Baban bugün beni görmeye geldi.
Your father came to see me today.
Lita, Timmy, babanız geldi.
Lita, Timmy, Daddy's home.
- Babanı görmek için geldi.
- She's here for your father.
Sonunda ateş kürelerden biri babanın pantolonuna denk geldi.
Finally, one of those balls of fire landed in your daddy's pants.
Bu bilgiler babanın pasaportu ile beraber geldi.
- This data came with the passport.
Philip, baban seni görmeye geldi..
Philippe, what a surprise. Your dad's visiting you.
Aklıma geldi ya, Hasım babanın 0ğlu Ömer de evden kaçmış aratın.
Asým Baba's son escaped from house. Search! God bless you, sir.
Çok önemli bir parti mal geldi, babanızı nerede bulabiliriz?
An important consignment has arrived, where can I find your father?
Bir gün, baban yine şansını denemek için yeni açılan kumarhaneye geldi.
One day he headed again to the new casino. ... hoping to try his luck.
Babanı o öldürdü ve seni de öldürmeye geldi!
He killed your father, and he came here to kill you!
Baban hastaneye geldi.
Your father came into the hospital.
İşte babanız geldi.
There is your father now.
Çocuklar, babanız geldi.
Kids, greet your father
Babanızın başına bir şey geldi.
Something's happened to your pa.
Baban eve geldi demek?
is he back in town?
Çocuklar, eve asgari ücret getirdiği için babanıza teşekkür etme vakti geldi sanırım.
Kids, I think it's time to thank your father for bringing home minimum wage.
Baban geri geldi.
The father came back.
Şehirlerarası bir telefon geldi. Arayan babanın avukatı Bay Mooney idi.
I got a long-distance call from Mr. Mooney, your father's lawyer.
Babanız geldi, değil mi?
Your pa showed up, didn't he?
Babanız geldi!
Daddy's home.
Baban Almanya'dan geldi mi?
Is your dad coming back from Germany?
Ama gözümün önüne babanın o yaştaki hali geldi sadece.
I find myself wondering what you look like.
Babanız geldi.
It's Daddy!
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70